Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 17

Bangladeşli * Bangladeşhalkından olan kimse.
bani * Kurucu.
* Yapan, kuran.
bank * Etibank, Sümerbank gibi belirtme gruplarında banka sözünün yerine kullanılır.
bank * Çoğunlukla bahçelerde, parklarda oturulacak sıra.
banka * Faizle para alıp veren, kredi,iskonto, kambiyo işlemleri yapan, kasalarında para, değerli belge, eşya saklayan
ve daha başka ekonomik etkinliklerde bulunan kuruluş.
* Bankacılık işleminin yapıldığıyer.
banka cüzdanı * Banka hesabı olanların sahip olduklarıküçük defter, banka cüzdanı.
banka defteri * Bkz. banka cüzdanı.
banka gibi * çok zengin (kimse).
banka kartı * Banka işlemleri için otomatik makinede kullanılan özel şifreli kart.
bankacı * Bankacılık işlemleri ile uğraşan veya bankada görevli kimse.
bankacılık * Banka işlemleri yapma işi.
* Bankacının mesleği.
bankadan çekmek (veya almak) * bankadaki hesabından para almak.
bankamatik * Bankaların para işlemlerini günün her saatinde otomatik olarak yapan makine.
bankaya yatırmak * bankadaki hesabına para koymak, biriktirmek.
banker * Banka sahibi.
* Bankacı.
* Para, altın gibi taşınır değerlerin ticaretiyle uğraşan kimse.
* Çok zengin (kimse).
bankerlik * Banker olma durumu.
* Bankerin yaptığı iş.
bankerzede * Banker ile olan işilişkilerinde zarara uğrayan kimse.
banket * Şehirler arasıyolların iki tarafında yayaların yürümesine ve taşıtların trafiği aksatmadan durabilmesine
yarayan çakıl veya toprak yol.
bankiz * Buzla.
banknot * Devlet bankasıtarafından piyasaya çıkarılan kâğıt para.
banko * İşyerlerinde üzerine eşya koymaya elverişli, iştakibi için gelenle görevli arasına konulmuştezgâh.
* Talih oyunlarında, oyunu yönetenin ortaya koyduğu para.
* Talih oyunlarında oyunu yöneten kimse.
* Talih oyunlarında ortada toplanan paranın hepsine oynandığınıanlatır.
* Su altıtepeliği.
banko at * Yarışlarda dereceye gireceği kesin olarak tahmin edilen at.
banko geçme * Banko geçmek durumu.
banko geçmek * Yarışlarda veya toto, loto gibi oyunlarda, bir atın veya sayının kesin olarak tutturulacağınıtahmin edip
işaretlemek.
banko sayı * Sayısal loto oyununda, garanti olarak çıkacağıtahmin edilen sayı.
banlama * Banlamak işi.
banlamak * Horoz ötmek.
* Bağırmak.
banliyö * Genellikle oturma alanıniteliğinde olan, şehir merkezinden uzakta veya sınırlarına yakın yerlerde bulunan
şehir yöresi, çevre, dolay.
banliyö treni * Şehirle banliyö arasında işleyen tren.
banma * Banmak işi.
banmak * Katı bir şeyi sulu veya tuz, biber gibi toz durumundaki maddelerin içine batırıp çıkarmak.
bant * Düz, ensiz, yassı bağ, şerit.
* Yara üzerine yapıştırılan özel olarak hazırlanmışilâçlıküçük şerit.
* Ses alma cihazlarında seslerin kaydı için kullanılan manyetik oksitli plâstik veya selüloz şerit.
bant çözmek * manyetik bir bant üzerine alınmışsesleri yazıya aktarmak, deşifre etmek.
bant doldurmak * bir bandıses kaydederek kullanmak.
bant zımpara * Çekmeye dayanıklı, uzun kâğıt veya bezden üretilmiş, genellikle zımparalama makinelerinde kullanılan
aşındırma gereci.
bantlama * Bantlamak işi.
bantlamak * Bantla iki şeyi birbirine tutturmak, bant yapıştırmak.
bantlayıcı * Bant yapan kimse.
* Bantlama makinesi.
banttan vermek * genellikle radyo ve televizyonda banttan yararlanarak daha önceden alınmış bir sesi veya görüntüyü
yayınlamak.
banyo * Yapılarda, içinde yıkanılan bölüm, hamam.
* Banyo küvetinde yıkanma.
* Tedavi amacı ile hazırlanan ilâçlısu.
* Vücudun bir bölümünü veya bütününü, fiziksel veya kimyasal bir etki altında bir süre bulundurma işlemi.
* Duyarlıyüzeylerin işlenmesinde belirli bir işlemin gerektirdiği maddeyi erimişolarak içinde bulunduran
sıvı.
banyo bataryası * Sıcak ve soğuk su ile duş bağlantısının bir arada bulunduğu musluk takımı.
banyo almak * banyo yapmak.
banyo dolabı * Banyo için gereken bütün malzemenin içinde bulundurulduğu dolap.
banyo havlusu * Banyo sonrasıkullanılan ve özel olarak yapılan havlu.
banyo kabini * Duşkabini.
banyo kazanı * Banyoyu ve suyu ısıtmak için yapılan özel kazan veya ısıtma aleti.
banyo küveti * Genellikle içine su doldurulup yıkanmaya elverişli tekne.
banyo sabunu * Banyo yaparken vücudu yıkamak için kullanılan sabun.
banyo takımı * Banyo odalarında ıslak zemine serilen altıplâstik, üstü havlu benzeri dokuma olan paspas.
banyo yapmak * yıkanmak.

Bir yanıt yazın