夜に浮かんでいた
– geceleri yüzüyordum.
海月のような月が爆ぜた
– ay, deniz ayı gibi patladı.
バス停の背を覗けば
– otobüs durağının arkasına bakarsanız
あの夏の君が頭にいる
– o yaz kafamın içindesin
だけ
– Sadece
鳥居 乾いた雲 夏の匂いが頬を撫でる
– Torii kuru bulutlar yaz kokusu yanaklarımı okşuyor
大人になるまでほら、背伸びしたままで
– kadar büyürsünüz.
遊び疲れたらバス停裏で空でも見よう
– Eğer oynamaktan sıkıldıysanız, otobüs durağının arkasındaki gökyüzüne bakalım
じきに夏が暮れても
– yaz sonunda düşse bile
きっときっと覚えてるから
– eminim hatırlarsın.
追いつけないまま大人になって
– yetişmeden büyüdüm.
君のポケットに夜が咲く
– Gece cebinizde çiçek açar
口に出せないなら僕は1人だ
– eğer konuşamıyorsan, 1 yaşındayım.
それでいいからもう諦めてる
– sorun değil. zaten vazgeçtim.
だけ
– Sadece
夏日 乾いた雲 山桜桃海 錆びた標識
– Yaz günü kuru bulutlar dağ kiraz şeftali Deniz paslı işareti
記憶の中はいつも夏の匂いがする
– hafızamda hep yaz kokusu vardır.
写真なんて紙切れだ
– resimlerin kağıdı bitmiş.
思い出なんてただの塵だ
– anılar sadece toz.
それがわからないから、口を噤んだまま
– bunu bilmiyorum, o yüzden çenemi kapalı tutuyorum.
絶えず君のいこふ 記憶に夏野の石一つ
– natsuno’nun hafızandaki taşlarından biri
俯いたまま大人になって
– başım aşağıdayken büyüdüm.
追いつけない ただ君に晴れ
– ben koşabilirim. sadece açık olmanı istiyorum.
口に出せないまま坂を上った
– konuşamadan tepeye çıktım.
僕らの影に夜が咲いていく
– Gece gölgemizde çiçek açacak
俯いたまま大人になった
– başım aşağıdayken büyüdüm.
君が思うまま手を叩け
– ellerini istediğin gibi çırp.
陽の落ちる坂道を上って
– Güneşin düştüğü yamaçta
僕らの影は
– gölgemiz
追いつけないまま大人になって
– yetişmeden büyüdüm.
君のポケットに夜が咲く
– Gece cebinizde çiçek açar
口に出せなくても僕ら一つだ
– konuşamasan bile, bizden biri.
それでいいだろう、もう
– bu iyi olurdu.
君の思い出を噛み締めてる
– anılarını çiğniyorum.
だけ
– Sadece

Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.