Kategoriler
D SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük D Sayfa 89

düzlem * Üzerinde girinti ve çıkıntı olmayan, düz, yassı.
* Üzerine, kesişen iki doğrunun her noktasının dokunması gereken yüzey, müstevî.
düzlem geometri * Bir düzlem içinde kalan, iki boyutlu olan şekli inceleyen geometri.
düzlem küre * Yer yuvarlağıüzerindeki biçimleri bütünüyle bir düzlem üzerinde göstermek amacıyla çeşitli haritacılık
yöntemlerine başvurularak hazırlanmışharita.
düzleme * Düzlemek işi, tesviye.
düzlemek * Düzlem durumuna getirmek, tesviye etmek.
düzlemsel * Düzlem niteliğinde olan.
düzlenme * Düzlenmek durumu.
düzlenmek * Düz, düzlem durumuna gelmek.
düzleşme * Düzleşmek durumu.
* Bazıkelimelerde, çeşitli sebeplerle, yuvarlak ünlülerin düz ünlülere dönmesi.
düzleşmek * Düz duruma gelmek.
düzletme * Düzeltmek işi.
düzletmek * Düz duruma getirmek.
düzlük * Düz olma durumu.
* Geniş, düz yer.
düzme * Düzmek işi.
* Gerçek olmayan, aslına benzetilerek uydurulan, uydurma, sahte.
düzmece * Gerçek olmayan, düzme, sahte.
düzmeci * Düzme şeyler yapan, sahteci, sahtekâr.
düzmecilik * Düzmeci olma durumu, düzmecilik, sahtekârlık.
düzmek * Bir ihtiyacıkarşılamak amacıyla birçok şeyleri birbirini tamamlayacak biçimde bir araya getirmek.
* Düzene sokmak, düzene koymak, sıralamak, elverişli, uygun bir duruma getirmek.
* Yaratmak, oluşturmak, meydana getirmek.
* Uydurmak.
* Cinsel ilişkide bulunmak.
düztaban * Tabiî ayak kemerinin kaybolması ile oluşan yapısal bozukluk.
* Tabanıkemerli olmayan.
* Dar tabanlı bir tür rende.
* Uğursuz.
düztabanlık * Düztaban olma durumu.
düzülme * Düzülmek işi veya durumu.
düzülmek * Düzmek işine konu olmak veya düzmek işi yapılmak.
düzüm düzüm * Dizim dizim.
Dy * Disprosyum’un kısaltması.

Bir yanıt yazın