Waiting for the time to pass you by
– Seni geçmek için zaman bekliyorum
Hope the winds of change will change your mind
– Umarım değişim rüzgarları fikrinizi değiştirir
I could give a thousand reasons why
– Bunun için binlerce sebep verebilirim
And I know you, and you’ve got too
– Ve seni tanıyorum ve sende de var
Make it on your own, but we don’t have to grow up
– Kendi başına yap, ama büyümek zorunda değiliz
We can stay forever young
– Sonsuza kadar genç kalabiliriz
Living on my sofa, drinking rum and cola
– Kanepemde yaşıyorum, ROM ve kola içiyorum
Underneath the rising sun
– Yükselen güneşin altında
I could give a thousand reasons why
– Bunun için binlerce sebep verebilirim
But you’re going, and you know that
– Ama gidiyorsun ve bunu biliyorsun
All you have to do is stay a minute
– Tek yapman gereken bir dakika kalmak
Just take your time
– Sadece zaman ayırın
The clock is ticking, so stay
– Saat geçiyor, bu yüzden kal
All you have to do is wait a second
– Tek yapman gereken bir saniye beklemek
Your hands on mine
– Ellerin benimkinde
The clock is ticking, so stay
– Saat geçiyor, bu yüzden kal
All you have to do is… uh
– Yapmanız gereken tek şey… ah
All you have to do is stay
– Yapman gereken tek şey kalmaktı
Won’t admit what I already know
– Zaten bildiklerimi itiraf etmeyeceğim.
I’ve never been the best at letting go
– Bırakmakta hiç bu kadar iyi olmamıştım.
I don’t wanna spend the night alone
– Geceyi yalnız geçirmek istemiyorum.
Guess I need you, and I need too
– Sanırım sana ihtiyacım var ve benim de ihtiyacım var
Make it on my own, but I don’t wanna grow up
– Kendi başıma yaparım ama büyümek istemiyorum.
We can stay forever young
– Sonsuza kadar genç kalabiliriz
Living on my sofa, drinking rum and cola
– Kanepemde yaşıyorum, ROM ve kola içiyorum
Underneath the rising sun
– Yükselen güneşin altında
I could give a million reasons why
– Bunun için milyonlarca sebep verebilirim.
But you’re going, and you know that
– Ama gidiyorsun ve bunu biliyorsun
All you have to do is stay a minute
– Tek yapman gereken bir dakika kalmak
Just take your time
– Sadece zaman ayırın
The clock is ticking, so stay
– Saat geçiyor, bu yüzden kal
All you have to do is wait a second
– Tek yapman gereken bir saniye beklemek
Your hands on mine
– Ellerin benimkinde
The clock is ticking, so stay
– Saat geçiyor, bu yüzden kal
All you have to do is… uh
– Yapmanız gereken tek şey… ah
All you have to do is stay
– Yapman gereken tek şey kalmaktı
All you have to do is stay
– Yapman gereken tek şey kalmaktı
So stay
– Bu yüzden kal
Yeah-ah-ah-ah-ah, yeah, yeah
– Evet-ah-ah-ah-Ah, evet, evet
All you have to do is stay a minute
– Tek yapman gereken bir dakika kalmak
Just take your time
– Sadece zaman ayırın
The clock is ticking, so stay
– Saat geçiyor, bu yüzden kal
All you have to do is wait a second
– Tek yapman gereken bir saniye beklemek
Your hands on mine
– Ellerin benimkinde
The clock is ticking, so stay
– Saat geçiyor, bu yüzden kal
All you have to do is stay
– Yapman gereken tek şey kalmaktı
Stay
– Kalmak
Zedd & Alessia Cara – Stay İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları
yazarı:
Etiketler:
Bir yanıt yazın
Yorum yapabilmek için oturum açmalısınız.