Everyone you meet, the children in the street
– Tanıştığınız herkes, sokaktaki çocuklar
Are swayin’ to the rhythm, there’s somethin’ movin’ in them
– Ritme göre sallanıyorlar, içlerinde hareket eden bir şey var.
There’s no place to hide, so, why even try?
– Saklanacak bir yer yok, neden denesin ki?
Can’t you hear it coming your way, it’s here to stay
– Sana doğru geldiğini duyamıyor musun, kalmak için burada.
Music in our walk, music when we talk
– Yürüyüşümüzde müzik, konuştuğumuzda müzik
It’s really something magic, to lose it would be tragic
– Bu gerçekten sihirli bir şey, onu kaybetmek trajik olurdu
Can’t you feel the sound movin’ through the ground?
– Sesin yerden geçtiğini hissedemiyor musun?
Music makes the world go around
– Müzik dünyayı dolaştırıyor
You can’t stop the music, nobody can stop the music
– Sen müziği durduramazsın, kimse müziği durduramaz.
Take the cold from snow, tell the trees, don’t grow
– Kardan soğuğu al, ağaçlara söyle, büyüme
Tell the wind don’t blow, ’cause it’s easier
– Söyle rüzgar esmesin, çünkü daha kolay
No, you can’t stop the music, nobody can stop the music
– Hayır, sen müziği durduramazsın, kimse müziği durduramaz.
Take the spark from love, make the rain fall up
– Sevginin kıvılcımını al, yağmurun yağmasını sağla
‘Cause that’s easier to do
– Çünkü bunu yapmak daha kolay
Movin’ with the wind since the world began
– Dünya başladığından beri rüzgarla hareket ediyor
The beat is gonna getcha, beat is gonna getcha
– Ritim seni yakalayacak, ritim seni yakalayacak
Music for the blues, for your dancin’ shoes
– Blues için müzik, dans ayakkabıların için
There’s music in the way that we kiss, you can’t resist
– Öpüşme şeklimizde müzik var, karşı koyamazsın
Movin’ through the trees, buzzin’ with the bees
– Ağaçların arasında dolaşıp, arılarla uğuldayarak
The sound is gettin’ louder, sound is gettin’ louder
– Ses yükseliyor, ses yükseliyor
Music when we play, when we kneel to pray
– Müzik çalarken, dua etmek için diz çökerken
There’s music in the sound of the wind
– Rüzgarın sesinde müzik var
You can’t stop the music, nobody can stop the music
– Sen müziği durduramazsın, kimse müziği durduramaz.
Take the heat from flame, try not feeling pain
– Ateşi alevden al, acı hissetmemeye çalış
Though you try in vain it’s much easier
– Boşuna denesen de çok daha kolay
No, you can’t stop the music, nobody can stop the music
– Hayır, sen müziği durduramazsın, kimse müziği durduramaz.
Change the master plan, take the hope from man
– Ana planı değiştir, umudunu insandan al
‘Cause that’s easier to do
– Çünkü bunu yapmak daha kolay
On the radio, on every TV show
– Radyoda, her TV programında
For each and every reason, each and every season
– Her sebep için, her mevsim için
Music when we love for the moon above
– Yukarıdaki ayı sevdiğimizde müzik
Music for the show of life that never ends
– Hiç bitmeyen hayat gösterisi için müzik
Music on a plane, music on a train
– Uçakta müzik, trende müzik
Sailing on the ocean, music in the motion
– Okyanusta yelken açmak, hareket halindeki müzik
Music in your car, at your local bar
– Arabanızda, yerel barda müzik
There’s music when you look at a star
– Bir yıldıza baktığında müzik var
You can’t stop the music, nobody can stop the music
– Sen müziği durduramazsın, kimse müziği durduramaz.
Keep two loves apart, mend a broken heart
– İki aşkı ayrı tut, kırık bir kalbi iyileştir
Catch a fallin’ star that’s much easier
– Düşen bir yıldızı yakalamak çok daha kolay
No, you can’t stop the music, nobody can stop the music
– Hayır, sen müziği durduramazsın, kimse müziği durduramaz.
Tell the sun don’t shine, stop Old Father Time
– Güneşin parlamadığını söyle, yaşlı Baba zamanını Durdur
‘Cause that’s easier to do
– Çünkü bunu yapmak daha kolay
You can’t stop the music, nobody can stop the music
– Sen müziği durduramazsın, kimse müziği durduramaz.
Take the cold from snow, tell the trees, don’t grow
– Kardan soğuğu al, ağaçlara söyle, büyüme
Tell the wind, don’t blow, ’cause it’s easier
– Rüzgara söyle, üfleme, çünkü daha kolay
No, you can’t stop the music, nobody can stop the music
– Hayır, sen müziği durduramazsın, kimse müziği durduramaz.
Take the spark from love, make the rain fall up
– Sevginin kıvılcımını al, yağmurun yağmasını sağla
‘Cause that’s easier to do
– Çünkü bunu yapmak daha kolay
Village People – Can’t Stop The Music İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.