adaletsizlik | * Adalete aykırıdavranış. |
adalı | * Ada halkından olan (kimse). |
adalî | * Kas niteliğinde olan; kasla ilgili olan, kasıl. * Kasları iyi gelişmiş, adaleli, kaslı. |
adam | * İnsan. * Erkek kişi. * İyi yetişmiş, değerli kimse. * Birinin yanında ve işinde bulunan kimse. * Birinin yararlandığı, kullandığı kimse. * Birinin sözünü dinleyen, nazını çeken kimse, kayırıcı. * İyi huylu, güvenilir kimse. * (belirsizlik zamiri yerine), Herkes, kim olursa olsun. * Görevli kimse. * (isim tamlamalarında) Bir alanda derin bilgisi olan veya bir alanı benimseyen. * Eş, koca. |
adam adama (savunma) | * futbolda, basketbolda karşıtakım oyuncusunu kollama, rahat hareket etmesini, sayıyapmasınıengelleme. |
adam akıllı | * Bkz. adamakıllı. |
adam almamak | * son derece kalabalık olmak. |
adam azmanı | * Çok iri yapılıkimse. |
adam başına | * her kişiye, her birine. |
adam beğenmemek | * herkesi değersiz görmek. |
adam boyu | * Yaklaşık olarak normal bir adam boyunda. * İnsan boyunca. |
adam değilim | * herhangi bir durumun gerçekleşmemesi hâlinde, kendisinin insan sayılamayacağıanlamında kullanılan ant, göz dağısözü. |
adam etmek | * eğitmek, yetiştirmek, topluma yararlıduruma getirmek. * bir yeri düzene sokmak veya bir şeyi işe yarar duruma getirmek. |
adam evlâdı | * İyi bir ailenin iyi yetişmişçocuğu. |
adam gibi | * terbiyeli, akıllıuslu. * adamlığa, insanlığa yaraşır yolda. * iyice. |
adam hesabına koymak | * birine değer vermek, saygı göstermek. |
adam içine çıkmak | * topluluğa karışmak, değerli insanların bulunduğu yerlere gitmek, eşe dosta gitmek. |
adam içine karışmak | * değerli bir topluluğa girmek, kendisine değer verilir olmak. |
adam kıtlığında (veya yokluğunda) | * işe yarar kimselerin bulunmadığı durumda. |
adam kullanmak | * iyi çalıştırmasını bilmek. |
adam olmak | * gelişmek, büyümek, şişmanlamak. * iyi yetişmek, iyi bir duruma gelmek. |
adam sarrafı | * İnsanların karakterini çabuk anlayacak duruma gelmişkimse, insan sarrafı. |
adam sen de! (veya yalnız adam) | * bir işin önemsenmediğini anlatmak için söylenir. |
adam sırasına geçmek (veya girmek) | * daha önce toplumda önemli bir yeri veya özel bir değeri yokken artık kendisine önem ve değer verilmek. |
adam yerine koymak | * adamdan saymak, varlığınıkabul etmek. |
adama | * Adamak işi. |
adama dönmek (veya benzemek) | * düzelmek. |
adamak | * Bir dileğin gerçekleşmesi amacıyla kurban kesip yoksullara dağıtmak veya kutsal bir güce yönelik bir niyette bulunmak, nezretmek. * Kutsal saydığı bir şey uğruna kendini feda etmek, ant niteliğinde söz vermek. * Ayırmak. |
adamakıllı | * Gereğinden çok, iyice. |
adamakla mal tükenmez | * büyük vaatlerde bulunanlar için alay yollu söylenir. |
adamca | * İnsana yaraşır biçimde. * İnsan sayısı olarak. |
adamcağız | * Kendisine karşısevgi veya acıma duyulan adam. |
adamcasına | * Adamca. |
adamcık | * Yerilen, küçümsenen; acınan (kimse). |
adamcıl | * İnsandan ürkmeyen, insana alışmışolan, insana sokulan, sıcakkanlı, munis. |
adamcıllık | * Adamcıl olma durumu. |
adamdan saymak | * bir kimseye değeri olmadığı hâlde değer vermek, saygıduymak. |
adamı | * (bir işi) ustalıkla yapan. |
adamın adıçıkacağına canıçıksın | * Bkz. insanın adıçıkacağına canıçıksın. |
adamın alacası içinde, hayvanın alacasıdışında | * Bkz. insanın alacası içinde, hayvanın alacasıdışında. |
adamın iyisi alışverişte (veya iş başında) belli olur | * bir kişiyi iyi bir insan olarak değerlendirebilmek için alışverişte veya iş başında ahlâk dışıdavranışlarda bulunmaması gerekir. |
adamına çatmak | * Bkz. tam adamına çatmak. |
adamına düşmek | * (yapılacak bir iş) güzel bir rastlantısonunda anlayanına, uzmanına verilmişolmak. |
adamına göre | * kişiler arasında ayrıcalık gözeterek. * herkesin yeteneğine uygun olarak. |
adamını bulmak | * Bkz. tam adamını bulmak (veya adamına düşmek). |
adamkökü | * Bkz. adamotu. |
adamlık | * İnsana yakışacak durum, tutum ve davranış. * Yabanlık. |
adamlık sende kalsın | * iyilik bilmese de sen yine iyilik et. * bu işi nasıl olsa sana yaptıracaklar, bari kendiliğinden yap da onurunu koru. |
adamotu | * Patlıcangillerden, genişyapraklı, kötü kokulu bir bitki, kankurutan, adamkökü (Mandragora autumnalis). |
adamsız | * Yardımcısız, hizmetçisiz. * Erkeksiz, kocasız. |
Kategoriler