1.earth = dünya, in, yeryüzü
- edit = bir kitabı basılabilir hale getirmek, editörlük yapmak, düzenlemek, düzeltmek
- edition = sürüm, basım, baskı, yayın, versiyon
- educate = eğitmek, yetiştirmek, terbiye etmek
- effect = etkili, etkin, etki, verim, gerçeklik, yürürlük, izlenim, tesir
- elect = seçmek, görevlendirmek
- eliminate = kaldırmak, gidermek, çıkarmak
- elimination = eleme, eliminasyon, çıkarma, atma, yok etme
- embarrass = utandırmak, bozmak, engellemek, şaşırtmak, sıkıntı vermek
- embrace = kucaklamak, kucaklaşmak, bağrına basmak, sarmaş dolaş olmak
- emerge = çıkmak, ortaya çıkmak, su yüzüne çıkmak, gün ışığına çıkmak
- emphasize =vurgulamak, üzerinde durmak
- employ = çalıştırmak, kullanmak, iş vermek
- empty = boş, boşuna, aç, yoksun, içeriksiz, önemsiz, anlamsız
- emulate = öykünmek, özenmek, imrenmek, yarışmak
- enable = olanaklı kılmak, etkinleştirmek
- enclose = çevresini sarmak, içermek, kapsamak
- encounter = karşılaşma, rastlama, dövüşme
- encourage = teşvik etmek, cesaretlendirmek, desteklemek, korumak, özendirmek
- endure = dayanmak, katlanmak
- enhance = geliştirmek, iyileştirmek
- enhancement = yükseltme, artırma, çoğaltma, geliştirme, gelişme
- enlarge = büyütmek, genişletmek, büyümek,
- enquire = soruşturmak, sormak, soru sormak
- enslave = köleleştirmek, esir etmek
- ensure = sağlamak, garantilemek, kesinleştirmek, garantiye almak, sağlama almak, sigorta etmek
- entertain = eğlendirmek, ağırlamak, oyalamak, misafir etmek, aklında bulundurmak
- entirely = tamamen, tamamıyla, bütünüyle, büsbütün
- entrance = giriş, girme, kapı, antre
- envy = kıskanmak, imrenmek
- epic = destansı, epik
- equal = eşit, aynı, düzenli, uygun, yanlı, yeterli, eş, başabaş, sakin, hayır demez
- equality = eşitlik, eşlik, denklik, seviye
- equate = eşit olmak, eşitlemek, eşit tutmak, kıyaslamak
- equip = donatmak, hazırlamak, giydirmek, kuşatmak
- equip = donatmak
- erode = yıpratmak, aşınmak, aşındırmak
- erupt = patlak vermek, çıkmak, püskürmek
- establish = kurmak, doğruluğunu kanıtlamak, kabul etttirmek
- estimate = tahmini bir şey/rakam söylemek, tahminde bulunmak
- eternal = sonsuz, ebedi, ölümsüz, ölmez
- evaluate = değerlendirmek, ölçmek, yorumlamak, değer biçmek, paha biçmek
- evaluation = değerlendirme, deneme
- evidently = açık ve şüphe götürmez bir şekilde, delillere dayanarak, açıkça, apaçık
- evolve = gelişmek, geliştirmek, ilerlemek, evrimleşmek, çıkarmak, evrilmek, yaymak, açmak
- exaggerated = abartılı, mübalağalı
- excavate = kazı yapmak
- exceed = aşmak, kazmak
- excessive = aşırı, ölçüsüz, abartılı, haddinden fazla, fahiş
- exchange = döviz, satım, kambiyo, mübadele
- exclude = dışlamak, çıkarmak, hariç tutmak, dışında tutmak, dahil etmemek, içeri almamak, kovmak
- exclusive to = herkese açık olmayan, özel
- exclusively = sadece, münhasıran, yalnız, sırf
- excursion = keşif gezisi, gezi, gezinti
- exhibit = sergilemek
- exist = var olmak, mevcut hale gelmek, olmak
- existence = var oluş, mevcut olma
- expand = genişlemek, büyümek, nüfuz olarak artmak
- expect = ummak, beklemek
- expectation = umut, beklenti
- expense = masraf
- experience = deneyimli, tecrübeli
- expire = dolmak, sona ermek, bitmek, ölmek, geçmek, geçerliliğini yitirmek, son nefesini vermek, geçilmek, nefes vermek
- Expiry Date = Son Kullanma Tarihi
- explode = patlatmak, infilak etmek, havaya uçurmak, yıkmak
- exploit = kullanmak, yararlanmak, sömürmek, faydalanmak
- explore = keşfetmek,araştırmak,
- export = ihracat, ihraç, dışsatım
- expose = göstermek, sergilemek, teşhir etmek, bırakmak, terketmek, ortaya çıkarmak
- express = ifade etmek, iletmek, çabuk, hızlı, açık
- extend = genişletmek, uzatmak, uzamak, büyümek
- extract = elde etmek, çekip çıkarmak
- extraordinary = olağanüstü, özel, fevkalade