millennium parade & Friday Night Plans – Trepanation İngilizce Sözleri Türkçe Anlamları

Take it or leave it
– Al ya da bırak
We can’t be too slow
– Çok yavaş olabiliriz
Make a deal
– Anlaşmak
You’ll see what’s in you
– İçinde ne olduğunu göreceksin.

Tell me how’s it taste
– Söyle bana tadı nasıl
The taste of heals
– Tadı iyileştirir
They coming up again
– Tekrar geliyor onlar
I gotta tame them all
– Hepsini evcilleştirmeliyim.

Take it or leave it
– Al ya da bırak
We can’t be too slow
– Çok yavaş olabiliriz
Make a deal
– Anlaşmak
You’ll see what’s in you
– İçinde ne olduğunu göreceksin.

Tell me how’s it taste
– Söyle bana tadı nasıl
The taste of heals
– Tadı iyileştirir
They coming up again
– Tekrar geliyor onlar
I gotta tame them all
– Hepsini evcilleştirmeliyim.

Maybe we’ve been blind
– Belki de kördük.
But falcon’s eye refracted the lights
– Ama falcon’un gözü ışıkları kırdı
You found what you wanted
– İstediğini buldun.
Did you miss what you lost here oh
– Burada kaybettiğin şeyi özledin mi?

Can’t call your name without crying
– Ağlamadan adını söyleyemem.
I’m wading through this river
– Bu nehrin içinden geçiyorum
The unclear promise
– Belirsiz söz
And I will believe it again
– Ve tekrar inanacağım

I can’t let go of my pain, away
– Acımı bırakamam, uzaklara
My dear, my pain
– Canım, acım
You tried to blow out my last flame
– Son alevimi söndürmeye çalıştın.
You did it like so easily
– Bunu çok kolay yaptın
Like putting out your cigarette
– Sigaranı söndürmek gibi
I think I could feel
– Sanırım hissedebiliyordum.
I would let you stay here, stay here
– Burada kalmana izin verirdim, burada kal

Maybe we’ve been blind
– Belki de kördük.
But falcon’s eye refracted the lights
– Ama falcon’un gözü ışıkları kırdı
You found what you wanted
– İstediğini buldun.
Did you miss what you lost here oh
– Burada kaybettiğin şeyi özledin mi?

Can’t call your name without crying
– Ağlamadan adını söyleyemem.
I’m wading through this river
– Bu nehrin içinden geçiyorum
The unclear promise
– Belirsiz söz
And I will believe it again
– Ve tekrar inanacağım

I can’t let go of my friend, away
– Arkadaşımı bırakamam, uzaklara
Don’t blame for it
– Bunun için suçlama
I’m standing on house of cards
– House of cards’ın üzerinde duruyorum.
Sound the same, love and hate
– Aynı ses, sevgi ve nefret
No more dancing with kindness
– Artık nezaketle dans etmek yok
To keep it real
– Gerçek tutmak için
I would let you stay here, stay here
– Burada kalmana izin verirdim, burada kal

Walk round the city
– Şehir etrafında yürüyün
The clock is still moving
– Saat hala hareket ediyor
It’s been a while since rolling the dice
– Zar atmayalı uzun zaman oldu.
Where is the paradise?
– Cennet nerede?
Is it different than what you expected?
– Beklediğinizden farklı mı?
Howling like wolves, wolves
– Kurtlar gibi uluyan, Kurtlar
To get my voice to you, you
– Sesimi sana ulaştırmak için, sen
If you run your heart into the ground
– Eğer kalbini yere vurursan
I’ll fill your heart like the moon is waxing, yeah
– Ay ağdaymış gibi kalbini dolduracağım, Evet

Maybe we’ve been blind
– Belki de kördük.
But falcon’s eye refracted the lights
– Ama falcon’un gözü ışıkları kırdı
You found what you wanted
– İstediğini buldun.
Did you miss what you lost here oh
– Burada kaybettiğin şeyi özledin mi?
Can’t call your name without crying
– Ağlamadan adını söyleyemem
I’m wading through this river
– Bu nehrin içinden geçiyorum
The unclear promise
– Belirsiz söz
And I will believe it again
– Ve tekrar inanacağım




Yayımlandı

kategorisi

yazarı:

Yorumlar

Bir yanıt yazın