kirazlık | * Kiraz ağaçlarıçok olan yer, kiraz bahçesi. |
kirde | * Genellikle mısır unuyla yapılan bir tür pide. |
kirdeci | * Kirde yapan veya satan kimse. |
kirebolu | * Arıların kovan deliğini kapamak için kullandıklarısarıve yumuşak madde. |
kireç | * Mermer, tebeşir, kireç taşı, alçıtaşı gibi birçok taşın maddesini oluşturan kalsiyum oksit, (CaO). * Kalsiyum hidroksit, Ca(OH). |
kireç fabrikası | * Kireç üreten fabrika. |
kireç gibi (olmak) | * yüzünde hiç renk kalmamak, rengi solmak. |
kireç kaymağı | * Bazıeşya ve yerleri mikroplardan arıtmakta, çamaşırlarıağartmakta kullanılan, sarımsı beyaz renkte ve klor kokusunda, toz veya sulandırılmışkireç klorürü. |
kireç kuyusu | * İçinde kireç söndürülen genişçukur. |
kireç ocağı | * Kireç yapmak için kireç taşlarının yakıldığıfırın. |
kireç söndürmek | * kireci kullanmadan önce üzerine bolca su dökerek kalsiyum hidroksit durumuna getirmek. |
kireç suyu | * İçinde erimiş bir durumda kireç bulunan su. |
kireç sütü | * Badana için hazırlanmışsulu kireç. |
kireç taşı | * Kireç elde etmekte kullanılan, kalsiyum karbon tuzundan bileşik kayaç, kalker, kireç. |
kireççi | * Kireç taşından kireç elde eden veya satan kimse. |
kireççil | * (bitki için) Kireçli topraktan hoşlanan, kireçli toprakta yetişen, kireçyeren karşıtı. |
kireçleme | * Kireçlemek işi. |
kireçlemek | * Kireç katmak veya kireç sürmek. * Kireç kullanarak badana yapmak. |
kireçlenme | * Kireçlenmek işi. * Organik dokuların içinde kireç birikmesi durumu. |
kireçlenmek | * Kireç dökülmek veya saçılmak. * Kireç sürülmek. * Kireç bulaşmak. * Bitkilerin hücre zarlarında kalsiyum karbonat ve kalsiyum oksalat gibi kalsiyum tuzlarıtoplanmak. * (kalsiyum tuzları için) Organik dokularda, dokunun görevine engel olacak derecede birikmek. |
kireçleşme | * Kireçleşmek işi, kireçlenme. |
kireçleşmek | * Kireç durumuna gelmek, kireçlenmek, kalkerleşmek. |
kireçli | * Birleşiminde kireç olan veya kireci çok olan. * Kirece sürülmüş, kireç bulaşmış. |
kireçlik | * Kireç konulan yer. * Kireci çok olan. |
kireçsileme | * Kireçsilemek işi. |
kireçsilemek | * Isıyardımıyla kirece çevirmek. * Yüksek ısı ile kurutmak. |
kireçsiz | * Birleşiminde kireç olmayan veya çok az olan. * Birleşiminde karbon tuzlarının oranıdüşük olan (su). |
kireçsizlenme | * Kayaçların içinde bulunan kalsiyum karbon tuzunun sularla eritilerek alınması. |
kireçsizleştirme | * Kireçten arıtma. |
kireçsizleştirmek | * Kireçsiz duruma getirmek. |
kireçyeren | * Kireçli topraktan hoşlanmayan, kireçli toprakta yetişmeyen, kireççil karşıtı. |
kiremit | * Yapıların çatılarınıörtmekte kullanılan, yan yana dizilerek, suyu aşağıya geçirmeden dışarıakıtacak biçimde yapılmış, kızıl toprağın renginde, pişmiş balçık levha. |
kiremit fabrikası | * Modern usullerle hazırlanmış balçığın kiremide dönüştürüldüğü işyeri. |
kiremit rengi | * Kahverengine çalan kızıl kırmızırenk, kiremidin rengi. * Bu renkte olan. |
kiremitçi | * Kiremit yapan, satan veya döşeyen kimse. |
kiremitçilik | * Kiremitçi olma durumu veya kiremitçinin yaptığı iş. |
kiremithane | * Kiremit yapılan yer. |
kiremitli | * Kiremiti olan. |
kiri kabarmak | * nem, ısı gibi sebeplerle kir, üzerinde bulunduğu yüzeyden ayrılabilir duruma gelmek. |
kiril alfabesi | * Yunan büyük harfi tipinde düzenlenmişSlav alfabe ve yazısı. |
kiriş | * Bazıtelli müzik araçlarında kullanılan, hayvan bağırsaklarından yapılan tel. * Ok atılan yayın iki ucu arasındaki esnek bağ. * Dört köşe kalın keresteden, demirden veya betonarmeden yapılmışyatay destek parçası. * Bir eğrinin iki noktasını birleştiren doğru parçası. * Kasların uçlarında bulunan, kaslarıkemiklere ve başka organlara bağlayan beyazımsıkordon. |
kirişçi | * Kirişyapan veya satan kimse. |
kirişhane | * Kirişin yapıldığı işlik. |
kirişi kırmak | * bulunduğu yerden ayrılmak, kaçıp gitmek. |
kirişleme | * Kirişlemek işi. * Ahşap döşemelerde yaklaşık 50 cm ara ile kirişler koyma. * Çapraz olarak, kılıçlama. |
kirişlemek | * (yay için) Kirişi çekip germek. * Kiriş, olarak kullanılan keresteyi döşemek. |
kirişli | * Kirişi olan. * Kirişyapısında olan. |
kirişlik | * Kirişolarak kullanılmaya uygun. |
kirişsiz | * Kirişi olmayan. |
kirizma | * Toprağıderince kazarak altınıüstüne getirme. |
Kategoriler