cimcime | * Küçük ve tatlı bir tür karpuz. * Küçük ve sevimli (çocuk, kadın). |
cimdallı | * Bir tür oyun. |
cimnastik | * Bkz. jimnastik. |
cimnastikçi | * Bkz. jimnastikçi. |
cimri | * Elindeki parayıharcamaya kıyamayan. |
cimrice | * Cimri gibi, cimriye yakın. |
cimrileşme | * Cimrileşmek işi. |
cimrileşmek | * Cimri gibi davranmaya başlamak. |
cimrilik | * Cimri olma durumu, pintilik, nekeslik. |
cimrilik etmek | * cimrice davranmak, pintileşmek. * daha az vermek, esirgemek. |
cin | * Masallara ve bazı inançlara göre, göze görünmeyen yaratık. * Akıllı, zeki. |
cin | * Buğday, arpa, yulaf gibi tanelerden çıkarılan ve ardıçla kokulandırılan bir tür alkollu içki. |
cin | * (Cenova şehrinin adından) Pamuklu, kalın kumaştan giysi veya pantalon. |
cin cin bakmak | * kurnazca bakmak. * uykusuz gözlerle bakmak. |
cin çalığı | * çarpık veya dışgörünüşü çirkin olan insanlar için kullanılır. |
cin çarpmak | * (bir inanışa göre, cinlerin öfkesiyle) inme inmek. |
cin çarpmışa dönmek | * neye uğradığını bilemeyecek kadar kötü bir duruma düşmek. |
cin darısı | * Bkz. cin mısırı. |
cin fikirli | * Çok anlayışlı, çok kurnaz, zeki. |
cin gibi | * anlayışlıve zeki. |
cin ifrit olmak (veya kesilmek) | * son derece kızmak öfkelenmek. |
cin mısırı | * Bir tür ufak taneli mısır, cin darısı. |
cin saçı | * Küsküt. |
cin tutmak | * (bir inanışa göre cinlerin etkisiyle) delirmek. |
cinaî | * Cinayetle ilgili veya konusu cinayet olan. |
cinas | * Çok anlamlı bir kelimeye, her defasında başka bir anlam yükleyerek birbirine yakın birkaç yerde kullanma. * Çok anlamı olan bir kelimenin iyi anlamınıkullanır görünerek kötüsünü öne çıkarma. |
cinaslı | * Cinası olan, cinas sanatı bulunan. |
cinayet | * Adam öldürme. * Adam öldürme derecesinde ağır suç. |
cinayet işlemek | * adam öldürmek. |
cinci | * Cin çağırma ve onlarla konuşma gibi bir iddia ile geçim sağlayan (kimse). |
cingil | * Bkz. cıngıl. |
cingöz | * Açıkgöz, hiç aldatılmayan. |
cini tutmak | * çok sinirlenmek. |
cinlenme | * Cinlenmek durumu. |
cinlenmek | * Öfkelenmek. |
cinler cirit (veya top) oynamak | * o yer ıssız olmak. |
cinleri ayağa kalkmak | * sinirlenmek. |
cinleri başına toplanmak (veya üşüşmek) | * öfkelenmek. |
cinleşme | * Cinleşmek işi. |
cinleşmek | * Cin gibi davranmak. |
cinli | * İçinde cinlerin olduğuna inanılan. * Öfkeli, sinirli (kimse). |
cinnet | * Delilik. |
cinnet geçirmek | * delirmek, aklınıkaçırmak. |
cins | * Tür, çeşit. * Aralarında ortak özellikler bulunan varlıklar topluluğu. * Soy, kök, asıl. * Garip, tuhaf. * Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu. * Yüksek nitelikte olan. |
cins cibilliyet | * Nitelik, asıl; soy sop. |
cins cins | * Çeşitli, çeşit çeşit. * Türlerine göre. |
cins isim | * Cins ismi. |
cins ismi | * Bir türden olan varlıkların adı: Kedi, nehir, düşünce, annelik gibi. |
cinsel | * Bkz. cinsî. |
cinsel taciz | * Ahlâksızca ve ulu orta veya gizlice söz ve davranışlarla karşıcinse eziyet etme, tedirginlik ve sıkıntıverme. * Çalışma hayatında ekonomik güç, üst makam veya başka etkili bir göreve sahip olanların, genellikle karşı cinsi ahlâk dışı birtakım tutum ve davranışlarla cinsel yönden sıkıntıya sokup rahatsız etmesi. |
Kategoriler