Kategoriler
E SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük E Sayfa 50

evolüsyon * Değişme, gelişme.
evrak * Kâğıt yaprakları, kitap sayfaları.
* Yazılmışkitaplar, mektuplar veya yazılar.
evrak çantası * İçinde belge veya dosya bulunan ve taşınabilen, kösele, deri, kumaşvb. yapılan özel kap.
evrak dolabı * Dosyaları, diğer yazıve belgeleri saklamakta kullanılan dolap.
evrat * Müslümanlarca belirli zamanlarda okunmasıâdet olan dualar ve Kur’ân ayetleri.
evrat çekmek * okunmasıâdet olan dualarıve Kur’ân ayetlerini sürekli tekrarlamak.
evre * Bir olayda birbiri ardınca görülen, bir işte birbiri ardınca beliren, gelişen değişik durumların her biri, aşama,
safha, merhale, faz.
evren * Gök varlıklarının bütünü, kâinat, kozmos.
* Düzenli ve uyumlu bir bütün olarak düşünülen bütün varlıklar.
* Kişinin içinde yaşadığı, ilişkide bulunduğu ortam.
evren bilimi * Evreni yöneten genel yasalar bilimi, kozmoloji.
* Evrenin oluşumunu, yapısını inceleyen felsefe ve bilimsel öğreti.
evren bilimsel * Evren bilimiyle ilgili, kozmolojik.
evren doğumu * Evrenin oluşumu, kökeni, doğuşu ve yaradılışı ile ilgili kuram, kozmogoni.
evren pulu * Mika.
evrensel * Evrenle ilgili.
* Bütün insanlığı ilgilendiren, âlemşümul, cihanşümul, üniversal.
* Dünya ölçüsünde, dünya çapında.
evrenselleşme * Evrenselleşmek işi.
evrenselleşmek * Evrensel duruma gelmek.
evrenselleştirme * Evrenselleştirmek işi.
evrenselleştirmek * Evrensel duruma getirmek.
evrensellik * Evrensel olma durumu.
evrik * (başka bir önermeye, teoreme veya probleme göre) Terimleri ters durumda olan (önerme, teorem veya
problem).
evrilir * Konu ile yüklemin birbirinin yerine geçmesiyle doğruluğu bozulmayan (önerme): “Her insan güler evrilir
bir önerme sayılır, çünkü “her gülen insandır” yargısıyanlışolmaz.
* Alıcıda kullanılıp kimyasal işlemden geçtikten sonra doğrudan doğruya pozitife dönebilen (film).
evrim * Zaman içinde birdenbire olmayan, kesintisiz, niteliksel ve niceliksel gelişme süreci.
* Bir canlıyıötekilerden ayırt eden biçimsel ve yapısal karakterlerin gelişmesi yolunda geçirilen bir dizi
değişme olayı, tekâmül.
* İnkılâp.
evrimci * Evrimcilik yanlısı olan (kimse).
* Evrimcilikle ilgili.
evrimcilik * Evrimi temel alan doğa bilimi ve felsefe öğretisi.
evrişik * Evirme yoluyla elde edilen (önerme): “Her insan güler” önermesinin evrişiği, “her gülen insandır”
biçiminde olur.
evropiyum * Atom numarası63, atom ağırlığı122 olan, yalnız tuzlarıve bir tek oksidi bulunan parlak gri renkte bir
element.KısaltmasıEu.
evsaf * Nitelikler, vasıflar.
evsel * Evle ilgili.
evsel atık * Evde kullanımdan düşmüş, eskimiş, yıpranmışveya çöp durumuna gelmişmaddeler.
evseme * Evsemek işi veya durumu.
evsemek * Evini, yurdunu özlemek.
evsin * Avlanırken avcıların hayvanlardan gizlendiği yer.
evsiz * Evi olmayan.
evsiz barksız * İşsiz güçsüz, avare, başı boş.
evvel * Önce.
* İlk, önceki, geçmiş.
evvel Allah * “önce Tanrıyardımıyla” anlamında bir pekiştirme sözü.
evvel bahar * ilk bahar.
evvel ve ahir * başta da sonda da, eninde sonunda.
evvel zaman * Çok önceden, çok eskiden, önceleri.
evvelâ * Önce, ilk önce, ilkin.
evvelâ can, sonra canan * önce can, sonra sevgili.
evvelce * Önce.
* Önceleri, eskiden.
evvelden * Önceden, eskiden, evvelce.
evvelemirde * Öncelikle, ilk önce, her şeyden önce.
evveli * Evvelki.
* Eskiden.
evveliyat * Bir işin önceki evreleri, öncesi, önceleri.
evvelki * Önce olan, önceki.
* İki önceki.
evvelleri * eskiden, geçmişte.
evvelsi * Bkz. evvelki.
ey * Kendisine söz söylenilen kimse veya kimselerin dikkati çekilmek istendiğinde adın başına getirilir ve
uzatılabilir.
* Kendisine seslenilen kimse, nesne vb.nin adının başına getirilerek anlamı güçlendirir.
* Usanç anlatır.
* (soru olarak) öyle ise, o hâlde?.
-ey * Bkz. -ay / -ey.

Bir yanıt yazın