Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 76

biyesiz * Biyesi olmayan, biye geçirilmemişolan.
biyoelektrik * Canlıvarlıkların ürettiği elektrik.
biyoelektronik * Moleküler biyolojinin hücrelerin yapısına giren moleküller arasında geçerli elektrostatik güçlerini inceleyen
bölümü.
biyoenerji * Biyokütlenin kimyasal dönüşümüyle elde edilen enerji.
biyofizik * Fizyolojide geçen fiziksel olayların bilimi, biyolojik fizik.
biyogaz * Ahır gübresinden elde edilen yanıcı gaz, gübre gazı.
biyograf * Hayat hikâyesi yazarı.
biyografi * Hayat hikâyesi, tercüme-i hâl, hâl tercümesi.
biyografik * Biyografi ile ilgili.
biyojeografi * Bitki ve hayvanların yeryüzü üzerindeki dağılımınıve bunun sebeplerini inceleyen bilim, biyoloji
coğrafyası.
biyokatalizör * Canlıdokuların hepsinde çok az bulunan ve hayat için gerekli kimyasal tepkimeleri uyandıran veya
kolaylaştıran madde.
biyokimya * Hücreden en gelişmişorgana kadar canlıdokuları inceleyen ve bunları oluşturan maddeleri araştıran bilim
dalı.
biyolog * Biyoloji ile uğraşan kimse, biyoloji uzmanı.
biyoloji * Bitki ve hayvanların doğma, gelişme, üreme gibi yaşayışevrelerini inceleyen bilim, dirim bilimi.
biyolojici * Okulda biyoloji dersini veren öğretmen.
biyolojik * Biyoloji ile ilgili, dirimsel, dirim bilimsel.
biyometeoroloji * Canlılar üzerinde hava olaylarının etkisini inceleyen bilim.
biyonik * Biyoloji ve elektronikle ilgili olan.
* Dirim kurgu.
biyopsi * Mikroskopta yapısını incelemek amacıyla canlıdan bir doku parçasıalma.
biyopsi yapmak * parça almak.
biyosfer * Üzerinde hayat olan yeryüzü bölgesi.
biyoşimi * Organ dokularındaki kimyasal olayları inceleyen kimya kolu.
biyotit * Bir çeşit kara renkli mika.
biz * Çoğul birinci kişi zamiri.
* Resmî konuşmada, bazen teklik birinci kişi zamiri ben yerine kullanılır.
* (bazıyazarlar için) Ben zamirinin yerine kullanılır.
biz * Katı bir şeyi dikerken iğne geçirecek yeri delmek için kullanılan, çelikten yapılmış, sivri uçlu ve ağaç saplı
araç, tığ.
* Maraşişinde kalın karton parçalarının iğneyi kırmamasını sağlamak ve delik delmek işleminde kullanılmak
üzere hazırlanmıştahta saplı, ince sivri uçlu bir tür çuvaldız.
biz * Ülkemiz sularında yaşayan bir mersin balığıtürü, şip (Acipenser nudiventris).
biz attık kemik diye, el kaptı ilik diye * bizim işe yaramaz diye vazgeçtiğimizi başkalarıdeğerli buldu.
biz bize * Yalnız biz, aramızda yabancı bir kimse olmaksızın.
biz bize benzeriz * aramızda fark yok, özelliklerimiz veya tutum ve davranışlarımız aynıdır.
biz kırk kişiyiz, birbirimizi biliriz * birbirimizi çok yakından tanırız; onun öyle bir üstün durumu olmadığını biliriz.
bîzar * Tedirgin, bezmiş, usanmış, bezginlik getirmiş.
bizar etmek * tedirgin etmek, usandırmak.
bizar olmak * usanmak, bıkmak.
bizatihi * Kendiliğinden, kendinden, özünden, kendisi.
bizce * Bize göre.
bizcileyin * Bizim gibi.
bizden * Bizim tarafımızda olan (kimse).
bizdenlik * Bizden olma durumu.
bize de mi lolo? * işin içinde bir işolduğunu bilmez miyiz sanıyorsunuz?.
bizim gelin bizden kaçar, tutar ellere başınıaçar * bize yabancıduran yakınımız, dostumuz, akrabamız başkalarına rahatça içtenlikle, yardım eder.
bizimki * Bizim olan, bizimle ilgili olan.
* Kadınların kocalarından, kocaların karılarından söz ederken kullandıklarısöz.
* Yakın çevremizde olan bir kimseden söz ederken kullanılır.
bizleme * Bizlemek işi.
bizlemek * Ucu çivili değnekle hayvanıdürtmek.
bizlengiç * Ucu çivili değnek.
bizmut * Atom sayısı83, atom ağırlığı209 olan, 271,3° C de eriyen, yoğunluğu 9,8 olan, kızılımsı beyaz renkli,
kırılgan ve katı bir element. Kısaltması bi.
* İlâç olarak kullanılan ve asıl maddesi bizmut olan karışım.
bizon * Amerika’da yaşayan bir cins hörgüçlü yaban öküzü.
bizzat * Kendi, kendisi, şahsen.
blâstulâ * Yumurta hücresi embriyon olurken morulânın gelişerek içi boşyuvarlak biçime girmesi durumu, morulâ.
blender * Pişirmeden önce malzemeyi kesip karıştıran elektrikli alet.
blok * Kocaman ve ağır kitle.
* Birden çok bölümü bir araya getirilmişolan, bir bütün oluşturan.
* Politik çıkarlarısebebiyle birlik kuran devletler topluluğu.
* İçine resim veya yazıkâğıtlarıkonulan karton kap.
* Birbirine bitişik büyük yapılar.
* Voleybolda, file üstünde karşı oyuncunun topu sert vururken, önünde iki veya üç kişinin elleri ile
oluşturduklarıperde.

Bir yanıt yazın