YUNGBLUD – Tissues İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları

I feel left out
– Dışlanmış hissediyorum
Like a child
– Bir çocuk gibi
Every time that you’re close
– Her yaklaştığında
Every time that you walk through the door
– Ne zaman kapıdan girsen

I feel let down
– Hayal kırıklığına uğramış hissediyorum
Is it fear?
– Korku mu?
Don’t you feel my heart go
– Kalbimin gittiğini hissetmiyor musun?
Every time you whisper in my ear?
– Ne zaman kulağıma fısıldıyorsan?

‘Cause everybody wants to feel love
– Çünkü herkes aşkı hissetmek ister
Everybody wants to be adored-dored
– Herkes hayran olmak ister-dored
Everybody wants to feel love
– Herkes aşkı hissetmek ister
Everybody wants to be adored-dored
– Herkes hayran olmak ister-dored

I can’t keep holding my breath, God forbid you
– Nefesimi tutmaya devam edemem, Tanrı seni korusun
Leave me like all the rest did
– Beni diğerlerinin yaptığı gibi bırak.
I’m in love again
– Yine aşığım
And tomorrow I’ll be sad
– Ve yarın üzüleceğim
Take it out of my chest, God forbid you
– Çıkar onu göğsümden, Tanrı seni korusun.
Leave me like all the rest did
– Beni diğerlerinin yaptığı gibi bırak.
I’m in love again
– Yine aşığım
And tomorrow I’ll be sad
– Ve yarın üzüleceğim

You’re sarcastic
– Alaycısın.
You tell lies
– Yalan söylüyorsun.
But I can handle the truth
– Ama gerçeği kaldırabilirim.
It sounds so heavenly to me
– Bana çok cennet gibi geliyor.

I don’t want you to hide your issues
– Sorunlarını saklamanı istemiyorum.
Blow them into your tissues
– Onları dokularına üfle.
Give ’em to me
– Ver onları bana
Oh, come on, give it to, give it to me
– Hadi, ver şunu, ver şunu bana

‘Cause everybody wants to feel love
– Çünkü herkes aşkı hissetmek ister
Everybody wants to be adored-dored
– Herkes hayran olmak ister-dored
Everybody wants to feel love
– Herkes aşkı hissetmek ister
Everybody wants to be adored-dored
– Herkes hayran olmak ister-dored

I can’t keep holding my breath, God forbid you
– Nefesimi tutmaya devam edemem, Tanrı seni korusun
Leave me like all the rest did
– Beni diğerlerinin yaptığı gibi bırak.
I’m in love again
– Yine aşığım
And tomorrow I’ll be sad
– Ve yarın üzüleceğim
Take it out of my chest, God forbid you
– Çıkar onu göğsümden, Tanrı seni korusun.
Leave me like all the rest did
– Beni diğerlerinin yaptığı gibi bırak.
I’m in love again
– Yine aşığım
And tomorrow I’ll be sad
– Ve yarın üzüleceğim

I decide to come outside
– Dışarı çıkmaya karar verdim.
You turn around and you tell me you love me
– Arkanı dön ve beni sevdiğini söyle
I decide to come outside
– Dışarı çıkmaya karar verdim.
You turn around and you tell me you need me
– Arkanı dön ve bana ihtiyacın olduğunu söyle.
I decide to come outside
– Dışarı çıkmaya karar verdim.
You turn around and you tell me you love me
– Arkanı dön ve beni sevdiğini söyle
I decide to come outside
– Dışarı çıkmaya karar verdim.
All I can say, all I can say
– Söyleyebileceğim tek şey, söyleyebileceğim tek şey
All I can say is it makes me sad
– Tek söyleyebileceğim bu beni üzüyor.

I can’t keep holding my breath, God forbid you
– Nefesimi tutmaya devam edemem, Tanrı seni korusun
Leave me like all the rest did
– Beni diğerlerinin yaptığı gibi bırak.
I’m in love again
– Yine aşığım
And tomorrow I’ll be sad (tomorrow I’ll be sad)
– Ve yarın üzüleceğim (yarın üzüleceğim)
Take it out of my chest, God forbid you
– Çıkar onu göğsümden, Tanrı seni korusun.
Leave me like all the rest did
– Beni diğerlerinin yaptığı gibi bırak.
I’m in love again
– Yine aşığım
And tomorrow I’ll be sad (tomorrow I’ll be sad)
– Ve yarın üzüleceğim (yarın üzüleceğim)




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Etiketler:

Yorumlar

Bir yanıt yazın