amerikan | * Pamuktan düz dokuma, kaput bezi. Amerikan bezi biçiminde de kullanılır. |
Amerikan bar | * Lokanta, otel veya evlerde içki için ayrılmışköşe. |
Amerikan bezi | * Bkz. amerikan. |
Amerikan salatası | * Rus salatası. |
Amerikanca | * Amerika Birlişik Devletlerinde kullanılan İngilizce. |
Amerikanist | * Amerikan tarihi ve kültürü ile uğraşan bilimci. |
Amerikanvarî | * Amerikalıya yakışan biçimde, Amerikalı gibi. |
amerikyum | * Atom numarası95, yapay olarak elde edilen aktinitlerden bir element. KısaltmasıAm. |
ametal | * Metal olmayan elementler. |
ametist | * Süs taşı olarak kullanılan mor renkte bir tür kuvars. |
amfi | * Amfiteatr kelimesinin kısaltılmışı. |
amfibi | * İki yaşayışlı. * Hem karada hem de suda hareket eden (taşıt), yüzergezer. |
amfibi harekât | * Kara ve deniz araçlarıyla yapılan manevra. |
amfibol | * Piroksenlere yakın siyah, esmer, yeşil renkli bir silikat grubu. |
amfibyumlar | * Kurbağa ve semenderleri içine alan iki yaşayışlı omurgalılar sınıfı. |
amfiteatr | * Dinleyicilerin oturduğu, sıralarıarkaya doğru basamaklı olarak yükselen salon. * Yunan ve Roma’da açık hava tiyatrosu. * Toprak parçası. |
amfizem | * Vücut organlarından bir bölümünün hava ile şişmesi. |
amfor | * İki kulplu, dibi sivri, dar boyunlu, karnı geniştesti. |
amfora | * Bkz. amfor. |
amigo | * Çoğunlukla spor yarışmalarında seyircileri coşturan kimse. |
amigoluk | * Amigonun yaptığı iş. |
amil | * Yapan, etken, etmen, sebep, faktör. |
amilâz | * Nişastayıparçalayarak şekere çeviren bir enzim. |
amin | * Amonyaktaki hidrojen yerine, tek değerli hidrokarbonlu köklerin geçmesiyle oluşan ürünlerin genel adı. |
âmin | * “Allah kabul etsin” anlamında, duaların arasında ve sonunda kullanılır. |
aminoasit | * Bir amino grubu ile bir karboksil grubu taşıyan, proteinlerin temel taşı olan organik bileşik. |
amip | * Amipler takımından, vücudunun biçim değiştirmesiyle oluşan geçici kollar veya ayaklar üzerinde sürünerek yer değiştiren, tatlıve tuzlu sularda yaşayan bir hücreli canlı(Amoibe). |
amipler | * Bir hücreli hayvanların kök bacaklılar sınıfına giren bir takımı. |
amipli | * İçinde amip bulunan. * Amiplerin yol açtığı. |
amir | * Buyuran, emreden, üst. * Bir işte emir verme yetkisi olan kimse. |
amiral | * Deniz kuvvetlerinde, ordudaki general rütbesine eşit rütbedeki subay. |
amirallik | * Amiral olma durumu. * Amiralin makamı. |
amirane | * Amir gibi, amire yakışan biçimde. |
amirce | * Amire yakışır biçimde, amir gibi. |
amiriita | * Bkz. ita amiri. |
amirlik | * Amir olma durumu. |
amit | * Amonyağın hidrojeni yerine bir asit kökünün geçmesiyle oluşan birleşiklerin sınıf adı. |
amitoz | * Amip, akyuvar ve bazı bakterilerde hücre bölünmesi yoluyla olan çoğalma. |
amiyane | * Kibarca olmayan, bayağı. * Sıradan. |
amiyane tabiriyle | * halk ağzı ile, halk deyişiyle. |
amma | * Bkz. Ama. * Yanına getirildiği kelimenin anlamına aşırılık katarak şaşma veya hayranlık anlatır. |
amma velâkin | * Ancak, bununla beraber. |
ammada yaptın ha! | * söylenen bir söze pek inanılmadığınıve şaşıldığınıanlatır. |
amme | * Halkın bütünü, kamu. |
amme davası | * Kamu davası. |
amme efkârı | * Kamuoyu. |
amme hukuku | * Kamu hukuku. |
amme idaresi | * Kamu yönetimi. |
amme menfaati | * Kamu yararı. |
amnezi | * Hafıza kaybı, bellek yitimi. |
Kategoriler