Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 49

hiperboloidal * Hiperboloit biçiminde olan.
hiperboloit * Hiperbole benzeyen.
* Hiperbolün iki ekseninden biri çevresinde döndürülmesiyle ortaya çıkan yüzey.
hipermarket * Her türlü malın satıldığı geniş, büyük satışmerkezi.
hipermetrop * Cisimlerin görüntüleri ağtabakanın gerisinde kaldığı için, yakını iyi göremeyen (göz).
* Gözleri böyle olan (kimse).
hipertansiyon * Normalden yüksek olan atardamar basıncı.
hipnotizma * İpnotizma.
hipnoz * Uyku, ipnos.
hipoderm * Alt deri.
hipodrom * Yunan ve Roma’da at ve araba yarışlarının yapıldığıyer.
* At yarışlarıyapılan alan, koşu alanı.
hipoglisemi * Aşırıhâlsizliğe, aşırıterlemeye, hafif baygınlığa yol açan, kanda normalden daha az şeker bulunması
hastalığı.
hipopotam * Su aygırı.
hipopotamgiller * Su aygırı giller.
hipostaz * Bazıfelsefe ve din kuramlarının dayandığıtemellerden her biri, uknum.
hipotansiyon * Normalden düşük olan atardamar basıncı.
hipotenüs * Bir dik üçgende, dik açının karşısında bulunan kenar.
hipotetik * Varsayıma dayanan, varsayımlı, farazî.
hipotez * İpotez, varsayım, faraziye.
hippi * Toplumsal düzene ve tüketime karşıçıkan, derbederce yaşayan, örgütlenmemişgençler topluluğu.
hippilik * Hippi olma durumu.
hirfet * Kunduracılık, duvarcılık, demircilik, marangozculuk, dokumacılık vb. küçük el sanatlarına verilen ad.
his * Duygu.
* Duyu.
* Sezgi, sezme.
hisar * Bir şehrin veya önemli bir yerin korunması için taştan yapılmışyüksek duvarlıve kuleli, çevresinde
hendekler bulunan küçük kale, kermen, germen.
hisar * Klâsik Türk müziğinde bir birleşik makam.
* Klâsik Türk müziğinde rediyez notası.
hisarbuselik * Klâsik Türk müziğinde bir birleşik makam.
hisleniş * Hislenmek işi veya biçimi.
hislenme * Hislenmek işi.
hislenmek * Duygulanmak.
hislerine kapılmak * duygusal davranmak.
hisli * Duygulu, içli.
hisse * Pay.
* Bir olaydan çıkarılan ders.
hisse almak * zarara uğramak.
hisse çıkarmak * kendisiyle ilgili bulmak, alınmak.
hisse kapmak * bir olaydan yararlı bir öğüt çıkarmak.
hisse senedi * Ortaklık sermayesinin belirli bir parçasınıdeğerlendiren belge, pay belgiti, aksiyon.
* Anonim veya komandit ortaklıklarda, ortaklık sermayesinin birbirine eşit bölümlere ayrılmışparçasından
her birinin karşılığı olmak üzere, yasada gösterilen özelliklere uygun olarak düzenlenmişdeğerli belge, pay belgiti,
aksiyon.
hissedar * Hissesi olan, paydaş.
hissedilme * Hissedilmek işi.
hissedilmek * Hissetmek işine konu olmak.
* Sezilmek.
hisseişayia * Ortak mülkiyette ayrılmamışpay.
hisseişayialı * Pay oranına göre bölümlere ayrılmamışolan, bütünü birkaç kişinin malı olan.
hisseli * İçinde birkaç kişinin payı olan, paydaşlı, paylı.
hisset * Cimrilik, pintilik.
hissetme * Hissetmek işi.
hissetmek * Fiziksel bir uyarıyıduymak.
* Bir şeyden etkilenmek, duymak.
* Sezmek, farkına varmak, anlamak.
hissettirme * Hissettirmek işi.
hissettirmek * Hissetmesine sebep olmak, duyurmak, sezdirmek.
hissî * Duygusal.
hissikablelvuku * Ön sezi.
hissini vermek * gibi gelmek, … izlenimini uyandırmak.
hissiselim * Sağduyu.
hissiyat * Duygular, sezişler.

Bir yanıt yazın