kalemkârlık | * Kalemkâr olma durumu veya sanatı. |
kalemlik | * Kalem koyacağı, kalem kutusu. |
kalemşor | * Yazılarıyla sürekli olarak başkalarına saldıran yazar. |
kalemtıraş | * Kamışkalemleri açmak için kullanılan, uzun saplıküçük bıçak. * Kurşun kalemlerin ucunu açmak için kullanılan türlü biçimlerdeki keski. |
kalender | * Gösterişsiz, sade yaşamaktan yana olan, alçak gönüllü (kimse), ehlidil, rint. * Özensiz giyinmiş, kılıksız. * (kâğıtçılıkta) Aslında yalnız birisi tahrikli üst üste konulmuş belirli sayıda silindirden meydana gelen ve düzgün yüzeyli kâğıt üretmek için kullanılan bir makine. |
kalenderce | * Kalendere yakışır (bir biçimde). |
kalenderî | * Bir halk şiiri türü. * Bu şiirin, halk şairlerince yapılmış bestesi. |
Kalenderiye | * Dünya malına, gösterişe önem vermeyen bir İslâm tarikatı. |
kalenderleşme | * Kalenderleşmek işi. |
kalenderleşmek | * Kalenderce davranmak veya yaşamak. |
kalenderlik | * Kalender olma durumu. |
kalensöve | * Sivri tepeli külâh. * Bitkilerde kökün ucunu örten koruyucu bölüm, yüksük. |
kaleska | * Dört tekerlekli, hafif, bir tür gezinti arabası. |
kalevî | * Alkalik, antiasit. |
kalevra | * Bkz. kalavra. |
kaleydoskop | * Bir ucu buzlu camla kapatılan, metal veya mukavvadan bir boru içine yerleştirilmişaynaların aracılığıyla, boru içine konulmuşrenkli küçük cisimlerin ve görüntülerin oluşturduğu çeşitli biçimleri gösteren araç, çiçek dürbünü. |
kaleyi içinden fethetmek | * davasınıkarşıtaraftan birinin yardımıyla kazanmak. |
kalfa | * Aşamasıçırakla usta arasında bulunan zanaatçı. * Ustalıktan yetişme mimar yardımcısı. * Saraylarda ve büyük konaklarda halayıkların başında bulunan kadın. * İlkokullarda hoca yardımcısı. * Çocuklarıevlerinden alarak okula, okuldan evlerine götüren kimse. |
kalfalık | * Kalfa olma durumu veya kalfanın işi. * Kalfa ücreti. |
kalgıma | * Kalgımak işi. |
kalgımak | * Sıçramak, fırlamak, şaha kalkmak. * Öfkeyle kalkmak. * Çapkınlık, serserilik yapmak. |
kalhane | * Kal işi yapılan yer. |
kalı ba dökmek | * dökmecilikte erimişmadeni kalı bın içine akıtmak. |
kalı ba vurmak | * biçimi bozulmuş bir şeyi düzeltmek için kalı ba geçirmek. |
kalı bıdeğiştirmek (veya dinlendirmek) | * ölmek. |
kalı bıkıyafeti yerinde | * görünüşü gösterişli olan kimse. |
kalı bını basmak | * bir şeyi güvenle doğrulamak. |
kalı bının adamı olmamak | * görünüşünden beklendiği gibi olmamak. |
kalıcı | * Sürekli, daimi, geçici karşıtı. * Her zaman geçerliğini sürdürecek olan. * Bir süre için belli bir yerde kalan, mihman. |
kalıcıruj | * Uzun süre dayanıklılığınıkoruyan ruj. |
kalıcılık | * Kalıcı olma durumu. * Mıknatıslayan etki kalktıktan sonra da mıknatıs olarak kalabilen cisimlerin özelliği. * Tözün kendi bağımsızlığı içinde var olma biçimi, tözün var oluşunu sürdürmesi ilkesi, ayrılmazlık karşıtı. |
kalıç | * Orak. |
kalık | * Kalmış, artmış, eskimiş. * Evlenme çağı geçmiş, evde kalmış(kız). |
kalıklık | * Eksiklik, noksanlık. |
kalım | * Kalmak işi. * Bkz. Ölüm kalım. |
kalımlı | * Kalıcı, yok olmayan, ölümsüz, zevalsiz, bakî, payidar. |
kalımlılık | * Kalımlı olma durumu. |
kalımsız | * Kalımlı olmayan, kalıcı olmayan, yok olacak, fanî. |
kalın | * (cisimlerde) Uzunluk ve genişlik dışında üçüncü boyutu çok olan, ince karşıtı. * Enli ve gür. * Düzlem biçimindeki şeylerde, iki yüz arasındaki uzaklık kendi cinsindekilere göre çok olan. * Yoğun, akıcılığı az olan. * Etli, dolgun. * (ses için) Gür. |
kalın | * Gelin olacak kıza verilen para veya armağan, ağırlık. |
kalın | * Mayalıhamurun parçalara ayrılıp ve tandırda pişirilmesiyle elde edilen ekmek türü. |
kalın bağırsak | * Sindirim borusunun ince bağırsaktan anüse kadar ortalama 1,5 m uzunluğundaki bölümü. |
kalın kafa | * Budala, aptal, anlayışsız. |
kalın kafalı | * Geç veya güç anlayan, gabi. |
kalın kafalılık | * Kalın kafalı olma durumu. |
kalın ses | * Titreşim sayısıaz olan. |
kalın ünlü | * Dilin geri çekilmesiyle art damakta oluşan ünlü: a, ı, o, u. |
kalın yağ | * Ham petrolden elde edilen, makinelerin hareketli bölümlerini yağlamakta kullanılan yoğun yağ, ağır yağ. |
kalınca | * Kalına yakın. |
kalınlaşma | * Kalınlaşmak işi. |
Kategoriler