ambalâjlamak | * Ambalâj yapmak. |
ambale etmek | * Birini düşünemez duruma getirmek, çok yormak. * Otomobili fazla gaz vermekten çalışmaz hâle sokmak. |
ambale olmak | * Çok yorulup işgöremez, düşünemez duruma gelmek. |
ambar | * Genellikle tahıl saklanan yer. * Yiyecek ve bazıeşyanın saklandığıyer. * Geminin yük koymaya ayrılmışyeri. * Eşya taşıma işleri yapan kurum veya ortaklık. * Kum, çakıl gibi yapımalzemesini ölçmekte kullanılan ve her yanıçoğunlukla 75 cm olan küp ölçek. * Genellikle tahılın çok üretildiği yer, bölge. |
ambarcı | * Ambara bakan görevli, ambar memuru. |
ambarcılık | * Ambarcının gördüğü iş. |
ambarda kurutma | * Kapalı bir yerde, güçlü bir vantilâtör kullanılarak sağlanan hava akımı ile yeşil ve sulu yemlerin kurutulması. |
ambargo | * Bir devletin, gemilerin kendi limanlarından ayrılmasınıyasaklama buyruğu. * Bir malın serbest sürümünü engellemek için konulan yasak. |
ambargo koymak | * gemilerin limanlardan hareketini yasaklamak. * bir malın serbest sürümünü engellemek. * bir mala el koymak, müsadere etmek. * siyasî, ekonomik, sosyal alanlarda caydırma amacıyla yaptırım uygulamak. |
ambargoyu kaldırmak | * ambargo ile ilgili yasaklamayıkaldırmak. |
ambarlama | * Ambar durumuna gelmek. |
ambarlamak | * Ambar işi yapmak. |
amber | * Amber balığından çıkarılan güzel kokulu, kül renginde bir madde. * Güzel kokulu bazımaddelerin ortak adı. |
amber ağacı | * Baklagillerden bir cins mimoza (Geum urbonum). |
amber balığı | * Balinagillerden, boyu 25 m’ye kadar çıkan, başı büyük, dişli, çok yırtıcı bir balık, ada balığı(Catodon macrocephalus). |
amber çiçeği | * Amber ağacının toparlak, fındık büyüklüğünde, altın sarısırenginde güzel kokulu çiçeği. |
amberbaris | * Sarıçalı. |
amberbu | * Hindistan’da, İran’da yetişen, pişince güzel bir koku veren, iri ve uzun taneli bir tür pirinç. |
amblem | * Soyut bir şeyin, bir kavramın sembolü olan varlık veya eşya, belirtke. |
amboli | * Atardamarda kanın pıhtılaşmasıveya yağparçacıklarının oluşmasısonucunda meydana gelen tıkanma. |
ambülâns | * Hasta arabası, cankurtaran (arabası), cankurtaran. |
amca | * Babanın erkek kardeşi. * Yaşlıerkeklere saygı için kullanılan seslenme. |
amcalık | * Amca olma durumu. |
amcalık etmek | * birine amca gibi yakınlık göstermek. |
amcamla dayım, hepsinden aldım payım | * yakınlarından beklediği ilgi ve yardımı görmeyen bir kimsenin artık yeni bir dilekte bulunmaya niyetli olmadığınıanlatmak için söylenir. |
amcazade | * Amcanın oğlu veya kızı. |
amel | * Yapılan iş, edim, fiil. * Bir kimsenin dinin buyruklarınıyerine getirmek için yaptıkları. * Sürgün, ötürük, ishal. |
amele | * İşçi, emekçi. |
amele taburu | * Genellikle yol yapım işlerinde görevli amelelerden oluşan birlik. |
amelelik | * Amele olma durumu. |
amelî | * İşe dayanan, işüstünde, tatbikî, pratik. * İş bakımından, işçe. * Elverişli, kolay, uygun, kestirme. * Hareketle ilgili olan, yalnız düşünce alanında kalmayıp işe dönüşen uygulamalı, tatbikî. |
amelimanda | * İşyapamaz durumda olan. |
ameliyat | * Operatörün, hasta üzerinde kesme ve dikme yoluyla yaptığımüdahale, operasyon. * ç. İşler, faaliyetler. |
ameliyat geçirmek | * ameliyat edilmişolmak. |
ameliyat masası | * Üzerinde ameliyat yapılan özel donanımlımasa. |
ameliyathane | * Hastaların ameliyat edildiği yer. |
ameliyatlı | * Ameliyat edilmiş. |
ameliye | * Yapılan iş, işlem. |
amenajman | * Devlete ve kişilere ait ormanların, önceden hazırlanıp kabul edilmişesaslara uygun olarak işletilmesi. * Tabiî kaynakların işletilmesi. |
amenna | * İnandık anlamı ile “öyledir”, “doğru”, “diyecek yok” gibi tasdik etme anlatır. |
Amentü | * Kur’an surelerinden birinin adı. |
Amerika armudu | * Defnegillerden, Amerika’da yetişen bir ağaç (Persea gratissima). * Bu ağacın armuda benzer yemişi. |
Amerika bademi | * Aselbent ve zamk gibi maddeler veren bir sıcak iklim ağacı(Styrax americana). |
Amerika elması | * Antep fıstığı gillerden, Amerika’da yetişen bir ağaç, bilader ağacı(Anacardium occidentale). * Bu ağacın badem biçiminde çekirdekli, armuda benzer yemişi. |
Amerika tavşanı | * Kemiricilerden, arka ayaklarıçok uzun, küçük bir memeli kürk hayvanı(Eriomys chincilla). |
Amerika üzümü | * Şekerci boyası. |
Amerikalı | * Amerika Birleşik Devletleri halkından olan kimse. |
Amerikalılaşma | * Amerikalılaşmak işi veya durumu. |
Amerikalılaşmak | * Amerikalıların yaşayıştarzını benimsemek. |
Amerikan | * Amerika Birleşik Devletleri halkından olan kimse. * Amerika’ya özgü, Amerika ile ilgili olan. |
Kategoriler