When minutes become hours
– Dakikalar saat olduğunda
When days become years
– Günler yıllar olduğunda
And I don’t know where you are
– Ve nerede olduğunu bilmiyorum
Colours seems so dull without you
– Renkler sensiz çok sıkıcı görünüyor
Have we lost our minds?
– Aklımızı yitirdik mi?
What have we done?
– Biz ne yaptık?
But it all doesn’t seem to matter anymore
– Ama artık her şey önemli değil gibi görünüyor
When you kissed me on that street, I kissed you back
– Sen beni o sokakta öptüğünde, ben de seni öptüm.
You held me in your arms, I held you in mine
– Beni kollarında tuttun, seni benimkinde tuttum
You picked me up to lay me down
– Beni bırakmaya beni seçmiştin
When I look into your eyes
– Gözlerine baktığımda
I can hear you cry for a little bit more of you and I
– Biraz daha sen ve ben için ağladığını duyabiliyorum
I’m drenched in your love
– Aşkınla sırılsıklam oldum
I’m no longer able to hold it back
– Artık geri tutmak mümkün değilim
Is it too late to ask for love?
– Aşk istemek için çok mu geç?
Is it wrong to feel right?
– Doğru hissetmek yanlış mı?
When the world is winding down
– Dünya yok olduğunda
Thoughts of you linger around
– Senin hakkında düşünceler etrafta dolaşıyor
Have we lost our minds?
– Aklımızı yitirdik mi?
What have we done?
– Biz ne yaptık?
But it all doesn’t seem to matter anymore
– Ama artık her şey önemli değil gibi görünüyor
When you kissed me on that street, I kissed you back
– Sen beni o sokakta öptüğünde, ben de seni öptüm.
You held me in your arms, I held you in mine
– Beni kollarında tuttun, seni benimkinde tuttum
You picked me up to lay me down
– Beni bırakmaya beni seçmiştin
When I look into your eyes
– Gözlerine baktığımda
I can hear you cry for a little bit more of you and I
– Biraz daha sen ve ben için ağladığını duyabiliyorum
I’m drenched in your love
– Aşkınla sırılsıklam oldum
I’m no longer able to hold it back
– Artık geri tutmak mümkün değilim
When you kissed me on that street, I kissed you back
– Sen beni o sokakta öptüğünde, ben de seni öptüm.
You held me in your arms, I held you in mine
– Beni kollarında tuttun, seni benimkinde tuttum
You picked me up to lay me down
– Beni bırakmaya beni seçmiştin
When I look into your eyes
– Gözlerine baktığımda
I can hear you cry for a little bit more of you and I
– Biraz daha sen ve ben için ağladığını duyabiliyorum
I’m drenched in your love
– Aşkınla sırılsıklam oldum
I’m no longer able to hold it back
– Artık geri tutmak mümkün değilim

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.