analoji | * Benzeşim, benzeşme. * Andırış, andırışma. * Örnekseme. |
analojik | * Analoji ile ilgili, benzeşmeye dayanan. |
anam avradım olsun | * birini kesin olarak inandırmak için söylenen çok kaba bir ant. |
anam babam | * teklifsiz bir seslenme. |
anam! | * Kadın erkek, büyük küçük herkese karşıkullanılan teklifsiz bir seslenmek. * Sese verilen tona göre şaşma, beğenme, acı, üzüntü gibi duygular anlatır. |
anamal | * Sermaye, kapital. * Bir ticaret işinin kurulması, yürütülmesi için gereken anapara ve paraya çevrilebilir malların bütünü, sermaye. |
anamal birikimi | * Anamalcının elde ettiği artık değerin bir bölümünü kendi kullanırken büyük bölümünü anamalına ekleyerek onu büyütmesi. |
anamalcı | * Üretim araçlarınıözel mülkiyetinde bulunduran, anamal sahibi, sermayedar, kapitalist. * Anamalcılık düzenini benimsemiş. |
anamalcılık | * Anamala dayanan ve kâr amacı güden üretim düzeni, kapitalizm. |
anan yahşi, baban yahşi | * birini, bir işe razıetmek için gereğinden çok överek yumuşatmak amacı güdüldüğünü başkasına anlatırken kullanılır. |
ananas | * Ananasgillerden, sıcak ülkelerde yetişen bir ağaç (Ananas sativus). * Bu ağacın tadı, kokusu çok beğenilen meyvesi. |
ananasgiller | * Bir çeneklilerden, sıcak ülkelerde yetişen ve örneği ananas olan bitki familyası. |
an’ane | * Gelenek. |
an’aneci | * Ananeye bağlı olan, gelenekçi. |
an’anecilik | * Gelenekçilik. |
an’anesiz | * Geleneğe sahip bulunmayan. |
ananet | * Erkekte cinsel güçsüzlük, puluçluk. |
an’anevi | * Geleneğe dayanan, geleneksel. |
ananın ak sütü gibi (helâl olsun) | * anamın sütü bana nasıl helâl ise, bu da sana öyle helâl olsun. |
ananın örekesi | * saçma bir söze karşıverilen karşılık. |
anaokulu | * Öğrenim çağına henüz gelmemişiki ile altıyaşarasındaki çocukları okul düzenine hazırlayan eğitim kuruluşu. |
anapara | * İşletilen paranın faiz katılmamış bütünü. |
anarşi | * Siyasî ve idarî kurumlardaki çözülme sonucu olarak devlet denetiminin kalmamasıdurumu, başsızlık. * Kargaşa, başı boşluk. |
anarşik | * Anarşi niteliğinde olan. |
anarşist | * Anarşi ile ilgili olan. * Anarşizm yanlısı olan kimse. |
anarşistleşme | * Anarşistleşmek işi veya durumu. |
anarşistleşmek | * Anarşist özelliği taşımak. |
anarşistlik | * Anarşist olma durumu, işi. |
anarşizm | * Tarihî şartlar ne olursa olsun devletin ortadan kaldırılmasına çalışan öğreti. |
anartri | * Dil tutukluğu. |
anasıağlamak | * çok sıkıntıçekmek, eziyet çekmek, bitkin duruma gelmek. |
anasıdanası | * soyu sopu, bütün aile. |
anasıkılıklı | * görüş, davranış, huy vb. bakımından anasına benzeyen. |
anasıturp (veya sarımsak), babasışalgam (veya soğan) | * ne olduğu belirsiz kimselerin çocuğu. |
anasıyerinde | * bir gencin anasıkadar yaşlı(kadın). |
anasıl | * Kökten, asıl olarak, esaslı bir biçimde. |
anasına avradına sövmek | * birinin anasınıve karısınıamaçlayarak çirkin söz söylemek. |
anasına bak, kızınıal, kenarına bak, bezini al | * bir kızın karakterini öğrenmek isteyenler, anasının hâlini göz önüne alırlarsa aldanmamışolurlar. |
anasından doğduğuna pişman | * çok tembel, üşengeç. * canından bezmiş. |
anasından doğduğuna pişman etmek | * çok eziyet etmek, çok üzmek, bezdirmek. |
anasından emdiği süt burnundan (fitil fitil) gelmek | * bir işi yaparken çok sıkıntıçekmek. anasından emdiği sütü burnundan getirmek |
anasınıağlatmak | * bir kimseye çok eziyet etmek, çok sıkıntıçektirmek. |
anasını bellemek | * bir kimseye en büyük kötülüğü yapmak. |
anasınıeşek kovalasın! | * sözü edilen kimse veya işiçin bıkkınlık, dikkate almama ve umursamama anlatır. |
anasınısat! (veya satayım) | * önem verme, aldırma, umursama, bunun için gam yeme (yemem)!. |
anasının gözü | * çok kurnaz, çok açık göz, dalavereci, hinoğluhin. |
anasının ipini satmış(veya pazara çıkarmış) | * ipsiz, kendisinden her türlü soysuzluk beklenebilen (kimse). |
anasının kızı | * anasının huylarıkendisinde de görülen kız. |
anasının körpe kuzusu | * pek küçük kucak çocuğu. |
anasının nikâhını istemek | * bir şeye değerinden çok para istemek. |
Kategoriler