Kategoriler
Ç SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük Ç Sayfa 28

çevrimli * İşi iyi yöneten, becerikli, idareli.
çevrimsel * Çevrimle ilgili veya çevrim biçiminde olan, devrî.
çevrinme * Çevrinmek işi, tavaf.
çevrinmek * Bir şeyin etrafında saygı ile dolanmak, tavaf etmek.
çevrinti * Bir şeyin kendi ekseni çevresinde sürekli dönmesi.
* Su ve hava çevrintisi.
* Çeşitli tahıl karışığı.
çevriyazı * Bir yazıyı bütün ses inceliklerini belirterek başka bir alfabeye çevirme yolu, yazıçevrimi, transkripsiyon.
çeyiz * Gelin için hazırlanan her türlü eşya.
çeyiz çemen * Eksiksiz, kusursuz çeyiz.
çeyiz düzmek * çeyiz hazırlamak.
çeyizci * Çeyiz hazırlayan veya satan kimse.
çeyizcilik * Çeyiz hazırlama veya satma işi.
çeyizleme * Çeyizlemek işi.
çeyizlemek * Evlenecek kızın çeyizini hazırlayıp vermek.
çeyizlenme * Çeyizlenmek işi.
çeyizlenmek * Çeyizli duruma gelmek veya getirilmek.
çeyizli * Çeyizi olan.
çeyizlik * Çeyiz olarak hazırlanan, çeyiz için ayrılan.
* Çeyiz eşyası.
çeyizsiz * Çeyizi olmayan.
çeyrek * Dörtte bir.
* Gümüşmecidiyenin dörtte biri değerinde olan beşkuruş.
* On beşdakikalık zaman.
* Alman markı.
çeyrek final * Bir yarışmada ikili eşlemelerle son sekiz takımın oluşturduğu grup veya aşama.
çeyrek finalist * Çeyrek final aşamasına yükselme başarısını gösteren ekip veya kişi.
çeyrek son * Koşullarda yarıfinal yarışına katılacak dört kişiyi seçmek üzere sekiz kişi veya dört takımıayırmak için
sekiz takım arasında düzenlenen seçme yarışı.
çeyrekleme * Çeyreklemek işi.
çeyreklemek * Süt çocuklarının kollarınıve bacaklarınıçaprazlayarak vücutlarına idman yaptırmak.
çeyreklenme * Çeyreklenmek işi.
çeyreklenmek * Çeyreklemek işi yapılmak.
-çı * Bkz. -cı/ -ci.
çı ban * Vücudun herhangi bir yerinde oluşan ve çoğu, deride şişkinlik, kızartı, ağrıve ateşile kendini gösteren irin
birikimi.
çı ban ağırşağı * Çı banın patlamak üzere olan yeri.
* Ağır sonuçlar doğurabilecek durum veya sorun.
çı ban işlemek * çı ban irin akıtmak.
çı banbaşı * Kurcalandığı, üzerine düşüldüğü takdirde ağır veya kötü bir sonuca varacak olan tehlikeli sorun veya konu.
çı banın başınıkoparmak * ağır bir sorunun patlak vermesine yol açmak.
çı banlaşma * Çı banlaşmak durumu.
çı banlaşmak * Çı ban durumuna gelmek.
çıdam * Sabır.
çıdama * Çıdamak işi.
çıdamak * Sabretmek.
Çıfıt * Yahudi.
* (küçük ç ile) Hileci, düzenbaz.
çıfıt çarşısı * Türlü şeylerin karmakarışık bir durumda bulunduğu yer.
Çıfıtlık * Yahudilik.
* (küçük ç ile) Hilekârlık, düzenbazlık.
çıfıtlık etmek * hile yapmak, düzenbazlık etmek.
çığ * Dağın bir noktasından kopup yuvarlanan ve yuvarlandıkça büyüyen kar kümesi.
* Bölme veya paravana.
çığdüşmek * dağda aşağıçığyuvarlanmak.
çığgibi büyümek * (bir olay için) birdenbire ve etkileyici bir şekilde büyümek.
çığa * Mersin balığının, yumurtasından havyar yapılan türü (Acipenser ruthenus).
çığa * Horoz, cennet kuşu gibi birtakım kuşların kuyruğundaki tüylerden en uzun ve gösterişli olanı.
çığalanma * Çığalanmak işi.
çığalanmak * (atın kuyruğu) Horoz kuyruğu gibi dikilmek.
çığıltı * Çığlıkla karışık ses.
çığır * Çığın kar üzerinde açtığı iz.
* Hayvanların gide gele açtıkları ince yol, keçi yolu, patika.
* İz.
* (başkalarının da uyabileceği) Yeni bir biçim, yöntem veya yol.
* Büyük hattatların sanat yolu.

Bir yanıt yazın