I’ve been living days like they’ll never be over
– Hiç bitmeyecekmiş gibi günlerce yaşıyorum
As long as the sky is blue
– Gökyüzü mavi olduğu sürece
But if I saw you side of the street, I’d pull over
– Ama seni sokağın kenarında görsem kenara çekerdim.
Do things I thought I’d never do, do
– Asla yapamayacağımı düşündüğüm şeyleri yap, yap
Laying with the windows down
– Pencereler aşağı bakacak şekilde döşeme
The seat’s bent back all the way down
– Koltuk geriye doğru eğildi.
Saturday, drive through sunset, music loud
– Cumartesi, gün batımında sür, yüksek sesle müzik
I’m okay
– Ben iyiyim
Yeah, I’m happy, I don’t need someone
– Evet, mutluyum, birine ihtiyacım yok.
I’m happy, I don’t need your love
– Mutluyum, sevgine ihtiyacım yok.
I’m happy, but I want you
– Mutluyum, ama seni istiyorum
Yeah, I’m happy, I don’t need someone
– Evet, mutluyum, birine ihtiyacım yok.
I’m happy, but I want you
– Mutluyum, ama seni istiyorum
I’m always stuck on the inside
– Ben her zaman içeride sıkışıp kaldım
Winter or the summer days (yeah)
– Kış veya yaz günleri (Evet)
But you look so good in my sunshine
– Ama güneş ışığımda çok güzel görünüyorsun.
Now I can never look away-ay
– Şimdi asla uzağa bakamıyorum-ay
Laying with the windows down (windows down)
– Windows aşağı ile döşeme (windows aşağı)
The seat’s bent back all the way down
– Koltuk geriye doğru eğildi.
Saturday, drive through sunset, music loud
– Cumartesi, gün batımında sür, yüksek sesle müzik
I’m okay
– Ben iyiyim
Yeah, I’m happy, I don’t need someone (I don’t need)
– Evet, mutluyum, birine ihtiyacım yok (ihtiyacım yok)
I’m happy, I don’t need your love
– Mutluyum, sevgine ihtiyacım yok.
I’m happy, but I want you (I don’t need)
– Mutluyum ,ama seni istiyorum (ihtiyacım yok)
Yeah, I’m happy, I don’t need someone (no, no)
– Evet, mutluyum, birine ihtiyacım yok (hayır, hayır)
I’m happy, but I want you (but I want you)
– Mutluyum, ama seni istiyorum (ama seni istiyorum)
(I’m happy, but I want you)
– (Mutluyum, ama seni istiyorum)
Laying with the windows down
– Pencereler aşağı bakacak şekilde döşeme
The seat’s bent back all the way down
– Koltuk geriye doğru eğildi.
Saturday, drive through sunset, music loud
– Cumartesi, gün batımında sür, yüksek sesle müzik
I’m okay
– Ben iyiyim
Yeah, I’m happy, I don’t
– Evet, mutluyum, bilmiyorum.
Need someone (happy)
– Birine ihtiyacım var (mutlu)
I’m happy, I don’t need your love (oh, oh, oh)
– Mutluyum, sevgine ihtiyacım yok (oh, oh, oh)
I’m happy, but I want you (want you)
– Mutluyum ,ama seni istiyorum (seni istiyorum)
Yeah, I’m happy, I don’t need someone (n-n-no, no)
– Evet, mutluyum, birine ihtiyacım yok (n-n-hayır, hayır)
I’m happy, but I want you
– Mutluyum, ama seni istiyorum
Run away, run, running, run away (I’m happy, but I want you)
– Kaç, kaç, kaç, kaç (mutluyum, ama seni istiyorum)
Run away, run, running, run away (I’m happy, I don’t need someone)
– Kaç, kaç, kaç, kaç (mutluyum, birine ihtiyacım yok)
Run away, run, running, run away (I’m happy, I don’t need someone)
– Kaç, kaç, kaç, kaç (mutluyum, birine ihtiyacım yok)
Run away, yeah-eah
– Kaç, Evet-Evet
Zara Larsson – Need Someone İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.