Red = kırmızı – (red)
White = beyaz – (vayt)
Blue = mavi – (blu:)
Yellow = sarı – (yelov)
Orange = turuncu – (orınc)
Pink = pembe – (pink)
Purple = mor – (pö:rpıl)
Brown = kahverengi -(bravn)
Navy blue = lacivert – (neyvi blu:)
Violet = eflatun – (vaylıt)
Beige = bej – (bej)
Grey = gri – (grey)
Green = yeşil – (gri:n)
Silver = gümüş – (silvır)
Black = siyah – (blek)
Maroon = Bordo (muhron)
İngilizce Renkler İle İlgili Cümleler
What colour is it ?
-Onun rengi ne.
What’s your favorite color?
-En sevdiğin renk ne?
My favorite color is purple.
-En sevdğim renk mor.
The new bag is white.
-Yeni aldığım çantanın rengi beyaz.
My red pen is gone.
-Kırmızı kalemim kayboldu.
I love the Yellow Flower Garden.
-Sarı çiçek bahcesini çok severim.
Black reminds me of pessimism.
-Siyah bana karamsarlığı çağrıştırır.
Pink is the color of romance.
-Pembe romantizmin rengi.
İngilizce’ de renklerin tonunu belirtmek için renklerin önüne ‘dark’ koyu, ‘light’ açık veya ‘bright’ parlak gibi sözcükler getirilir.
Dark Blue = Koyu kırmızı
Light Green =Açık mavi
Bright Yellow : Parlak yeşil
Bir rengin yaklaşık olarak tanımlamak için “ish” ekini kullanabilirsiniz. Örneğin;
Orengeish = Truncumsu
Pinkish = Pembemsi
Yellowish = Sarımsı