baykuşgibi | * uğursuzluk getirdiğine inanılan kimseler için söylenir. |
baykuşgiller | * Büyüklükleri çeşitli olan kukumav, puhu gibi yırtıcıkuşları içine alan kuşlar familyası. |
baylan | * Nazlı, şımarık (biçimde). |
baylanlık | * Zenginlik. * Şımarıklık, naz, işve. |
baylanma | * Baylanmak işi. |
baylanmak | * Nazlanmak, şımarmak. |
bayma | * Baymak işi. |
baymak | * (yiyecek) Baygınlık vermek, mideyi bulandırmak, midede ezinti yapmak. * Aldatmak, kandırmak, etki altında bırakmak. |
baypas | * Damar aktarma. * Devre dışı bırakma. |
baypas ameliyatı | * Kalpte tıkanmış bir damarın beslediği bölgeye kan akışınıartırmak için o bölgeye eklemek için yapılan damar ameliyatı. |
bayrağıyarıya indirmek | * millî yas ilân etmek için bayrağıdireğin yarısına kadar indirmek. |
bayrak | * Bir milletin, belli bir topluluğun veya bir kuruluşun simgesi olarak kullanılan, renk ve biçimle özelleştirilmiş, genellikle dik dörtgen biçiminde kumaş. * Öncü. * Simge, sembol. * Baklagil çiçeklerinde diğerlerinden daha üstte bulunan, daha büyük olan ve çoğunlukla başka bir renkte ve yuvarlakça olan taç yaprağı. * Gerektiğinde indirilip kaldırılan, açılıp kapatılan kol. |
bayrak açmak | * gönüllü asker toplamaya girişmek. * bir ülkü yolunda toplanmaya çağırmak. |
bayrak çekmek (veya asmak) | * bayrağı bir direğe veya ipe takmak. |
bayrak dikmek | * bayraklı bir sopayı bir yere saplamak. |
bayrak direği | * Bayrak asmak için hazırlanmışuzun direk. * Gemilerde güvertenin en yüksek direği. |
bayrak gibi | * kendini belli edecek bir biçimde. |
bayrak merasimi | * Bkz. bayrak töreni. |
bayrak töreni | * Bayrak karşısındaki saygıduruşu. |
bayrak yarışı | * Atletizmde dört sporcudan oluşan ekibin aralarında paylaştıklarımesafelere başlarken elden ele geçirmek yoluyla bir sopayı, bayrağıdüşürmeden yaptıklarıkoşu. |
bayrakaltı | * Ordu hizmeti, askerlik. |
bayrakçı | * Bayrak çeken kimse. * Bayrak yapan, diken veya satan kimse. |
bayraklarıaçmak | * bağırıp çağırarak, hırçınlık etmek. |
bayraklaşma | * Bayraklaşmak işi veya durumu. |
bayraklaşmak | * Bayrak değeri kazanmak. |
bayraklı | * Bayrağı olan, üzerine bayrak çekilmiş bulunan (yer). * Bkz. eli bayraklı. |
bayraklık | * Bayrak olmaya uygun kumaş. * Bayrak asmaya uygun direk. |
bayraktar | * Bayrağıtaşıyan kimse. |
bayraktarlığınıyapmak | * bir akımın, bir görüşün yayılmasında öncü olarak çalışmak. |
bayraktarlık | * Bayraktarın görevi. |
bayraktarlık etmek | * öncülük etmek, yol göstermek. |
bayram | * Millî veya dinî bakımdan önemi olan ve kutlanan gün veya günler. * Sevinç, neşe. * Özel olarak kutlanan gün. |
bayram alayı | * Bayram günlerinde padişahların camiye gidişve gelişsırasında yapılan tören. |
bayram ayı | * (Hicrî takvime göre) Ramazandan sonra gelen ay, şevval. |
bayram çocuğu | * Bayram dolayısıyla süslenmiş, donatılmış, sevinçli çocuk. * Bayram günü doğmuşçocuk. |
bayram değil, seyran değil, eniştem beni niye öptü | * gösterilen bu ilginin, bu yakınlığın bir sebebi olacak. |
bayram etmek (veya yapmak) | * çok sevinmek. |
bayram günü | * Bayrama rastlayan, bayramın kutlandığı gün. |
bayram haftasınımangal tahtasıanlamak | * sözü, konu ile hiçbir ilgisi olmayacak biçimde ters anlamak. |
bayram havası | * Neşeli, sevinçli bir ortam. |
bayram hediyesi | * Bayram günleri karşılıklıveya tek yanlıverilen armağan. |
bayram koçu gibi | * gösterişli ve zevksiz bir biçimde süslenmişolan. |
bayram namazı | * Dinî bayramların ilk gününde sabah namazından sonra kılınan özel namaz. |
bayram şekeri | * Özellikle dinî bayramlarda konuklara ikram edilen şeker veya çikolata. |
bayram tebriği | * Bayramıkutlamak için yazılıp gönderilen kart veya birine yapılan ziyaret. |
bayram topu | * Dinî bayramların başladığınıduyurmak için atılan top. |
bayram yeri | * Bayram günlerinde çocuklar için kurulan açık eğlence yeri. |
bayram ziyareti | * Dinî bayram günlerinde, bayramıkutlamak için yapılan kısa ziyaret. |
bayramda seyranda | * seyrek olarak, arada sırada. |
bayramdan bayrama | * çok seyrek olarak, nadir olarak, nadiren. |
Kategoriler