Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 14

adamsızlık * Adamsız olma durumu.
a’dan z’ye kadar * baştan aşağı, bütünüyle.
Adana kebabı * Kıymasına bolca acı biber katılarak hazırlanan şişköfte.
adanma * Adanmak işi.
adanmak * Adamak işine konu olmak.
adap * Töre.
* Yol yordam, yol yöntem.
adap erkân * Yol yöntem.
adaptasyon * Uyarlama.
* Bir eseri çevrildiği dilin, konuşulduğu toplumun yaşayışına, inançlarına uyarlama.
* Uyma.
adapte * Uyarlanmış.
adapte etmek * uyarlamak.
adapte olmak * uymak.
adaptör * Bir âletin çapları birbirinden farklı olan parçalarından birini ötekine geçirebilmek için yararlanılan bağlayıcı.
adaş * Adlarıaynı olanlardan her biri.
adaşlık * Adaşolma, aynıadıtaşıma durumu.
adatepe * Genellikle tropikal bölgelerde görülen ve çevresindeki alçak alanlar üzerinde dik yamaçlarla bir ada gibi
yükselen, aşınımdan dolayı ortaya çıkmıştepe.
adatma * Adatmak işini yaptırmak.
adatmak * Adamak işini yaptırmak.
adavet * Düşmanlık, yağılık.
aday * Bir görev, bir işiçin kendini ileri süren veya başkalarıtarafından ileri sürülen kimse.
* Bir işiçin yetiştirilmekte olan kimse, namzet.
aday adayı * Herhangi bir işi yapmak, bir görevi yüklenmek için adaylık aşamasınıkazanmak amacıyla başvuran kimse.
* Milletvekili ve senatör seçimlerinde, partinin adayı olmak için, partisinde yapılan ön seçimlere adaylığını
koyan kimse.
aday göstermek * bir işveya bir görev için birini aday olarak belirlemek: Anayasa.
aday olmak * herhangi bir işe alınmak veya seçilmek için istekli olmak.
adayavrusu * İki veya üç çifte kürekli küçük balıkçıteknesi.
adaylığınıkoymak * bir işveya göreve seçilmek için kendini ileri sürmek.
adaylık * Herhangi bir iş, bir görev için kendini ileri sürme veya başkalarıtarafından ileri sürülme, namzetlik.
* Bir görevde yetiştirilme.
adcı * Adcılık öğretisiyle ilgili olan.
* Bu öğretiye bağlıkimse.
adcılık * Kavramların gerçek varlıklar olduğunu kabul eden, kavram gerçekliğine karşıt olarak, tümel kavramların
yalnızca nesnelerin adları olduğunu ileri süren görüş, isimcilik, nominalizm.
addan türeme fiil * Bkz. isimden türeme fiil.
addedilme * Addedilmek işi.
addedilmek * Sayılmak.
addetme * Addetmek işi.
addetmek * Saymak.
addolunma * Addolunmak işi veya durumu.
addolunmak * Sayılmak.
adedî * Adetçe, sayıca.
adem * Yokluk, hiçlik, ölüm.
* Osmanlıca sözlerle birleşerek “-siz, -lik” anlamında kullanılır.
Âdem * Dinî inançlara göre ilk yaratılan insan ve ilk peygamber.
* İnsan, insanoğlu, adam.
* İnsanda bulunması gereken olumlu özelliklere sahip olan.
Âdem baba * İnsanlığın babası, Hz. Âdem.
* Hapishanede çevresindeki mahkûmlarıharaca bağlayan kimse.
* Afyonkeş.
Âdem elması * Gırtlak çıkıntısı.
Âdem evlâdı * Bkz. âdemoğlu.
Âdemci * Âdemcilik yanlısı olan kimse.
Âdemcilik * XX. yüzyılın başında simgeciliğe karşı bir tepki olarak Rusya’da ortaya çıkan bir edebiyat akımı.
ademimerkeziyet * Yerinden yönetim.
ademimerkeziyetçi * Yerinden yönetimci.
ademimerkeziyetçilik * Yerinden yönetimcilik.
ademiyet * Yokluk.
âdemiyet * İnsanlık.
* Doğru dürüst insana yakışır durum, adamlık.
âdemoğlu * İnsan denilen yaratıkların hepsi.
âdemotu * Bkz. adamotu.
adenit * Lenf düğümleri iltihabı.

Bir yanıt yazın