It’s the most beautiful time of the year
– Yılın en güzel zamanı
Lights fill the streets, spreading so much cheer
– Işıklar sokakları dolduruyor, çok neşeleniyor
I should be playing in the winter snow
– Kışın karda oynamalıyım.
But I’ma be under the mistletoe
– Ama ökse otunun altında olacağım.
I don’t wanna miss out on the holiday
– Tatili kaçırmak istemiyorum.
But I can’t stop staring at your face
– Ama yüzüne bakmaktan kendimi alamıyorum.
I should be playing in the winter snow
– Kışın karda oynamalıyım.
But I’ma be under the mistletoe
– Ama ökse otunun altında olacağım.
(With you) Shawty, with you
– (Seninle) Shawty, seninle
(With you) Shawty, with you
– (Seninle) Shawty, seninle
(With you) Under the mistletoe
– Ökse otunun altında
Everyone’s gathering around the fire
– Herkes ateşin etrafında toplanıyor.
Chestnuts roasting like a hot July
– Kestane sıcak bir Temmuz gibi kavuruyor
I should bе chilling with my folks, I know
– Ailemle takılmalıyım, biliyorum.
But I’ma be under the mistlеtoe
– Ama ökse otunun altında olacağım.
Word on the street, Santa’s coming tonight
– Söylentilere göre Noel Baba bu gece geliyor.
Reindeer’s flying through the sky so high
– Ren geyiği gökyüzünde çok yüksekte uçuyor
I should be making a list, I know
– Bir liste yapmalıyım, biliyorum.
But I’ma be under the mistletoe
– Ama ökse otunun altında olacağım.
(With you) Shawty, with you
– (Seninle) Shawty, seninle
(With you) Shawty, with you
– (Seninle) Shawty, seninle
(With you) Under the mistletoe
– Ökse otunun altında
(With you) Shawty, with you
– (Seninle) Shawty, seninle
(With you) Shawty, with you
– (Seninle) Shawty, seninle
(With you) Under the mistletoe
– Ökse otunun altında
Ayy love, the wise men followed the stars
– Eyy aşk, bilge adamlar yıldızları takip etti
The way I followed my heart
– Kalbimi takip etme şeklim
And it led me to a miracle
– Ve bu beni bir mucizeye götürdü.
Ayy love, so don’t you buy me nothing
– Eyy aşkım, bana hiçbir şey alma
(Don’t you buy me nothing)
– (Bana hiçbir şey alma)
‘Cause I am feeling one thing, your lips on my lips
– Çünkü bir şey hissediyorum, senin dudakların dudaklarımda
That’s a merry, merry Christmas
– Mutlu, mutlu Noeller
It’s the most beautiful time of the year
– Yılın en güzel zamanı
Lights fill the streets, spreading so much cheer
– Işıklar sokakları dolduruyor, çok neşeleniyor
I should be playing in the winter snow
– Kışın karda oynamalıyım.
But I’ma be under the mistletoe
– Ama ökse otunun altında olacağım.
I don’t wanna miss out on the holiday
– Tatili kaçırmak istemiyorum.
But I can’t stop staring at your face
– Ama yüzüne bakmaktan kendimi alamıyorum.
I should be playing in the winter snow
– Kışın karda oynamalıyım.
But I’ma be under the mistletoe
– Ama ökse otunun altında olacağım.
(With you) Shawty, with you
– (Seninle) Shawty, seninle
(With you) Shawty, with you
– (Seninle) Shawty, seninle
(With you) Under the mistletoe
– Ökse otunun altında
(With you) Shawty, with you
– (Seninle) Shawty, seninle
(With you) Shawty, with you
– (Seninle) Shawty, seninle
(With you) Under the mistletoe
– Ökse otunun altında
(Under the mistletoe)
– (Ökse otunun altında)
Kiss me underneath the mistletoe
– Ökse otunun altından öp beni
Show me, baby, that you love me so-oh-oh, oh, oh, oh
– Göster bana bebeğim, beni çok sevdiğini-oh-oh, oh, oh, oh
Yeah, kiss me underneath the mistletoe (Kiss me underneath the mistletoe)
– Evet, ökse otunun altından öp beni (Ökse otunun altından öp beni)
Show me, baby, that you love me so-oh-oh, oh, oh, oh
– Göster bana bebeğim, beni çok sevdiğini-oh-oh, oh, oh, oh
Why Don’t We – Mistletoe İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.