Goodbye to you, my trusted friend
– Benim için hoşça kal, arkadaş güvenilir
But we’ve known each other since we were nine or 10
– Ama birbirimizi dokuz ya da 10 yaşımızdan beri tanıyoruz.
Together, we’ve climbed hills and trees
– Birlikte tepelere ve ağaçlara tırmandık.
Learned of love and ABC’s
– Aşkı ve ABC’LERİ öğrendi
Skinned our hearts and skinned our knees
– Kalbimizin derisini yüzdük ve dizlerimizin derisini yüzdük
Goodbye, my friend, it’s hard to die
– Hoşçakal dostum, ölmek zor
When all the birds are singing in the sky
– Bütün kuşlar gökyüzünde şarkı söylerken
Now that spring is in the air
– Şimdi o bahar havada
Pretty girls are everywhere
– Güzel kızlar her yerde
Think of me and I’ll be there
– Beni düşün ve orada olacağım
We had joy, we had fun, we had seasons in the sun
– Eğlendik, eğlendik, güneşte mevsimler geçirdik
But the hills that we climbed were just seasons out of time
– Ama tırmandığımız tepeler zamanın dışında sadece mevsimlerdi.
Goodbye, papa, please pray for me
– Hoşçakal baba, lütfen benim için dua et.
I was the black sheep of the family
– Ben ailenin kara koyunuydum.
You tried to teach me right from wrong
– Bana doğruyu yanlışı öğretmeye çalıştın.
Too much wine and too much song
– Çok fazla şarap ve çok fazla şarkı
Wonder how I got along
– Nasıl anlaştığımı merak ediyorum.
Goodbye, papa, it’s hard to die
– Hoşçakal baba, ölmek zor
When all the birds are singing in the sky
– Bütün kuşlar gökyüzünde şarkı söylerken
Now that the spring is in the air
– Şimdi bahar havada
Little children everywhere
– Her yerde küçük çocuklar
When you see them, I’ll be there
– Onları gördüğünde orada olacağım.
We had joy, we had fun, we had seasons in the sun
– Eğlendik, eğlendik, güneşte mevsimler geçirdik
But the wine and the song like the seasons have all gone
– Ama şarap ve Mevsimler Gibi şarkı hepsi gitti
We had joy, we had fun, we had seasons in the sun
– Eğlendik, eğlendik, güneşte mevsimler geçirdik
But the wine and the song like the seasons have all gone
– Ama şarap ve Mevsimler Gibi şarkı hepsi gitti
Yeah, yeah, yeah
– Evet, Evet, Evet
Goodbye, Michelle, my little one
– Hoşçakal Michelle, küçüğüm.
You gave me love and helped me find the sun
– Bana sevgi verdin ve güneşi bulmama yardım ettin.
And every time that I was down
– Ve her düştüğümde
You would always come around
– Her zaman gelir misiniz
And get my feet back on the ground
– Ve ayaklarımı tekrar yere koy
Goodbye, Michelle, it’s hard to die
– Hoşçakal Michelle, ölmek zor
When all the birds are singing in the sky
– Bütün kuşlar gökyüzünde şarkı söylerken
Now that the spring is in the air
– Şimdi bahar havada
With the flowers everywhere
– Her yerde çiçeklerle
I wish that we could both be there
– Keşke ikimiz de orada olabilseydik.
We had joy, we had fun, we had seasons in the sun
– Eğlendik, eğlendik, güneşte mevsimler geçirdik
But the hills that we climbed were just seasons out of time
– Ama tırmandığımız tepeler zamanın dışında sadece mevsimlerdi.
We had joy, we had fun, we had seasons in the sun
– Eğlendik, eğlendik, güneşte mevsimler geçirdik
But the wine and the song like the seasons have all gone
– Ama şarap ve Mevsimler Gibi şarkı hepsi gitti
We had joy, we had fun, we had seasons in the sun
– Eğlendik, eğlendik, güneşte mevsimler geçirdik
But the wine and the song like the seasons have all gone
– Ama şarap ve Mevsimler Gibi şarkı hepsi gitti
We had joy, we had fun, we had seasons in the sun
– Eğlendik, eğlendik, güneşte mevsimler geçirdik
But the wine and the song like the seasons have all gone
– Ama şarap ve Mevsimler Gibi şarkı hepsi gitti
We had joy, we had fun, we had seasons in the sun
– Eğlendik, eğlendik, güneşte mevsimler geçirdik
But the wine…
– Ama şarap…
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.