Kategoriler
A - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük A Sayfa 64

ana deniz * Kıtaları birbirinden ayıran engin deniz, okyanus, umman.
ana deniz bilimi * Oşinografi.
ana dil * Başka diller veya lehçeler türetmişolan dil.
ana dili * İnsanın çocukken anasından, evindekilerden ve soyca bağlı olduğu topluluktan öğrendiği dil.
ana direk * Gemilerde, ekleme direklerde dipteki temel parça.
ana doğrusu * Dönen silindirin yan yüzünü oluşturan dikdörtgenin bir kenarı.
* Dönen koninin yan yüzünü oluşturan dik üçgenin hipotenüsüne verilen ad.
ana duvar * Bir yapının, dört bir yönünü çevreleyen kalın dışduvar.
ana düşünce * Temel fikir.
ana fikir * Belirli bir konuda bir yazının temeli olan düşünce.
ana gibi yâr olmaz, Bağdad gibi diyar olmaz * insanlar içinde bize ana kadar candan bağlıdost yoktur.
ana kadın * Bir ailede veya bir toplulukta en çok sayılan kadın.
ana kapı * Bir yapının süslü, büyük ön kapısı.
ana kara * Yeryüzündeki beş büyük kara parçasından her biri, kıta.
ana kent * Bir ülkenin veya bir bölgenin çevresindeki yerleşim yerlerine ekonomik ve toplumsal yönlerden egemen
olan ve genellikle ülkenin başka ülkelerle olan her türlü ilişkilerinin sağlandığıen önemli kenti, metropol, büyük şehir.
* Bir ülkede büyük kentlerden herhangi biri, metropol, büyük şehir.
ana kızına taht kurar, kız bahtıkocadan arar (veya ana kızına taht kurmuş, baht kuramamış) * kocası iyi olmayan bir kadın, kendi ne kadar zengin olursa olsun, mutlu olamaz.
ana kitap * Bir bilim alanında yazılmıştemel kitap.
ana kök * Tohumun çimlenmesinden sonra kökçüğün toprağa dalarak gelişmesi sonucu oluşan ilk kök.
ana kraliçe * Kralın annesi.
* Arı beyi.
ana kubbe * Camilerde ayaklar veya ana duvar üzerindeki kasnağa oturtulmuşkubbe.
ana kucağı * Ananın sevgi ve sevecenlikle dolu çevresi.
ana kuyu * bir ocakta ana çıkışve havalandırmada kullanılan kuyu.
ana kuzusu * Pek küçük kucak çocuğu.
* Sıkıntıya, güç işlere alışmamış, nazlı büyütülmüşçocuk veya genç.
ana mektebi * Bkz. anaokulu.
ana motif * Bir sanat eserinde sık sık tekrarlanarak ona özellik kazandıran motif, laytmotif.
ana muhalefet * İktidarın dışında sayıca en üstün olan parti.
ana ortaklık * Birçok ortaklığın pay senetlerini elinde bulundurarak onlarıdenetimi altında tutan sermaye yatırım
ortaklığı, holding.
ana rahmine düşmek * döl yatağında cenin oluşmak.
ana saat * Bir gözlem evi veya kurumda, saatler içinde en doğru giden ve öbür saatlerin ayarlanmasında kullanılan
saat.
ana sanlı * Soyadınıana yönünden alan.
ana sav * İleri sürülerek savunulan düşüncelerin en belli başlı olanı.
ana sayaç * Belirli bir yerleşim birimine veya bir şehre verilen toplam gazın ölçülmesi amacıyla, ana dağıtım boru hattı
başlangıcına tesis edilen sayaç sistemi.
ana sınıfı * Genellikle beşyaşını bitirmişçocukları ilkokul öğrenimine hazırlayan sınıf.
ana sözleşme * Taraflar arası düzenlenen ilk ve temel sözleşme.
ana şehir * Ana kent.
ana toplardamar * Kirli kanıkalbin sağkulakçığına boşaltan iki büyük toplardamardan her biri.
ana vatan * Ana yurt.
* Bir şeyin ilk kez yetiştigi, göründüğü yer.
ana yapı * Bir yapı bütünü içinde yükseklik ve biçim bakımından göze çarpan, önemli bölüm.
ana yarısı * Teyze.
ana yol * Küçük yolların kendisine açıldığı büyük yol.
* Cadde.
ana yön * Kuzey, güney, doğu ve batıyönlerinden her biri.
ana yurt * İlk yurt edinilen yer, ana vatan.
ana yüreği * Annelik duygusu, ana sevecenliği.
anabolizma * Özümleme.
anaca * Ana olarak.
anacık * Küçük anne.
* Sevimli, sempatik anne.
anacıl * Anasına düşkün (çocuk).
anaç * Yavru yetiştirecek duruma gelmişolan hayvan veya yemişverecek durumdaki ağaç.
* İri, kart.
* Kurnaz, deneyli, bilgili, başına buyruk.
anaçlaşma * Anaçlaşmak işi.
anaçlaşmak * Anaç duruma gelmek.
anaçlık * Anaç olma durumu.

Bir yanıt yazın