Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 85

arlıarından, huysuz huyundan vazgeçmez * herkes kendi karakterine göre davranışta bulunur.
arma * Bir devletin, bir hanedanın veya bir şehrin sembolü olarak kabul edilmişresim, harf veya şekil, ongun.
* Geminin yürümesine hizmet eden direk, seren, ip, halat ve yelken takımı.
arma donatmak * armayıyerli yerine koymak.
arma soymak * hareketli olan armayı, limanda kışlamak, yağmur ve kardan korumak amacıyla bir süre için sökmek.
arma uçurmak (veya arma budatmak) * armayırüzgâra kaptırmak.
armada * Donanma.
armador * Geminin direk, seren, yelken ve ip gibi donanımını düzenleyen usta.
armadura * Gemide direklere takılıhalatları bağlamak için küpeştenin iç tarafında bulunan delikli ve çubuklu levha.
armağan * Birini sevindirmek, mutlu etmek için verilen şey, hediye.
* Ödül.
* Bir bilim adamının emek verdiği dalda onu anmak için hazırlanan bilimsel eser.
* Bağış, ihsan.
armağan etmek * birine bir şeyi armağan olarak vermek, hediye etmek.
armalı * Arması bulunan.
armatör * Ticaret gemisi sahibi.
armatörlük * Armatör olma durumu.
* Gemi işletme işi, gemi işletmeciliği.
armatür * Bir aletin ana bölümünü oluşturan kısım.
* Bir mıknatısın iki kutbu arasında, kuvvet akımınıtoplu bir duruma getirmek için bu kutuplar arasına
yerleştirilen demir parçası.
* Bir kondansatördeki iki iletken yüzeyden her biri.
armoni * Türlü sesler arasında sağlanan uyum.
armoni orkestrası * Yalnız üflemeli çalgılardan oluşan orkestra.
armonik * Armoni ile ilgili olan.
* Armonika.
armonika * Yan yana sıralanmışdeliklerden her biri üflenince, ayrınotada sesler çıkaran küçük ağız çalgısı, mızıka.
* Akordeon.
armoniler * Frekansı, ana sesin frekansından tam katı olan sesler.
armonize * Tamamlayıcısesler eklenmiş(müzik parçası).
armonyum * Taşınabilir küçük org.
armudî * Armut biçiminde olan.
armudiye * Armut biçiminde nazarlık olarak takılan altın.
armudun iyisini (dağda) ayılar yer * Bkz. Ahlatın iyisini (dağda) ayılar yer.
armut * Gülgillerden, çiçekleri beyaz, yurdumuzun her yerinde yetişen, bir ağaç (Pirus communis).
* Bu ağacın rengi sarıdan yeşile kadar değişebilen tatlı, sulu, yumuşak, ufak çekirdekli meyvesi.
* Fazla bön.
armut gibi * çok anlayışsız, bön.
armut kabağı * Ürünü, armut biçiminde olan bir süs kabağı.
armut kurusu * Daha sonraki mevsimlerde yenmek üzere kurutulmuşarmut.
armut pişağzıma düş! * bir işe hiç emek harcamaksızın onun kendiliğinden olmasını bekleyenlerin durumunu anlatır.
armut top * Boksörün çalışmalarında kullandığı içi havalı, dışıderi, armut biçiminde top.
armutun sapıvar, üzümün (veya kirazın) çöpü var demek * her şeye kusur bulmak, hiçbir şeyi beğenmemek.
armuz * Gemilerde güverte ve borda kaplama tahtalarının yan yana gelmeleri sonucu aralarında oluşturduklarıçizgi.
Arnavut * Arnavutluk ve çevresinde yaşayan bir halk.
* Bu halka özgü olan (şey).
Arnavut bacası * Çatıpenceresi.
Arnavut biberi * Acıkırmızı biber.
Arnavut ciğeri * Ciğer tavası.
Arnavut kaldırımı * Yollarda irili ufaklıtaşlarla gelişigüzel yapılan kaldırım.
Arnavutça * Hint-Avrupa dilleri ailesine giren, Arnavutların kullandığıdil.
Arnavutlaşma * Arnavutlaşmak.
Arnavutlaşmak * Arnavut dilini ve kültürünü benimsemek.
Arnavutlaştırma * Arnavutlaştırmak durumu.
Arnavutlaştırmak * Arnavut kimliğini kazandırmak.
Arnavutluk * Arnavut olma durumu.
* Arnavut halkının bütünü.
arnika * Öküz gözü, sığır gözü, mastıçiçeği.
aroma * Bitki özlerinden veya yağlarından elde edilen hoşkoku.
aromatik * Hoşkokulu, aromalı.
arozöz * Kamyon, araba gibi bir taşıt aracına, doldurma ve boşaltma düzeni olan, bir su deposu eklenmesiyle
oluşturulan, sulamaya yarar araç.
arp * Bkz. harp (II).
arpa * Buğdaygillerden, taneleri ekmek ve bira yapımında kullanılan, hayvanlara yem olarak verilen, yurdumuzda
çok yetiştirilen bir bitki (Hordeum vulgare).
* Bu bitkinin taneleri.
arpa boyu kadar gitmek (veya yol almak) * pek az ilerlemek.

Bir yanıt yazın