bistro | * İçkili kahve, küçük lokanta. |
bisturi | * Neşter. |
bisülfat | * Hidrojenli sülfatlara verilen ad. |
bisülfür | * Molekülünde iki kükürt atomu bulunduran birleşik. |
bişek | * Yayık dövmede kullanılan araç. |
bişi | * Çörek, tatlı bir ekmek türü. |
bit | * Yarım kanatlılar alt takımına giren, insan ve memeli hayvanların vücudunda asalak olarak yaşayan böcek, kehle (Pediculus). |
bit kadar | * en küçük, en ufak, çok küçük. |
bit otu | * Sıracagillerden, birçok çeşitleri bulunan ve kuzey yarım kürede yetişen bir bitki. * Bitlere karşıkullanılan bir madde. |
bit yeniği | * Bir işin gizli kalmışkötü ve aksak yanı, kuşkulu bir nokta. |
bîtap | * Bitkin, yorgun. |
bîtap düşmek | * çok yorulmak, yorgun düşmek. |
bîtaraf | * Yansız, tarafsız. |
bîtaraflık | * Yansız olma durumu, yansızca davranış. |
bitek | * Bol ve iyi bitki yetiştiren, verimli (toprak), mümbit. |
bitelge | * Toprağın bitki yetiştirme gücü. |
bitevi | * Bkz. biteviye. |
biteviye | * Aynı biçimde, sürekli olarak. |
biteviyelik | * Aynı biçimde sürüp gitme durumu. |
bitey | * Bitki örtüsü, flora. |
biti kanlanmak | * sıkıntı içinde yaşayan bir kişi para ve varlık yönünden güçlenmek. |
bitik | * Yorgunluk veya hastalıktan gücü kalmamış. * Durumu kötü, fena. * Yapışık, dolaşık,ekli. |
bitiklik | * Bitik olma durumu. |
bitim | * Bitmek işi. * Son, nihayet, münteha. |
bitimli | * Sonu olan, sonlu. |
bitimsiz | * Sonu olmayan, sınırlandırılıp belirlenmeyen, namütenahi. |
bitirilme | * Bitirilmek durumu. |
bitirilmek | * Bitirmek işine konu olmak. |
bitirim | * Çok hoşa giden (kimse, yer). * Barbut oynatılan yer, kahve, kumarhane. * Yaman, zeki, çok beğenilen. |
bitirim yeri | * Kumarhane. |
bitirimci | * Barbut kahvesi işleten, barbut oynatan kimse. |
bitirimhane | * Kumar oynanan yer, kumarhane. |
bitirişyemi | * Et üretimi için beslenen hayvanlara belirli bir devreden itibaren besi sonuna kadar yedirilen ve enerji değeri daha yüksek olan karma yem. |
bitirme | * Bitirmek işi, itmam, mezuniyet. |
bitirme fiili | * Etmiş biçimindeki sıfat-fiille ve olmak yardımcısıyla yapılan ve fiilin, yardımcıfiilin işaret ettiği zamandan önce olup bittiğini anlatan birleşik fiil. |
bitirmek | * Bitmesini sağlamak,sona erdirmek, tüketmek, tamamlamak, sonuçlandırmak. * Güçsüz düşürmek, bitkin duruma getirmek, yormak. * Onulmaz duruma getirmek, mahvetmek. |
bitirmiş | * Bir bilim dalında veya başka bir alanda bilginin doruğuna ulaşmış(kimse). * Bilgili, açıkgöz. |
bitiş | * Bitmek işi veya biçimi, bitme, sona erme. |
bitişik | * Birbirine dokunacak kadar yakınlaşmışveya yan yana olan. * Yandaki ev, komşu. * Yan, yandaki. |
bitişik çanak yapraklılar | * Çanak yaprakları birbirine bitişmiş bulunan bitkiler. |
bitişik taç yapraklılar | * Taç yaprakları birbirleriyle yandan bitişik olan bitkiler. |
bitişiklik | * Bitişik olma durumu. |
bitişimli | * Bitişken. |
bitişken | * Kelime üretim ve çekiminde ekler getirilirken kökü veya gövdesi değişikliğe uğramayan (dil), iltisakî. |
bitişken dil | * Kelime kökleri değişmeyen, eklerle türetilen dil. |
bitişkenlik | * Bitişken olma durumu. * Yeni bir kelime türetmek için köklere ek getirme özelliği. |
bitişme | * Bitişmek işi, ittisal. |
bitişmek | * Birbirine dokunacak kadar yanaşmak. |
bitiştirme | * Bitiştirmek işi. |
bitiştirmek | * Bitişmesini sağlamak. |
Kategoriler