Vasco Rossi & Marracash – La Pioggia Alla Domenica İtalyanca Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

Ehi, ma di che segno sei?
– Hey, sen hangi işaretsin?
Che non va mica bene, sai
– Bu iyi değil, biliyorsun.
Con tutta quella confusione che hai
– Tüm bu kafa karışıklığıyla
Dai, decidi adesso cosa vuoi
– Hadi, şimdi ne istediğine karar ver.
Se vuoi ti faccio divertire e poi
– Eğer istersen seni eğlendiririm ve sonra
Nessuna controindicazione
– Kontrendikasyon yok

Ho già capito che la vita, sì, è solo tua
– Anladım ki hayat, evet, sadece senindir.
Ho già capito, niente compromessi e ipocrisia
– Zaten anladım, taviz ve ikiyüzlülük yok

Perché hai deciso di azzerare tutto
– Neden her şeyi sıfırlamaya karar verdin?
La password del tuo cuore
– Bu passord
I sogni che non so perché non l’hai mai fatto
– Rüyalar Neden hiç görmediğini bilmiyorum
E gli errori che tu, che ti senti giù
– Ve senin, kendini aşağı hissettiğin hatalar
E io che non ne posso più
– Ve artık dayanamıyorum

Perché ho capito che non mi diverto
– Çünkü hiç eğlenmediğimi fark ettim.
Perché non ha più senso un aeroplano senza un aеroporto, ehi
– Neden artık havaalanı olmayan bir uçak mantıklı gelmiyor, hey
Che dove si va? E come si fa?
– Nereye gidiyorsun? Peki bunu nasıl yapıyorsun?
Chе non si arriva e non si parte
– Gelmediğin ve gitmediğin
Come la pioggia alla domenica
– Pazar günü yağmur gibi
Come un Natale che non nevica
– Kar yağmayan bir Noel gibi
E neanche la TV (TV, TV, TV)
– Ve TV bile değil (TV, TV, TV)

Poesia, poesia sulla carta igienica
– Şiir, tuvalet kağıdı üzerine şiir
Per le cose più belle serve la ricetta medica
– En güzel şeyler için tıbbi reçeteye ihtiyacınız var
Oramai sei qui di domenica
– Pazar günü buradasın.
Non voglio quella faccia che tu mi faccia la predica
– O yüzün bana vaaz vermesini istemiyorum.
Fuori c’è la guerra, tra noi non va meglio
– Dışarıda savaş var, aramızda daha iyi değil
Sbatto i piedi a terra, solita escalation (solita)
– Ayaklarımı yere çarpıyorum, her zamanki tırmanış (her zamanki)
Vedo tardi gli sbagli di entrambi
– İkisinin de hatalarını geç görüyorum.
Tu mi hai dato corda, io l’ho usata per impiccarmi
– Bana ip verdin, onu asmak için kullandım.

Soffro l’abbandono come un orfano
– Bir yetim gibi terkedilmenin acısını çekiyorum
Prendo a calci persone per poi vedere se tornano
– İnsanları tekmeliyorum ve sonra geri gelip gelmeyeceklerine bakıyorum.
Dici: “Sono caotico”, che non hai più lo stomaco
– ” Ben karmakarışığım” diyorsun, artık karnın yok
Prendi tutti i tuoi schemi e vedi dove ti portano, vai
– Tüm kalıplarını al ve seni nereye götürdüklerini gör, git
Senza esitazione sei fuggita svelta
– Tereddüt etmeden çabucak kaçtın.
Gli occhi sono come una ferita aperta
– Gözler açık bir yara gibidir
Ma guarda questa (pensa)
– Ama şuna bak (düşün)
Con che diritto sta nella mia testa e nemmeno paga l’affitto
– Kafamın içinde ne hakla duruyor ve kirayı bile ödemiyor

Perché hai deciso di azzerare tutto
– Neden her şeyi sıfırlamaya karar verdin?
La password del tuo cuore
– Bu passord
I sogni che non so perché non l’hai mai fatto
– Rüyalar Neden hiç görmediğini bilmiyorum
E gli errori che tu, che ti senti giù
– Ve senin, kendini aşağı hissettiğin hatalar
E io che non ne posso più
– Ve artık dayanamıyorum

Perché ho capito che non mi diverto
– Çünkü hiç eğlenmediğimi fark ettim.
Perché non ha più senso un aeroplano senza un aeroporto
– Havaalanı olmayan bir uçak neden mantıklı gelmiyor
Che dove si va? E come si fa?
– Nereye gidiyorsun? Peki bunu nasıl yapıyorsun?
Che non si arriva e non si parte
– Gelmediğin ve gitmediğin
Come la pioggia alla domenica
– Pazar günü yağmur gibi
Come un Natale che non nevica
– Kar yağmayan bir Noel gibi
E niente alla TV
– Ve televizyonda hiçbir şey yok

E niente alla TV
– Ve televizyonda hiçbir şey yok
Niente alla TV
– Televizyonda bir şey yok
E niente alla TV
– Ve televizyonda hiçbir şey yok
E niente alla TV
– Ve televizyonda hiçbir şey yok

Niente alla TV
– Televizyonda bir şey yok




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın