I am the greatest
– Ben en büyüğüm
What do I do?
– Ne yaparım?
I feel like I don’t want to see you
– Seni görmek istemiyormuşum gibi hissediyorum
I feel like I’m not in the mood
– Havamda değilmişim gibi hissediyorum
I feel like I got déjà vu
– Deja vu’m varmış gibi hissediyorum
Isolation
– İzolasyon
Isolation
– İzolasyon
Isolation
– İzolasyon
Isolation
– İzolasyon
Yeah, yeah
– Evet, evet
I’ve been isolated, but having conversations
– Tecrit edildim, ama konuşmalar yapıyorum
I feel like a doctor, I got a lot of patients
– Doktor gibi hissediyorum, bir sürü hastam var.
I got a lot of patience, patient with my time
– Çok sabrım var, zamanıma sabrım var
But if you waste that, then you just crossed the line, and
– Ama bunu boşa harcarsan, o zaman çizgiyi aştın ve
I do this on the daily, and life is kinda crazy
– Bunu günlük olarak yapıyorum ve hayat biraz çılgınca
See, life is like a game, but you can never play me
– Hayat bir oyun gibidir ama beni asla oynayamazsın.
I used to party, but then I had to think right
– Eskiden eğlenirdim ama sonra doğru düşünmek zorunda kaldım.
If life is a party, I ain’t looking for that invite
– Eğer hayat bir partiyse, o daveti aramıyorum
I see different energy and I’m feeling it
– Farklı bir enerji görüyorum ve hissediyorum
This a lifestyle that I never thought I’d be living in
– Bu, içinde yaşayacağımı hiç düşünmediğim bir yaşam tarzı
Never move too fast, I’m always patient
– Asla çok hızlı hareket etme, ben her zaman sabırlıyım
I think I need time to myself in isolation
– Sanırım yalnız başıma zamana ihtiyacım var
What do I do?
– Ne yaparım?
I feel like I don’t wanna see you
– Seni görmek istemiyormuşum gibi hissediyorum
I feel like I’m not in the mood
– Havamda değilmişim gibi hissediyorum
I feel like I got déjà vu
– Deja vu’m varmış gibi hissediyorum
Isolation
– İzolasyon
Isolation
– İzolasyon
Isolation
– İzolasyon
Isolation
– İzolasyon
Yeah, yeah
– Evet, evet
You’re like an open book that I’ve never read
– Hiç okumadığım açık bir kitap gibisin
You’re at chapter 7, while I’m at chapter 10
– Sen 7. bölümdesin, ben 10. bölümdeyim.
Looking at your past life, flipping through these pages
– Geçmiş hayatınıza bakarak, bu sayfaları çevirerek
Going through your life, going through these different phases
– Hayatınızdan geçmek, bu farklı aşamalardan geçmek
Isolation or selfish ambition
– İzolasyon veya bencil hırs
But I hope I can deal with the distance and I know my mind got me trippin’
– Ama umarım mesafeyle başa çıkabilirim ve aklımın çelindiğini biliyorum
I don’t even know what I’m missing, I talk but I don’t ever listen
– Ne kaçırdığımı bile bilmiyorum, konuşuyorum ama hiç dinlemiyorum.
I used to be afraid of commitment but now I know what I was thinking
– Eskiden bağlılıktan korkardım ama şimdi ne düşündüğümü biliyorum
Thinking I wasn’t ready, thinking it wasn’t time, yet
– Hazır olmadığımı düşünerek, zamanı gelmediğini düşünerek, henüz
When I’m alone is when I have the best mindset
– Yalnız olduğum zaman en iyi zihniyete sahip olduğum zamandır
Never move too fast, I’m always patient
– Asla çok hızlı hareket etme, ben her zaman sabırlıyım
I think I need time to myself in isolation
– Sanırım yalnız başıma zamana ihtiyacım var
What do I do?
– Ne yaparım?
I feel like I don’t wanna see you
– Seni görmek istemiyormuşum gibi hissediyorum
I feel like I’m not in the mood
– Havamda değilmişim gibi hissediyorum
I feel like I got déjà vu
– Deja vu’m varmış gibi hissediyorum
Isolation
– İzolasyon
Isolation
– İzolasyon
Isolation
– İzolasyon
Isolation
– İzolasyon
Zach Diamond – Isolation İngilizce Şarkı Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.