dopingleme | * Doping yapma. |
dopinglemek | * Doping yapmak. |
doru | * Gövdesi kızıl, ayaklarıve yelesi koyu renkli olan (at). * Bu renkte olan (at donu). |
doruk | * Dağ, ulu ağaç gibi yüksek şeylerin tepesi, en yüksek yeri, zirve, şahika. * En üstün başarıdüzeyi. |
doruk çizgisi | * Yüksek dağlarda, doruk uçlarını birbirine bağlayan ve bitişik iki aklanıayıran sınır. |
doruk dal | * Aşıdan gelişen sürgünün dik uzaması ile oluşan ve ağacın gövdesini meydana getiren dal. |
doruk toplantısı | * Devlet katındaki en yetkili kişilerin bir araya gelerek yaptıkları görüşme. |
doruklama | * Doruklamak işi. * Tepeleme. |
doruklamak | * Bir kabıtepeleme doldurmak. |
dorum | * Deve yavrusu. |
dosdoğru | * Çok doğru. * Sağa sola sapmadan. |
dost | * Sevilen, güvenilen, yakın arkadaş, gönüldaş, iyi görüşülen (kimse), düşman karşıtı. * İyi geçinen, aralarında iyi ilişki bulunan. * Erkek ve kadının evlilik dışı ilişki kurduğu kimse. * Bazıhayvanların sahibine gösterdiği sevgi için kullanılır. * Bir şeye düşkün olan, aşırı ilgi duyan kimse. |
dost ağlatır, düşman güldürür (veya dost sözü acıdır) | * dost olan kimsenin söylediği söz, acıda olsa, insanın iyiliği içindir. |
dost başa, düşman ayağa bakar | * temiz giyinip kuşanmanın gerekliliğini anlatır. |
dost düşman | * Herkes (herkese). |
dost edinmek | * dost kazanmak. |
dost kara günde belli olur | * gerçek dostlar ancak üzüntülü, sıkıntılı günlerde insanıyalnız bırakmamakla belli olur. |
dost kazığı | * Dost bilinen kimseden gelen zarar veya kötülüğü anlatırken kullanılır. |
dost olmak | * yakınlık kurmak, ahbap olmak. |
dost tutmak | * (erkek veya kadın) evlilik dışı ilişki kurmak. |
dosta düşmana karşı | * dostalara üzüntü vermemek, düşmanlarıda sevindirmemek için, ele güne karşı. |
dostane | * Dostça. |
dostça | * Dosta yakışır (biçimde). * Dost gibi. |
dostlar alışverişte görsün (diye) | * gösterişolsun, işgörüyor densin (diye). |
dostlar başına | * iyi bir şeyi dostaları için de dilemek amacıyla kullanılır. |
dostlar başından ırak | * kötü bir durumun ağırlığını belirtmek için kullanılır. |
dostlar şehit, biz gazi | * tehlikeli işleri başkalarına bırakıp kendileri sonuçtan yararlanmak için bir kenara çekilenlerin bencilliğini alay yollu anlatır. |
dostlaşma | * Dostlaşmak işi veya durumu. |
dostlaşmak | * Dost durumuna gelmek, dost olmak. |
dostluk | * Dost olma durumu; dostça davranış. |
dostluk başka, alışveriş başka | * iki kişi arasındaki dostluk, alışverişte birinin ötekine özveri ile davranmasını gerektirmez. |
dostluk etmek | * yakınlık kurmak, dost gibi candan davranmak. |
dostluk kantarla, alışverişmiskalle | * işilişkilerine dostluk karıştırılmamalıdır anlamında kullanılır. |
dostluk kurmak | * yakınlık, ahbaplık kurmak. |
dostluk okkayla, alışverişdirhemle | * “dostluğun tartısı olmaz, alışverişise ölçüye göre olur” anlamında kullanılır. |
dostsuz | * Dostu olmayan. |
dostun attığıtaş başyarmaz | * dostun acısözünden veya sert davranışından insana kötülük gelmez. |
dosya | * Aynıkonu, aynıkimse, aynı işle ilgili belgeler bütünü. * Bu gibi belgelerin toplandığıkartondan kap. |
dosya açmak (veya hazırlamak) | * bir kimse, konu veya işle ilgili yeni bir dosya düzenlemek. |
dosyalama | * Dosyalamak işi. |
dosyalamak | * (yazıları) Dosyaya koymak. |
dosyalanma | * Dosyalanmak işi. |
dosyalanmak | * Dosyalamak işi yapılmak veya dosyalamak işine konu olmak. |
doya doya | * Doyuncaya kadar. |
doyasıya | * Doyuncaya kadar, bol bol. |
doygu | * Yaşamayısağlayacak besin, rızk. |
doygun | * Her türlü ihtiyacını gidermişolan, tatmin olmuş, müstağni. |
doygunlaşmak | * İyice doymak veya doygun bir duruma gelmek. |
doygunluk | * Doygun olma durumu veya gönül tokluğu, istiğna, tatmin. * Bir isteğin yerine gelmesi, bir şeyin elde edilmesi, varılmak istenen bir hedefe ulaşılmasından doğan duygu, tatmin. |
doyma | * Doymak işi. * a) bir gazın, belli bir sıcaklıkta o sıcaklığa özgü olan en büyük basınç altında bulunması; b) yeğinliği gittikçe artırılan bir manyetik alanın içindeki bir çelik çubuğun alabileceği en çok manyetizmayıalmışolması. * Bir sıvının içinde belli bir cisimden eriyebilecek en çok miktarın erimiş bulunması, iş ba. |
Kategoriler