Kategoriler
K SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük K Sayfa 71

kazmaç * Bkz. kazaratar.
kazmak * Herhangi bir araçla toprağıaçmak, oymak.
* Bu yolla çukur, kuyu, yol vb. oluşturmak.
* Hakketmek.
kazmir * Bkz. kaşmir.
kazolit * Hidratlıdoğal kurşun ve uranyum silikat.
kazulet * Kocaman.
kazurat * Dışkı.
ke * Türk alfabesinin on dördüncü harfinin adı.
kebap * Doğrudan doğruya ateşte veya kap içinde susuz olarak pişirilmişet.
* Kızartma, çevirme veya kavurma yoluyla hazırlanan her türlü yiyecek.
* Kavrulmuş, kızarmış.
* Yanmış, yanık.
kebapçı * Kebap yapıp satan kimse.
* Kebap yenilen veya satılan yer.
kebapçılık * Kebapçı olma durumu.
kebaplı * Kebabı olan, içine kebap konulmuşolan.
kebaplık * Kebap yapılmaya elverişli, kebap yapılmak için ayrılmış.
kebe * Kısa kepenek.
kebere * Gebre otu.
kebir * Büyük, ulu.
* Yaşça büyük, yaşlı.
kebze * Kürek kemiği.
kebzeci * Koyunların kebzesine bakarak gelecekten haber verdiğini ileri süren kimse.
keçe * Yapağıveya keçi kılının dokunmadan, yalnızca dövülmesiyle elde edilen kaba kumaş.
* Bu kumaştan yapılmışolan.
* Yere serilen halı, kilim gibi yünlü döşemelik.
keçe külâh etmek * aldatmak, kandırmak.
keçe külâh olmak * ordudan veya resmî görevden çıkarılmak.
keçeci * Keçe yapan veya satan kimse.
keçecilik * Keçe yapma veya satma işi.
keçeleme * Keçelemek işi.
* Keçeleşmek işi.
keçelemek * Bir nesneye keçe geçirmek.
* Metal bir yüzeyi keçeyle parlatmak.
keçelenme * Keçelenmek işi.
keçelenmek * Keçeleşmek.
keçeleşme * Keçeleşmek işi.
keçeleşmek * Telleri birbirinin içine girip karışarak ayrılmaz olmak.
* (deri) Pürüzlü duruma gelmek, keçe gibi olmak.
* Vücudun bir yeri uyuşup duyarlığı azalmak.
keçeleştirme * Keçeleştirmek işi.
keçeleştirmek * Keçeleşmesine yol açmak.
keçeli * Keçesi olan.
keçesini sudan çıkarmak * güç olan bir işi, durumu yoluna koyarak rahatlamak.
keçeyi suya atmak * ar ve namusu hiçe saymak.
keçi * Gevişgetirenlerden, eti, sütü, derisi ve kılı için yetiştirilen, memeli evcil hayvan (Capra hircus).
* Bu hayvanın dişisi.
* İnatçı.
keçi inadı * Bir türlü yumuşamayan vazgeçilmeden sürdürülen inat.
keçi kömüreni * Yapraklarısoğan terine kullanılan bir tür yaban sarımsağı.
keçi mantarı * Bkz. ak mantar.
keçi postu * Keçinin derisinin terbiye edilmesi ile yapılan post.
keçi sakal * Sakalıyalnız çenede sivri ve seyrek olarak bulunan.
keçi söğüdü * Bataklıklarda ve nemli ormanlarda çok bulunan bir söğüt türü (Salix caprea).
keçi yemişi * Yaban mersini.
keçi yolu * Engebeli yerlerden gelip geçenlerin ayak izlerinden oluşan, tekerlekli araç işlemeyen dar yol, çığır, patika.
keçiboynuzu * Baklagillerden, kerestesi marangozlukta, kabuklarıtabaklıkta kullanılan bir ağaç, harnup (Ceratonia siliqua).
* Bu ağacın baklamsı, şekerli olan yemişi, harnup.
keçiboynuzu gibi * işi çok, verimi az olan şeyler için söylenir.
keçiler * Keçileri ve çeşitli koyun türlerini içine alan, dağlık, kayalık yerlerde yaşayan, hafif yapılı, çevik geviş, getiren
hayvanlar sınıfı.
keçileri kaçırmak * delirmek veya bir bunalım içinde bulunmak.
keçileşme * Keçileşmek işi.
keçileşmek * İnadıtutmak.
keçilik * İnatçılık.
keçilik etmek * inat etmek.

Bir yanıt yazın