Yung Bleu Feat. Drake – You’re Mines Still İngilizce Şarkı Sözleri ve Türkçe Çevirisi

So you wanna be riding around with your new bitch
– Yani yeni orospunla dolaşmak istiyorsun.
That’s real cute
– Bu harika
Don’t have me drag you and her out that motherfuckin’ car
– Seni ve onu o lanet arabadan sürüklememe izin verme.
Key your shit
– Anahtar senin bok

Aha! I wish I would see you in that Bentley
– Aha! Keşke seni o Bentley’de görseydim.
So I could flat all four of your motherfuckin’ tires
– Böylece senin lanet lastiklerinin dördünü de düzleştirebilirim.
And you know what? I just got tickets to the Lakers game anyway
– Ve ne biliyor musun? Lakers maçına bilet aldım zaten.
Nigga, you could never
– Zenci, bunu asla yapamazsın.

If I ever made you angry, girl
– Eğer seni kızdırdıysam, kızım.
Just know that it get better over time (time)
– Sadece zaman içinde daha iyi olduğunu biliyorum (zaman)
They say time heals (they say time heals)
– Zaman her şeyin ilacı (derler zaman her şeyin ilacı derler )
She can’t see her life without me, she so blessed still (so blessed still)
– Bensiz hayatını göremez, hala çok kutsanmış (hala çok kutsanmış)
Fuck that nigga, you can tell him that you’re mine still (that you’re mine still)
– Bu zenciyi siktir et, ona hala benim olduğunu söyleyebilirsin (hala benim olduğunu)

And she don’t wanna go to sleep she angry
– Ve daha ne kadar kızgın o uyuma o
Latеly she been noticing he ain’t me
– Son zamanlarda onun ben olmadığını fark etti.

I wish that wе can change places
– Keşke yer değiştirebilsek.
Don’t want no new, new faces
– Yeni, yeni yüzler istemiyorum
She got my heartbeat racing
– Kaldı kalp atışlarım hızlandı
They say time heals (they say time heals)
– Zaman her şeyin ilacı (derler zaman her şeyin ilacı derler )
Don’t go build no life without me ’cause you’re mine still (you’re mine still)
– Bensiz bir hayat inşa etme, çünkü sen hala benimsin (sen hala benimsin)
Oh, and I don’t wanna go unless you make me
– Oh, ve sen beni zorlamadıkça gitmek istemiyorum
Lately I’ve been gone, I’m feeling crazy
– Son zamanlarda gittim, deliriyorum.

Yeah, I’m from the bricks, we gotta whole lot of bricks
– Evet, ben tuğladanım, bir sürü tuğlaya ihtiyacımız var.
You gotta whole lotta tricks and I wanna see what you do with them
– Bir sürü numaraya ihtiyacın var ve onlarla ne yaptığını görmek istiyorum.
I just saw you in Miami, girl, what you doing here? (What you doing here?)
– Seni Miami’de gördüm, kızım, burada ne işin var? (Burada ne yapıyorsun?)
I hope you with your girlfriends (girlfriends)
– Umarım kız arkadaşlarınla birlikte olursun (kız arkadaş)

I ain’t pay attention to your heart, I played ya
– Kalbine dikkat etmedim, seni oynadım.
Now she fell in love with an NBA player
– Şimdi bir NBA oyuncusuna aşık oldu
Had her on the stage, now she ballin’ at the stadium
– Onu sahneye çıkardım ve şimdi stadyumda top oynuyor
Matter fact I hope you stay with him
– Umarım onunla kalırsın.
‘Cause I don’t wanna go unless you take me
– Çünkü beni götürmedikçe gitmek istemiyorum.
I know you feel the pain
– Acıyı hissettiğini biliyorum.

And she don’t wanna go to sleep she angry
– Ve daha ne kadar kızgın o uyuma o
Lately she been noticing he ain’t me
– Son zamanlarda onun ben olmadığını fark etti.

I wish that we can change places
– Keşke yer değiştirebilsek.
Don’t want no new, new faces
– Yeni, yeni yüzler istemiyorum
She got my heartbeat racing
– Kaldı kalp atışlarım hızlandı
They say time heals (they say time heals)
– Zaman her şeyin ilacı (derler zaman her şeyin ilacı derler )
Don’t go build no life without me ’cause you’re mine still (you’re mine still)
– Bensiz bir hayat inşa etme, çünkü sen hala benimsin (sen hala benimsin)
And I don’t wanna go unless you make me
– Ve beni zorlamadıkça gitmek istemiyorum.
Down on my knees hoping you take me
– Dizlerimin üstüne çök beni götüreceğini umarak.

Better tell that nigga you mine
– İyi o herife söyle, ben de sana
Heard you’ve been trying to tie the knot, girl, tell me you lyin’
– Düğünü bağlamaya çalıştığını duydum, kızım, bana yalan söylediğini söyle.
Let me beat that pussy up one more time
– O kediyi bir kez daha dövmeme izin ver
Let me beat that pussy up one more time
– O kediyi bir kez daha dövmeme izin ver
I know that you feen for this
– Bunun için feen olduğunu biliyorum
I know that you did not forget
– Unutmuş olamazsın biliyorum
So don’t go to sleep
– Bu yüzden sakın uyuma

And she don’t wanna go to sleep she angry
– Ve daha ne kadar kızgın o uyuma o
Lately she been noticing he ain’t me
– Son zamanlarda onun ben olmadığını fark etti.

I wish that we can change places
– Keşke yer değiştirebilsek.
Don’t want no new, new faces
– Yeni, yeni yüzler istemiyorum
She got my heartbeat racing
– Kaldı kalp atışlarım hızlandı
They say time heals (they say time heals)
– Zaman her şeyin ilacı (derler zaman her şeyin ilacı derler )
Don’t go build no life without me ’cause you’re mine still (you’re mine still)
– Bensiz bir hayat inşa etme, çünkü sen hala benimsin (sen hala benimsin)
Oh, and I don’t wanna go unless you make me
– Oh, ve sen beni zorlamadıkça gitmek istemiyorum
Lately I’ve been gone, I’m feeling crazy
– Son zamanlarda gittim, deliriyorum.




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın