Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 109

büyütüş * Büyütmek işi veya biçimi.
büyüye kapılmak (veya tutulmak) * yapılan büyünün etkisinde kalmak, bir şeyin o kimsenin çekiciliğinden kurtulamamak.
büyüyüş * Büyümek işi veya biçimi.
büz * Künk.
büzdürme * Büzdürmek işi.
büzdürmek * Büzmek.
* Büzmek işini birine yaptırmak.
büzgen * Kasılarak vücuttaki herhangi bir deliği açan veya kapayan çember biçimindeki kasların genel adı.
büzgü * Dikişte kumaşın bir ucundan istenilen yere kadar geçirilen bir ipliğin çekilmesi ile oluşan, kumaşın
bolluğunu azaltan sık, küçük kıvrım.
büzgüleme * Büzgülemek işini yapmak.
büzgülemek * Büzgü şeklini vermek.
büzgülü * Büzgüsü olan, büzülerek dikilmişolan.
büzgüsüz * Büzgüsü olmayan.
büzme * Büzmek işi.
* Ağzı büzülerek kapatılan (kese, torba vb.).
büzmek * Buruşturarak, sıkıştırarak veya kıvrım yaparak bir şeyin alanınıve hacmini küçültmek.
* Kapatmak, dedikodu yapılmasına engel olmak.
büzük * Toplanarak büzülmüş.
* Kalın bağırsağın sona erdiği yer, anüs.
* Yüreklilik, cesaret.
büzüktaş * Kafa dengi arkadaş, kafadar.
büzülme * Büzülmek işi.
büzülmek * Büzmek işi yapılmak.
* Korku, şaşkınlık, soğuk gibi etkenlerle bir kenara sinmek, bir kenara çekilmek.
büzülüp oturmak (kalmak) * bir kenarda çekingen bir tavırla oturmak.
büzülüş * Büzülmek işi veya biçimi.
büzüşme * Büzüşmek işi.
büzüşmek * Büzülerek alan hacmini küçültmek, kırışmak.
büzüşük * Büzülerek yüzey veya hacmi küçülmüşolan, büzüşmüş; kırışık.
by-pass * Bkz. baypas.

Bir yanıt yazın