Walking through the heart of the fire
– Ateşin kalbinde yürümek
It’s hard to keep moving forward
– İlerlemeye devam etmek zor
Living with my life on a wire again
– Yine bir telin üzerinde hayatımla yaşıyorum
Nothing in this world makes sense
– Bu dünyada hiçbir şey mantıklı değil
And few things left feel holy
– Ve geriye kalan çok az şey kutsal hissettiriyor
Lying in valleys with the dead
– Ölülerle vadilerde yatmak
Everything’s barely holding on
– Her şey zar zor dayanıyor
No sanctuary
– Sığınak yok
There’s no place to hide
– Saklanacak yer yok
No sanctuary
– Sığınak yok
I’m lost in the fight
– Kavgada kayboldum
I can feel my soul turning with the clouds
– Ruhumun bulutlarla döndüğünü hissedebiliyorum.
Twisting up my bones in the breakdown
– Parçalanırken kemiklerimi büküyorum.
No sanctuary
– Sığınak yok
There’s no place
– Yer yok
No place to hide
– Saklanacak yer yok
Nothing but a memory now
– Şimdi bir anı
All the days that we felt alive
– Hayatta hissettiğimiz tüm günler
Haunting smiles in picture frames on walls
– Duvarlarda resim çerçevelerinde musallat gülümsemeler
I try but I just can’t quit
– Deniyorum ama bırakamıyorum.
Reaching for the past, cold embers
– Geçmişe uzanmak, soğuk közler
Only for a moment to recall
– Sadece bir an için hatırlamak için
‘Cause everything’s barely holding on
– Çünkü her şey zar zor dayanıyor
No sanctuary
– Sığınak yok
There’s no place to hide
– Saklanacak yer yok
No sanctuary
– Sığınak yok
I’m lost in the fight
– Kavgada kayboldum
I can feel my soul turning with the clouds
– Ruhumun bulutlarla döndüğünü hissedebiliyorum.
Twisting up my bones in the breakdown
– Parçalanırken kemiklerimi büküyorum.
No sanctuary
– Sığınak yok
There’s no place
– Yer yok
No place to hide
– Saklanacak yer yok
No place to hide
– Saklanacak yer yok
No sanctuary
– Sığınak yok
There’s no place to hide
– Saklanacak yer yok
No sanctuary
– Sığınak yok
I’m lost in the fight
– Kavgada kayboldum
I can feel my soul turning with the clouds
– Ruhumun bulutlarla döndüğünü hissedebiliyorum.
Twisting up my bones in the breakdown
– Parçalanırken kemiklerimi büküyorum.
No sanctuary
– Sığınak yok
No sanctuary
– Sığınak yok
No sanctuary
– Sığınak yok
There’s no place to hide
– Saklanacak yer yok
No sanctuary
– Sığınak yok
I’m lost in the fight
– Kavgada kayboldum
I can feel my soul turning with the clouds
– Ruhumun bulutlarla döndüğünü hissedebiliyorum.
Twisting up my bones in the breakdown
– Parçalanırken kemiklerimi büküyorum.
No sanctuary
– Sığınak yok
There’s no place
– Yer yok
No place to hide
– Saklanacak yer yok
UNSECRET Feat. Sam Tinnesz & Fleurie – No Sanctuary İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.