Kategoriler
C SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük C Sayfa 22

cimcime * Küçük ve tatlı bir tür karpuz.
* Küçük ve sevimli (çocuk, kadın).
cimdallı * Bir tür oyun.
cimnastik * Bkz. jimnastik.
cimnastikçi * Bkz. jimnastikçi.
cimri * Elindeki parayıharcamaya kıyamayan.
cimrice * Cimri gibi, cimriye yakın.
cimrileşme * Cimrileşmek işi.
cimrileşmek * Cimri gibi davranmaya başlamak.
cimrilik * Cimri olma durumu, pintilik, nekeslik.
cimrilik etmek * cimrice davranmak, pintileşmek.
* daha az vermek, esirgemek.
cin * Masallara ve bazı inançlara göre, göze görünmeyen yaratık.
* Akıllı, zeki.
cin * Buğday, arpa, yulaf gibi tanelerden çıkarılan ve ardıçla kokulandırılan bir tür alkollu içki.
cin * (Cenova şehrinin adından) Pamuklu, kalın kumaştan giysi veya pantalon.
cin cin bakmak * kurnazca bakmak.
* uykusuz gözlerle bakmak.
cin çalığı * çarpık veya dışgörünüşü çirkin olan insanlar için kullanılır.
cin çarpmak * (bir inanışa göre, cinlerin öfkesiyle) inme inmek.
cin çarpmışa dönmek * neye uğradığını bilemeyecek kadar kötü bir duruma düşmek.
cin darısı * Bkz. cin mısırı.
cin fikirli * Çok anlayışlı, çok kurnaz, zeki.
cin gibi * anlayışlıve zeki.
cin ifrit olmak (veya kesilmek) * son derece kızmak öfkelenmek.
cin mısırı * Bir tür ufak taneli mısır, cin darısı.
cin saçı * Küsküt.
cin tutmak * (bir inanışa göre cinlerin etkisiyle) delirmek.
cinaî * Cinayetle ilgili veya konusu cinayet olan.
cinas * Çok anlamlı bir kelimeye, her defasında başka bir anlam yükleyerek birbirine yakın birkaç yerde kullanma.
* Çok anlamı olan bir kelimenin iyi anlamınıkullanır görünerek kötüsünü öne çıkarma.
cinaslı * Cinası olan, cinas sanatı bulunan.
cinayet * Adam öldürme.
* Adam öldürme derecesinde ağır suç.
cinayet işlemek * adam öldürmek.
cinci * Cin çağırma ve onlarla konuşma gibi bir iddia ile geçim sağlayan (kimse).
cingil * Bkz. cıngıl.
cingöz * Açıkgöz, hiç aldatılmayan.
cini tutmak * çok sinirlenmek.
cinlenme * Cinlenmek durumu.
cinlenmek * Öfkelenmek.
cinler cirit (veya top) oynamak * o yer ıssız olmak.
cinleri ayağa kalkmak * sinirlenmek.
cinleri başına toplanmak (veya üşüşmek) * öfkelenmek.
cinleşme * Cinleşmek işi.
cinleşmek * Cin gibi davranmak.
cinli * İçinde cinlerin olduğuna inanılan.
* Öfkeli, sinirli (kimse).
cinnet * Delilik.
cinnet geçirmek * delirmek, aklınıkaçırmak.
cins * Tür, çeşit.
* Aralarında ortak özellikler bulunan varlıklar topluluğu.
* Soy, kök, asıl.
* Garip, tuhaf.
* Pek çok ortak özellikleri bulunan türler topluluğu.
* Yüksek nitelikte olan.
cins cibilliyet * Nitelik, asıl; soy sop.
cins cins * Çeşitli, çeşit çeşit.
* Türlerine göre.
cins isim * Cins ismi.
cins ismi * Bir türden olan varlıkların adı: Kedi, nehir, düşünce, annelik gibi.
cinsel * Bkz. cinsî.
cinsel taciz * Ahlâksızca ve ulu orta veya gizlice söz ve davranışlarla karşıcinse eziyet etme, tedirginlik ve sıkıntıverme.
* Çalışma hayatında ekonomik güç, üst makam veya başka etkili bir göreve sahip olanların, genellikle karşı
cinsi ahlâk dışı birtakım tutum ve davranışlarla cinsel yönden sıkıntıya sokup rahatsız etmesi.

Bir yanıt yazın