They used to tell me I was regular
– Bana düzenli olduğumu söylerlerdi.
Got me sitting on the edge of my seat
– Koltuğumun kenarında oturmamı sağladı.
They used to tell me a lot of things
– Bana çok şey anlatırlardı.
They tried to tell me how I should think
– Bana nasıl düşünmem gerektiğini söylemeye çalıştılar.
One day, one day, or another, you’re fine
– Bir gün, bir gün, ya da başka bir gün, iyisin
One way, one way, or another, that’s right
– Bir şekilde, öyle ya da böyle, haklı
You got me wrong (wrong)
– Beni yanlış anladın (yanlış)
You got me wrong but what is this
– Beni yanlış anladın ama bu nedir
You got me wrong (wrong)
– Beni yanlış anladın (yanlış)
You got me wrong but what is this
– Beni yanlış anladın ama bu nedir
I’m off the heavy metal hit
– Heavy metal isabetinden kurtuldum.
No amateur shit
– Amatör bok yok
Rip your neck off and rip another hit off my spliff
– Boynunu kopart ve başka bir vuruş daha yap.
One sip off the end, just to get bent
– Sonundan bir yudum, sadece eğilmek için
Is this really how your whole life was spent?
– Gerçekten tüm hayatın böyle mi geçti?
On a scale of 1 to 10, do you feel irrelevant?
– 1’den 10’a kadar olan bir ölçekte kendinizi alakasız hissediyor musunuz?
Maybe you should say what the fuck you really meant
– Belki de gerçekten ne demek istediğini söylemelisin.
The devil sent me here in fear when I was young
– Gençken şeytan beni buraya korku içinde gönderdi.
Bitch, that’s why I said I had enough
– Kaltak, bu yüzden yeterince içtiğimi söyledim.
They used to tell me I was regular
– Bana düzenli olduğumu söylerlerdi.
Got me sitting on the edge of my seat
– Koltuğumun kenarında oturmamı sağladı.
They used to tell me a lot of things
– Bana çok şey anlatırlardı.
They tried to tell me how I should think
– Bana nasıl düşünmem gerektiğini söylemeye çalıştılar.
One day, one day, or another, you’re fine
– Bir gün, bir gün, ya da başka bir gün, iyisin
One way, one way, or another, that’s right
– Bir şekilde, öyle ya da böyle, haklı
You got me wrong (wrong)
– Beni yanlış anladın (yanlış)
You got me wrong but what is this
– Beni yanlış anladın ama bu nedir
You got me wrong (wrong)
– Beni yanlış anladın (yanlış)
You got me wrong but what is this
– Beni yanlış anladın ama bu nedir
Shiiit
– Şiiit
I is Michael I am idol I does Eiffel (yeah)
– Ben Michael’ım Ben idolüm Eiffel’i yapıyorum (evet)
Above all of these simple suckers that
– Her şeyden önce bu basit emiciler
Is idle (yeah)
– Boşta (evet)
My homeroom teacher said Michael you won’t be shit
– Sınıf öğretmenim Michael’a bir bok olmayacağını söyledi.
Who me?
– Bana kim?
He dead now hey look at Michael I’m dead rich (R.I.P.)
– Şimdi öldü hey Michael’a bak Ben ölü zenginim (R.I.P.)
Fuck all the doubters, they doubted cause i was just bout it
– Tüm şüphecileri siktir et, şüphe ettiler çünkü ben sadece onunla ilgiliydim
I had to be bout it and bout it
– Bu konuda ve bu konuda olmak zorundaydım
The bottom was too fuckin crowded
– Dibi çok kalabalıktı.
Just like a crab in a barrel I fought to get out if it
– Tıpkı fıçıdaki bir yengeç gibi çıkmak için savaştım
But they wouldn’t allow it
– Ama buna izin vermezlerdi.
And still i got out and goddamn it I must me the greatest
– Ve yine de çıktım ve lanet olsun en büyük ben olmalıyım
I’m not the run of a mill, I run up a mill for every one of my babies
– Ben bir değirmenin koşucusu değilim, bebeklerimin her biri için bir değirmen işletiyorum.
Don’t wanna be GOAT (don’t wanna be GOAT)
– KEÇİ olmak istemiyorum (KEÇİ olmak istemiyorum)
I wanna be wolf on his throat
– Boğazında kurt olmak istiyorum.
May never be rich may never be rich, but I will not settle for poor
– Asla zengin olmayabilirim asla zengin olmayabilirim ama fakirlerle yetinmeyeceğim
I cannot lie, I cannot lie did what I did to get by,
– Yalan söyleyemem, yalan söyleyemem geçinmek için yaptığımı yaptım,
Have no regrets, have no regrets
– Pişman olma, pişman olma
I did not settle for regular shit
– Her zamanki boka razı olmadım.
They used to tell me I was regular
– Bana düzenli olduğumu söylerlerdi.
Got me sittin on the edge of my seat
– Koltuğumun kenarına oturmamı sağladı.
They used to tell me a lot of things
– Bana çok şey anlatırlardı.
They tried to tell me how we should think
– Gerektiğini bana söylediler sanırım
What So Not, Oliver Tree & Killer Mike – Mr Regular İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.