Kategoriler
E SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük E Sayfa 12

ekseri * En çok, en çoğu, çoğu kez.
ekseriya * Çoğunlukla, çokluk, çoğu kez.
ekseriyet * Çoğunluk, çokluk.
ekseriyetle * Genellikle, çoğunlukla, çoklukla.
eksi * Çıkarma işleminde ” – ” işaretinin adı, nakıs.
* Sıfırdan küçük, önünde eksi işareti bulunan (sayı), negatif, nakıs, artıkarşıtı.
eksi sayı * Sıfırdan küçük sayı, negatif sayı.
eksi uç * Elektrikli ayrıştırmada sıvıya batırılıp akımın geçmesini sağlayan metal uçlardan eksi yüklü olanı, katot.
* Elektrikle yapılan temizleme, parlatma vb. işlemlerde yer alan eksi yüklü elektrot.
eksibe * Kum yığını, kumul.
eksik * Gerekli duyulan, ihtiyaç duyulan (şey), noksan.
* Bir bölümü olmayan, natamam.
* Mükemmel olmayan, kusurlu, muallel, sakat.
* Az.
eksik artık * Biraz eksik veya fazla olabilir anlamında kullanılır.
eksik çıkmak * tartıveya ölçünün tam olmadığı görülmek.
eksik doğmak * vaktinden önce veya organları gelişmeden doğmak.
eksik etek * Kadın.
eksik etmemek * her zaman bulundurmak, sürdürmek.
eksik gedik * Ufak tefek ihtiyaçlar.
eksik gedik kapamak * gerekli olan ufak tefek ihtiyaçlarıkarşılamak.
eksik gelmek * yetişmemek, yetmemek.
eksik olma * “var ol, sağol” gibi hoşnutluk anlatır.
eksik olmamak * her vakit ve her fırsatta bulunmak.
eksik olmasın * “sağolsun, var olsun” anlamında birine karşıhoşnutluk bildirir.
eksik olsun * “gereği yok” anlamında kullanılır.
* ölsün!.
eksiklenme * Eksiklenmek işi veya durumu.
eksiklenmek * Eksiği bulunmak.
eksikli * Kendisine bir şey gerekli olan, muhtaç.
* Kadın.
eksiklik * Eksik olma durumu, eksik olan miktar, noksan, nakısa, fıkdan.
eksiksiz * Eksiği olmayan, tam, tamam.
* İyi, namuslu, temiz.
eksilen * Çıkarma işlemindeki ilk sayı.
eksiliş * Eksilme işi.
eksilme * Eksilmek işi, tenakus.
eksilmek * Azalmak, az duruma gelmek.
* Bulunmak, var olmak, rastlanmak.
eksiltilme * Eksiltilmek işi.
eksiltilmek * Eksiltilmek işine veya durumuna konu olmak.
eksiltme * Eksiltmek işi.
* Bir işin kimin tarafından daha ucuz yapılacağının anlaşılması için istekliler arasında açılan fiyat kırma işi,
münakaşa, ihale.
eksiltmek * Eksik duruma getirmek, sayısınıazaltmak.
eksiltmeye çıkarılmak * bir iş, istekliler arasında en uygun olana bırakılmak için hazırlanıp sunulmak, ihaleye çıkarılmak.
eksin * Anyon.
ekskavatör * Kazımakinesi kazaratar, kazmaç.
eksper * Bilirkişi, uzman.
eksperimantalizm * Deneyselcilik.
eksperlik * Bilirkişinin görevi, uzmanlık.
ekspertiz * Eksperlerce yapılan inceleme, keşif, muayene.
ekspertiz raporu * Eksperler tarafından yapılan inceleme sonunda hazırlanan rapor.
ekspoze * Bir yere sunulan bildiri özeti.
ekspozisyon * Sergi.
ekspres * Yalnız büyük duraklarda duran, büyük iskelelere uğrayan ve çok hızlı giden tren, uçak veya gemi.
* İvedilikle, çabuk yapılan (şey).
* (posta ile yollanan, hızla yerine gitmesi istenilen şeyler için) Özel ulak.
ekspres yol * Taşıtların hızlarınıkesmeden gidebileceği genişlikte, gidişve gelişyönleri bölünmüşyol.
ekspresyonist * Dışa vurumcu.
ekspresyonizm * Dışa vurumculuk.
ekstra * En iyi, üstün nitelikli (tür).
* Fazladan, alışılan ve gerekenden başka.
ekstrafor * Giysilerin etek, kol, yaka parçalarına, perdelerin ucuna geçirilen seyrek dokunmuşketen şerit.

Bir yanıt yazın