Kategoriler
B - Sözlük SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük B Sayfa 88

boylanış * Boylanmak işi veya biçimi.
boylanma * Boylanmak işi.
boylanmak * Boyu uzamak.
boyler * Kalorifer kazanının sıcaklığından yararlanarak, içindeki suyun ısıtılmasısağlanan depo.
boylu * Boyu olan.
* Boyu benzerlerinden uzun olan.
boylu boslu * Uzun boylu, yakışıklı, gösterişli.
boylu boyunca * Boyu uzanabildiği kadar, boyu uzunluğunca.
boylu poslu * Bkz. boylu boslu.
boyluca * Uzun boylu gibi olan.
boyna * Sandalıkıçtan yürüten kısa kürek.
boyna etmek * sandalıkıçtan tek kürekle yürütmek.
boynu altında kalsın! * ölsün, gebersin.
boynu armut sapına dönmek * çok zayıflamak.
boynu bükük * Üzgün, kırılmış, kimsesiz, acınacak ve yardım bekler durumda, zavallı.
boynu eğri * Asmaların yeni sürgünlerini yiyen veya kemiren bağzararlısı.
boynu eğri * herhangi bir sebeple birine karşıdirenecek veya söz söyleyecek durumda olmayan.
boynu kıldan ince olmak * haksız olduğu anlaşıldığında verilecek her cezaya razı olmak.
boynuna * üstüne.
boynuna almak * bir şeyi borç veya ödev olarak üzerine almak.
boynuna geçirmek * bir şeyi kendine mal etmek, zimmetine geçirmek.
boynunda kalmak * bir sözü iletmediği veya birine ödenecek parayıödemediği için üzerinde borç kalmak.
boynunu bükmek * acındırıcı, çaresiz bir durumda kalmak.
* bir durumu, bir işi ister istemez kabul etmek.
* (bitki için) canlılığınıyitirmek.
boynunu kırmak * çekip gitmek.
boynunu uzatmak * her şeye, her cezaya razı olmak.
boynunu vurmak * başınıkeserek öldürmek.
boynuz * Bazıhayvanların başında bulunan, tırnaksı bir maddeden, uzun, kıvrık veya çatallıkorunma organı.
* Bu organdan yapılmış.
* Kurşun borudan kol alma işleminde kullanılan demirden yapılmışalet.
boynuz çekmek * boynuz kullanarak kan çekmek, hacamat etmek.
boynuz dikmek * (kadın) başka erkekle ilişki kurarak kocasınıaldatmak.
boynuz eğmek * istemeyerek uymak, karşıtarafın gücünü kabul etmek.
boynuz isterken kulaktan olmak * daha iyisini, mükemmelini ararken mevcut olanıyitirmek, Dimyat’a pirince giderken evdeki bulgurdan
olmak.
boynuz kulağı geçmek * bir konuda daha sonra yetişenler yetenek bakımından eskileri geçmek.
boynuz takmak (veya takınmak, taktırmak) * (koca) karısı başka bir erkekle ilişki kurarak aldatılmak.
boynuzlama * Boynuzlamak işi.
boynuzlamak * (hayvan) Boynuzu ile vurmak, süsmek.
* (kadın için) Kocasını başka bir erkekle aldatmak.
boynuzlanma * Boynuzlanmak işi veya biçimi.
boynuzlanmak * Boynuzu çıkmak.
* Boynuz batırılmak, boynuz yarasıalmak.
* (erkek için) Karısıveya bir kadın yakınıtarafından aldatılmak.
boynuzlaşma * Boynuzlaşmak işi veya durumu.
boynuzlaşmak * Boynuz durumuna girmek.
boynuzlatma * Boynuzlatmak işi.
boynuzlatmak * Erkek, karısıveya bir kadın yakınıtarafından aldatılmak.
boynuzlu * Boynuzu olan (hayvan).
* Karısının veya kadın yakınlarından birinin iffetsizliğine göz yuman (erkek).
* Troleybüs.
boynuzlugiller * Keçi, koyun, sığır ve antilopları içine alan, içi boşolan boynuzlarısürekli kalan ve dallı olmayan,
omurgalıların memeliler sınıfı.
boynuzluteke * Kın kanatlılardan, kurtçuğu meşe ağaçlarında yaşayan bir böcek (Carambyx).
boynuzsu * Boynuza benzer, boynuz gibi.
boynuzsuz * Boynuzu olmayan.
boysuz * Boyu benzerleri arasında kısa olan.
boyu * (bir isim tamlamasında tamlanan olduğunda) süresince, boyunca.
boyu (bosu) devrilsin (veya devrilesi) * “ölsün” anlamında ilenç sözü.
boyu (veya boyuna, boyunca) beraber * kendi boyu kadar.
boyu bacadan mıaştı? * daha evlenecek yaşta değil.

Bir yanıt yazın