Bangladeşli | * Bangladeşhalkından olan kimse. |
bani | * Kurucu. * Yapan, kuran. |
bank | * Etibank, Sümerbank gibi belirtme gruplarında banka sözünün yerine kullanılır. |
bank | * Çoğunlukla bahçelerde, parklarda oturulacak sıra. |
banka | * Faizle para alıp veren, kredi,iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan ve daha başka ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluş. * Bankacılık işleminin yapıldığıyer. |
banka cüzdanı | * Banka hesabı olanların sahip olduklarıküçük defter, banka cüzdanı. |
banka defteri | * Bkz. banka cüzdanı. |
banka gibi | * çok zengin (kimse). |
banka kartı | * Banka işlemleri için otomatik makinede kullanılan özel şifreli kart. |
bankacı | * Bankacılık işlemleri ile uğraşan veya bankada görevli kimse. |
bankacılık | * Banka işlemleri yapma işi. * Bankacının mesleği. |
bankadan çekmek (veya almak) | * bankadaki hesabından para almak. |
bankamatik | * Bankaların para işlemlerini günün her saatinde otomatik olarak yapan makine. |
bankaya yatırmak | * bankadaki hesabına para koymak, biriktirmek. |
banker | * Banka sahibi. * Bankacı. * Para, altın gibi taşınır değerlerin ticaretiyle uğraşan kimse. * Çok zengin (kimse). |
bankerlik | * Banker olma durumu. * Bankerin yaptığı iş. |
bankerzede | * Banker ile olan işilişkilerinde zarara uğrayan kimse. |
banket | * Şehirler arasıyolların iki tarafında yayaların yürümesine ve taşıtların trafiği aksatmadan durabilmesine yarayan çakıl veya toprak yol. |
bankiz | * Buzla. |
banknot | * Devlet bankasıtarafından piyasaya çıkarılan kâğıt para. |
banko | * İşyerlerinde üzerine eşya koymaya elverişli, iştakibi için gelenle görevli arasına konulmuştezgâh. * Talih oyunlarında, oyunu yönetenin ortaya koyduğu para. * Talih oyunlarında oyunu yöneten kimse. * Talih oyunlarında ortada toplanan paranın hepsine oynandığınıanlatır. * Su altıtepeliği. |
banko at | * Yarışlarda dereceye gireceği kesin olarak tahmin edilen at. |
banko geçme | * Banko geçmek durumu. |
banko geçmek | * Yarışlarda veya toto, loto gibi oyunlarda, bir atın veya sayının kesin olarak tutturulacağınıtahmin edip işaretlemek. |
banko sayı | * Sayısal loto oyununda, garanti olarak çıkacağıtahmin edilen sayı. |
banlama | * Banlamak işi. |
banlamak | * Horoz ötmek. * Bağırmak. |
banliyö | * Genellikle oturma alanıniteliğinde olan, şehir merkezinden uzakta veya sınırlarına yakın yerlerde bulunan şehir yöresi, çevre, dolay. |
banliyö treni | * Şehirle banliyö arasında işleyen tren. |
banma | * Banmak işi. |
banmak | * Katı bir şeyi sulu veya tuz, biber gibi toz durumundaki maddelerin içine batırıp çıkarmak. |
bant | * Düz, ensiz, yassı bağ, şerit. * Yara üzerine yapıştırılan özel olarak hazırlanmışilâçlıküçük şerit. * Ses alma cihazlarında seslerin kaydı için kullanılan manyetik oksitli plâstik veya selüloz şerit. |
bant çözmek | * manyetik bir bant üzerine alınmışsesleri yazıya aktarmak, deşifre etmek. |
bant doldurmak | * bir bandıses kaydederek kullanmak. |
bant zımpara | * Çekmeye dayanıklı, uzun kâğıt veya bezden üretilmiş, genellikle zımparalama makinelerinde kullanılan aşındırma gereci. |
bantlama | * Bantlamak işi. |
bantlamak | * Bantla iki şeyi birbirine tutturmak, bant yapıştırmak. |
bantlayıcı | * Bant yapan kimse. * Bantlama makinesi. |
banttan vermek | * genellikle radyo ve televizyonda banttan yararlanarak daha önceden alınmış bir sesi veya görüntüyü yayınlamak. |
banyo | * Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm, hamam. * Banyo küvetinde yıkanma. * Tedavi amacı ile hazırlanan ilâçlısu. * Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki altında bir süre bulundurma işlemi. * Duyarlıyüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimişolarak içinde bulunduran sıvı. |
banyo bataryası | * Sıcak ve soğuk su ile duş bağlantısının bir arada bulunduğu musluk takımı. |
banyo almak | * banyo yapmak. |
banyo dolabı | * Banyo için gereken bütün malzemenin içinde bulundurulduğu dolap. |
banyo havlusu | * Banyo sonrasıkullanılan ve özel olarak yapılan havlu. |
banyo kabini | * Duşkabini. |
banyo kazanı | * Banyoyu ve suyu ısıtmak için yapılan özel kazan veya ısıtma aleti. |
banyo küveti | * Genellikle içine su doldurulup yıkanmaya elverişli tekne. |
banyo sabunu | * Banyo yaparken vücudu yıkamak için kullanılan sabun. |
banyo takımı | * Banyo odalarında ıslak zemine serilen altıplâstik, üstü havlu benzeri dokuma olan paspas. |
banyo yapmak | * yıkanmak. |
Kategoriler