Che poi mi piace anche quando non parli
– Konuşmasan bile hoşuma gidiyor.
E canti sottovoce quei tuoi ritornelli
– Ve nefesinin altında o koroları söyle
Mentre tra le dita rinchiudi i capelli
– Parmaklarının arasındayken saçını kilitliyorsun.
Comunque con te, comunque con te
– Her neyse seninle, her neyse seninle
Quando mi dici: “Mi vedo sbagliata”
– “Kendimi yanlış görüyorum.”
Invece sei come io ti ho disegnata
– Seni çizdiğim gibisin.
Tu che rimani anche appena sei andata
– Gittiğin zaman bile kim kal
Comunque con te, comunque con te
– Her neyse seninle, her neyse seninle
Mi piacerebbe portarti in collina
– Seni tepelere götürmek istiyorum.
Vedere il mondo come si declina
– Dünyayı azalırken gör
Portarti più in alto, più su delle nuvole
– Seni bulutlardan daha yükseğe götür.
Tu che profumi di sogni e di fragole
– Rüya ve çilek kokuyorsun.
Se riniziasse un’altra vita
– Başka bir hayat yeniden başlasaydı
Non chiederei che fosse infinita
– Sonsuz olmasını istemezdim.
Mi basterebbe sapere che esisti
– Sadece var olduğunu bilmem gerek.
Che è lo stesso il profumo che indossi
– Giydiğin parfümün aynısı hangisi
E se non mi conoscessi farei come ho fatto
– Eğer beni tanımıyormuş gibi yaptım ve yaparım
Dirti che ti aspetto in un posto perfetto
– Seni mükemmel bir yerde beklediğimi söyle.
Che poi io di perfetto non ho proprio niente
– O zaman mükemmel bir şeyim yok
Divento perfetto se ti ho tra la gente
– Eğer insanlar arasında sen varsan mükemmel olurum.
Comunque con te, comunque vada con te
– Seninle ancak, ancak seninle gider
Comunque vada con te
– Seninle ne olursa olsun
Comunque vada con te
– Seninle ne olursa olsun
Comunque vada con te
– Seninle ne olursa olsun
Sono pesante, lo dico a me stesso
– Ağırım, kendime söylüyorum.
Troppo romantico e prima o poi casco
– Çok romantik ve er ya da geç kask
Ma me ne sbatto di tutta sta gente
– Ama bütün bu insanlarla uğraşıyorum.
Che non da peso alle cose importanti
– Bu önemli şeylere ağırlık vermez
Che poi l’amore se in fondo ci pensi
– Eğer düşünürsen o zaman ne seversin
È l’unico appiglio in un mondo di mostri
– Bu canavarlar dünyasında tek dayanak noktasıdır
E tu lo descrivi in un modo pazzesco
– Ve bunu çılgınca bir şekilde tarif ediyorsun
Tu lo rinchiudi in un solo tuo gesto
– Onu tek bir jestinle içeri tıkıyorsun.
Mi piacerebbe lanciarti nel cielo
– Seni gökyüzüne fırlatmak istiyorum.
Vedere il tuo corpo che pian piano sale
– Vücudunuzun yavaşça yükseldiğini görün
Collocarti nel posto più giusto
– Sizi doğru yere yerleştirin
La stella più fragile dell’universo
– Evrendeki en kırılgan yıldız
E se riniziasse un’altra vita
– Ya başka bir hayat yeniden başlarsa
Io non chiederei che fosse infinita
– Sonsuz olmasını istemezdim.
Mi basterebbe sapere che esisti
– Sadece var olduğunu bilmem gerek.
Che è lo stesso il profumo che lasci
– Bıraktığın parfümün aynısı hangisi
E se non mi conoscessi farei come ho fatto
– Eğer beni tanımıyormuş gibi yaptım ve yaparım
Dirti che ti aspetto in un posto perfetto
– Seni mükemmel bir yerde beklediğimi söyle.
Che poi io di perfetto non ho proprio niente
– O zaman mükemmel bir şeyim yok
Divento perfetto se ti ho tra la gente
– Eğer insanlar arasında sen varsan mükemmel olurum.
Comunque con te, comunque vada con te
– Seninle ancak, ancak seninle gider
Comunque vada con te
– Seninle ne olursa olsun
Comunque vada con te
– Seninle ne olursa olsun
Comunque vada con te
– Seninle ne olursa olsun
Comunque con te
– Her neyse seninle
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.