Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 64

izolâtor * Yalıtkan.
izole * Yalıtılmış, tecrit edilmiş.
izole bant * Akım geçirilecek çıplak elektrik tellerini, birbirlerinden veya başka iletkenlerden yalıtmak için kullanılan
sargı.
izole etmek * yalıtmak.
* yalnız bırakmak.
izomer * Aynı oranlarda birleşmişaynıelementlerden oluşan, fakat moleküllerinde atom gruplaşmalarıdeğişik
olduğu için birbirlerinden farklıözellikler gösteren (maddeler).
izomeri * Cisimlerin niteliği.
izomerik * İzomeri ile ilgili olan.
izomerleşme * Bir maddenin bunun izomeri olan başka bir maddeye doğrudan doğruya veya kimyasal bir etkiyle geçme.
izometri * Eşölçüm.
izomorf * Eş biçim.
izomorfik * Eş biçimli.
izomorfizm * Eş biçimlilik.
izomori * Eş biçim.
izomorlik * Eş biçimli.
izoterm * Eşsıcak.
izoterm eğrisi * Bkz. eşsıcak eğrisi.
izotop * Yalnız atomlarının kitleleri yönünden birbirinden farklı olan (aynıkimyasal element).
izzet * Büyüklük, yücelik, ululuk.
izzetinefis * Onur, öz saygı.
izzetinefse dokunmak * onuruna dokunmak; gücüne gitmek.
izzetinefsine yedirememek * onursuz kalmayıkabul edememek, düşkünlüğü veya zavallılığıreddetmek.
izzetüikbal * Saygınlık.
izzetüikram * Ağırlama.

Bir yanıt yazın