- partially = kısmen
- participate in = katılmak, iştirak etmek (= take part in, join, attend)
- participation = katılma, katılım, ortaklık, katkı, iştirak
- particular (pıtik=ulır) = özellik
- particularly = özellikle, bilhassa, ayrıntılı olarak
- passenger = yolcu, gezgin
- passionately = ihtirasla, tutkuyla
- patiently = sabırla,
- pavement = kaldırım, yol kaplaması
- peace and quiet = huzur ve sessizlik
- peak = zirve, tepe, doruk, tepe noktası
- peculiar = tuhaf, acayip
- pedestrian = yaya, yayalara ait, yavan, monoton
- penalize = ceza vermek, cezalandırmak
- perceive = algılamak, hissetmek, kavramak, kestirmek, seçmek, idrak etmek, sezmek, farketmek
- permission = izin, müsaade
- persevering = sebatkar, gayretli
- persist = ısrar etmek, sürüp gitmek
- persuade = ikna etmek
- pessimism = kötümserlik ***pessimist = kötümser ***optimist = iyimser
- pet = ev hayvanı, evcil hayvan
- pioneer = öncü, yol açan, öncülük eden (= forerunner), klavuz
- placement = yerleşim, yerleştirme, koyma, sipariş verme
- plague (pleyg) = veba, salgın, belâ, felâket, musibet, dert, musallat olmak
- plain = sade, düz, desensiz
- plead = yalvarmak, dilemek, rica etmek, savunma yapmak, dava açmak, mazeret göstermek
- please = memnun etmek, buyurmak, hoşuna gitmek, hoşnut etmek, keyif vermek
- pledge (plec) = söz, taahhüt, tutu, sözlü olma
- poem = şiir
- point = nokta, an, özellik, puan, etki, konu, neden, sayı, uç, mesele, husus, incelik, vurgu, sivri uç, ana fikir, oyma kalemi
- policy = politika, ilke, poliçe, kural, önlem, siyaset, tedbir, prensip, hareket tarzı
- polio = çocuk felci
- pose = ortaya çıkarmak, poz vermek, durma, duruş
- possess =sahip olmak, elinde bulundurmak, hakim olmak, egemen olmak
- possession = sahiplik, varlık, sahibi olma, iyelik, mülk edinme, cin çarpması, sahip olunan şey, kafayı takma
- post = vazife, görev, iş, posta
- postpone = ertelemek, geciktirmek, tecil etmek, sonraya bırakmak
- practically = resmen, adeta, hemen hemen, uygun olarak, pratik olarak
- praise = övmek, övgü
- precede = – den önce gelmek
- predict = tahminde bulunmak, öngörmek
- predictable = tahmin edilebilir, sağı solu belli
- prejudice = ön yargılı
- present = bu, sunmak, tanıtmak, mevcut, var olan
- preserve = korumak, muhafaza etmek
- pressure = basınç, baskı, tansiyon, sıkışma, zorlama, darlık, pres, sıkıntı, tazyik
- prevent = önlemek, engel olmak, kaçınmak, önüne geçmek, yol göstermek, menetmek, önden gitmek
- previously = önceden, eskiden, evvelce, bundan önce
- prior = önceki, öncelikli, eski, sabık
- prison = hapishane, hapis, cezaevi, delik, hapsetme, kodes
- probability = olasılık, ,ihtimal
- process = işleyiş, işlem
- progress = ilerleyiş, ilerleme, devam etme
- promote = desteklemek, güçlendirmek, yükseltmek, terfi ettirmek, özendirmek
- prompt = çabuk, ivedi, acele, vakit geçirmeden
- promptly = derhal, hemen
- proofread = bir metni inceleyip üzerindeki yanlışları düzeltmek, tashih
- properly = düzgün, uygunca, uygun olarak, uygun bir şekilde, doğru dürüst, adamakıllı
- property = özellik, varlık, mülk, emlâk, nitelik, mal
- proportion = oran, orantı
- protection against = karşı koruma
- provoke = kışkırtmak, tahrik etmek, kızıştırmak
- publish = yayımlamak, yayınlamak, yaymak, basmak, çıkarmak, ileri sürmek, kamuoyuna açıklamak
- purchase = alım, alış, satın alma, vesile, satın alınan şey, mekanik güç, mübayaa, sıkı tutma, toprak geliri
- purpose = amaç, amaçlı
- pursue = takip etmek, izlemek
- push = itiş, itme, atak
- put forth = ortaya koymak, ileri sürmek, yayınlamak, iddia etmek, göstermek
Kategoriler