Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 14

balıkçı * Balık tutan veya satan kimse.
* Balıkçılara özgü.
balıkçıdüğümü * İşleme başlangıcında yapılan ve sonra kolayca çözülerek işin tersine de tutturulan düğüm şekli.
balıkçıkazağı * Balıkçıların soğuk ve nemli havalarda giydiği boğazlıve yünlü kalın kazak.
balıkçıyaka * Kazaklarda boynu saran ve katlanabilen yaka, boğazlık.
balıkçıl * Balıkla beslenen, balık yiyen.
* Uzun bacaklılardan, boynu ve gagasıuzun, su kıyılarında yaşayan, balık yiyerek beslenen büyük bir kuş
(Ardea cinerea).
balıkçılgiller * Leyleksiler takımının balıkçıllar alt takımına giren bir familya.
balıkçılık * Balık tutma, avlama işi.
* Balık üretme, balıktan yararlanma ve satma işi.
balıkçıllar * Çoğunlukla uzun bacaklı, uzun gagalı balıkçıl cinsinden kuşlar familyası.
balıkçın * Perde ayaklılardan, uzunca gagalı, uzun ve çatal kuyruklu, deniz kıyılarında yaşayan bir kuş cinsi, deniz
kırlangıcı(Sterna hirundo).
balıkgözü * Ayakkabıların bağgeçirilen deliklerine ve kemer deliklerine takılan maden, kemik gibi şeylerden yapılmış
halka.
balıkgözü objektif * Normal objektiflerden çok daha genişaçıyıalan ve görüntüyü dış bükey ayna görüntüsü biçiminde veren
objektif türü.
balıkhane * Balıkların toptan satışa çıkarıldığı, soğuk hava deposu olan yer.
balıklama * (suya dalmada, atlamada) Balık gibi gergin, düz ve başaşağı bir biçimde.
* Bir işe, bir duruma, bir harekete sonucunun ne olacağınıdüşünmeden girişerek.
balıklamak * Balıklama tarzısuya atlamak.
balıklandırma * Balıklandırmak işi.
balıklandırmak * Balık ile doldurmak, süslemek.
balıklava * Deniz, göl ve ırmaklarda balık yatağı olan yer.
balıklı * Balığı olan.
balıknefesi * Balinagillerin başından çıkarılan ve kozmetik maddeler ve süslü mumlar yapımında kullanılan bir yağ.
balıksırtı * Balık kılçığı biçiminde birbirine paralel ve çapraz çizgili kumaşdeseni.
* Yollarda suların ortada toplanmayarak iki yana akması için yapılan şişkinlik.
balıksız * Balığı olmayan.
baliğ * Döl verme çağına eren, buluğçağına ermişolan.
baliğolmak * bulmak, erişmek.
* erinlik çağına ermek, erinleşmek, buluğa ermek, akıl baliğolmak.
balina * Balinalardan, uzunluğu 20 m, ağırlığı200 ton olan, yağıve çubukları için avlanan memeli hayvan, kadırga
balığı, falyanos (Balaena mistycetus).
* Giysilerin dik ve düzgün durması için bazıyerlerine özellikle yakalarına konulan sert, esnek, yassı, dar,
uzun çubuk.
balina çubuğu * Balinanın ağzına aldığısuyu dışarıya süzüp içindeki deniz hayvanlarınıtutmasına yarayan ve üst çenesinin
iki yanında tarak dişleri gibi sıralanmış, boynuz dokusunda, esnek kemiksi bölümlerin adı.
balina yağı * İspermeçet balinasının kafa sinüslerinde bulunan yağ.
balinalar * Örnek hayvanı balina olan, kutup denizlerinde yaşayan memeli hayvanlar familyası.
balinalı * Balina takılmışolan, balina geçirilmişolan (giysi).
balistik * Ateşli silâhlarda barut gazının basıncı ile fırlayıp hedefe varıncaya kadar merminin havadaki hareketini
inceleyen bilim.
balkan * Sarp ve ormanlık sıra dağlar.
Balkanlar * Hırvatistan, Sırbistan, Karadağ, Kosova, Slovenya, Arnavutluk, Makedonya, Bosna-Hersek, Bulgaristan,
Romanya, Yunanistan ve Trakya’yı içine alan bölge.
Balkanlı * Balkan devletlerinden olan, Balkanlarla ilgili.
Balkanlılık * Balkanlı olma durumu.
Balkanolog * Balkanoloji uzmanı.
Balkanoloji * Balkan uluslarının dili, tarihi ve kültürü ile uğraşan bilim dalı.
Balkar * Bkz. Malkar.
Balkarca * Bkz. Malkarca.
balkı * Güzel süslü, parlak.
* Ağrı, sancı.
balkıma * Balkımak işi.
balkımak * Parlamak, parıldamak.
* Şimşek çakmak.
* Su halkalanmak, dalgalanmak.
* Kesik kesik ağrımak, sancımak.
balkır * Parıltı.
* Şimşek.
balkon * Bir yapının genellikle üst katlarında dışarıya doğru çıkmış, çevresi duvar veya parmaklıkla çevrili bölümü.
* Tiyatro ve sinema gibi büyük salonlarda asma kat.
balkonumsu * Balkona benzer.
balköpüğü * Açık sarırenk.
ballandıra ballandıra * Ballandırarak.
ballandırma * Ballandırmak işi.
ballandırmak * İmrendirecek biçimde övmek.
ballanma * Ballanmak işi.
ballanmak * Bal bulaşmak, bal sürülmek.
* Tatlılaşmak, tatlanmak, olgunlaşmak.
ballı * İçinde bal bulunan.

Bir yanıt yazın