Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 38

aklı başında olmamak * iyi düşünebilir durumda olmamak.
aklı başından bir karışyukarı(veya yukarıda) * düşünmeden aklına geleni yapan.
aklı başından gitmek * çok sevinçten veya çok korkudan ne yapacağınışaşırmak.
aklı başka yerde olmak * başka şeyler düşünmek.
aklı bir yerde olmak * düşünülmesi gerekenden başka bir şey düşünmek.
aklı bokuna karışmak * korkudan şaşırıp ne yapacağını bilememek.
aklıçıkmak * titizlikle üzerinde durmak, çok korku geçirmek, çok korkmak.
aklıdağılmak * düşünceyi belli bir konu, sorun üzerinde toplayamamak.
aklıdurmak * düşünemez bir duruma gelmek, şaşırmak.
aklıermek * anlayabilmek.
* akılca olgunlaşmak.
aklıevvel * Akıllı geçinen.
aklıfikri bir şeyde olmak * bütün düşündüğü bir konuda yoğunlaşmak.
aklı gitmek * şaşırmak, korkmak.
* çok beğenmek, bayılmak.
aklıkalmak * beğenilen bir şeyi düşünmekten kendini alamamak.
aklıkaralı * Akıve karası olan, beyazlısiyahlı.
aklıkarışmak * ne yapacağını bilememek, şaşırmak, bocalamak.
aklıkesmek * bir şeyin olabileceğine inanmak.
aklıkesmemek * sonucu tahmin edememek, ilerisini görememek.
aklısıra * aklınca, sandığına göre, düşünüşüne göre, umduğuna göre.
aklısıra * Aklınca.
aklısonradan gelmek * verdiği kararın yanlışolduğunu anlayıp vazgeçmek.
aklıtakılmak * zihni bir şeyle uğraşmak.
aklıtam ayar * aklıyerinde.
aklıyatmak * anlamaya başlamak, olacağına inanmak, tatmin olmak.
aklızıvanadan çıkmak * delirmek, aklını oynatmak.
aklıevvel * Densiz, münasebetsiz, sağduyu sahibi olmayan.
* Kendisini en akıllısanan.
aklık * Ak olma durumu.
* Kadınların makyaj için yüzlerine sürdükleri beyaz bir sıvı, düzgün.
aklıma gelen başıma geldi * olmasından korktuğum şey oldu.
aklımda! * lâdes oyununa katılanlardan biri ötekine bir şey verirken karşıdakinin “unutmadım” anlamında söylediği
söz.
aklına birşey gelmek * şüphelenmek.
aklına düşmek * hatırlamak.
* kafasında bir düşünce doğmak.
aklına esmek * daha önce düşünmemişolduğu şeyi birden yapmaya karar vermek.
aklına geleni söylemek * rastgele konuşmak.
aklına geleni yapmak * her istediğini düşünmeden yapmak istemek.
aklına gelmek * hatırlamak, anımsamak.
* bir şeyi yapmayıdüşünmek, tasarlamak.
aklına getirmek * hatırlatmak.
* düşünmek.
aklına koymak * bir şey yapmaya kesin olarak karar vermek.
* kararlaştırmak, çok istemek.
aklına koymak * bir kimse birine, bir şey telkin etmek.
aklına sığdırmak * bir şeyin olabileceğine inanmak, aklıalmak.
aklına sığmamak * anlayamamak, kavrayamamak.
* olabileceğine inanmamak.
aklına şaşayım (veya şaşarım) * adı geçen kimsenin akılsızca bir davranışta bulunduğunu anlatır.
aklına takmak (veya aklınıtakmak) * sürekli olarak bir şeyi düşünmek, bir düşünceye saplanıp kalmak.
aklına turp sıkayım * birinin düşüncesini ve yaptığını beğenmemek.
aklına tükürmek * birinin düşüncesini beğenmemek, kınamak.
aklına uymak * birinin uygun olmayan görüşüne göre işyapmak, davranmak.
aklına vurmak * birden düşünüvermek.
aklına yelken etmek * düşüncesizce davranmak veya aklına geleni hemen yapmak.
aklınca * (küçümseme yollu) Düşüncesine göre, aklısıra.
aklında kalmak * unutmamak.
* hatırlamak.
aklında olsun! * unutma!.

Bir yanıt yazın