Kategoriler
E SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük E Sayfa 51

eyalet * Çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bir tür bağımsızlığı olan büyük il.
* Osmanlı imparatorluğunda en büyük sivil ve asker yönetim bölgesi.
eyer * Binek hayvanlarının sırtına konulan, oturmaya yarayan nesne.
eyer boşaltmak * cirit oyununda hedef olmaktan kurtulmak için eyer üzerinde sağa sola eğilmek.
* saldırıları boşa çıkaracak önlemler almak.
eyer kaltağı * Eyerin tahtadan yapılan kafes biçimindeki bölümü.
eyer kapatmak (veya kapamak) * eyeri atın sırtına koyup bağlamak.
eyer kaşı * Eyerlerin ön ve arka taraflarındaki çıkıntılı bölüm.
eyer vurmak * eyeri hayvanın sırtına koyup bağlamak.
eyerci * Eyer yapıp satan kimse.
eyercilik * Eyer yapma veya satma işi.
eyere de gelir, semere de * her işe yarar, incesine de, kabasına da.
eyeri boşkalmak * binicisi ölmek.
eyerleme * Eyerlemek işi.
eyerlemek * At üzerine eyeri koyup bağlamak, eyer vurmak.
eyerlenme * Eyerlenmek işi.
eyerlenmek * Eyer vurulmak.
eyerli * Eyer vurulmuş, sırtına eyer konulmuş(hayvan).
eyersiz * Sırtına eyer konulmamış(hayvan).
eyitmek * Demek.
eylem * Eylemek işi, fiil, aksiyon.
* Fiil.
* Bir durumu değiştirme ve daha ileriye götürme yönünde etkide bulunma çabası, amel.
eylemci * Düşüncesini eylemi ile gerçekleştirmeye çalışan (kimse).
eylemcilik * Eylemci olma durumu.
* İnsan hayatıve düşüncesinde başlıca gerçekliğin etki ve eylem olduğunu öne süren öğreti ve dünya görüşü,
aktivizm.
eylemde bulunmak * bir harekete kalkışmak.
eyleme * Eylemek işi.
eyleme geçmek * tasarlanan bir işi uygulamaya başlamak.
eylemek * Etmek, yapmak.
eylemli * Eylem durumunda olan, amelî, fiilî.
* Kadrolu.
eylemlik * Mastar.
eylemsi * Fiilimsi.
eylemsiz * Eylemi olmayan.
eylemsizlik * Eylemsiz olma durumu.
eylemsizlik ilkesi * (bir cisme bir kuvvet etki etmedikçe) Cismin durmasıveya düzgün doğrusal bir hareket yapması.
eylül * Yılın 30 gün süren dokuzuncu ayı.
eymir * 343 eğmür.
eytam * Yetimler.
eytam maaşı * Memur yetimlerine verilen aylık.
eytişim * Diyalektik.
eytişimsel * Eyitişimle ilgili.
eyvah * Beklenmedik, kötü, hoşa gitmeyen bir haber veya olay karşısında duyulan acınmayıanlatır.
eyvallah * “Teşekkür ederim”, “Allaha ısmarladık” ve “evet, öyle olsun” anlamlarında kullanılır.
eyvallah demek * hoşgörerek kabul etmek veya edilmek.
eyvallah etmemek * birinden yardım istememek, gönül borcu olmamak, boyun eğmemek.
eyvallahı olmamak * gönül borcu olmamak.
eyvan * Bkz. ayvan.
eyyam * Günler.
eyyam ağası * Her durum ve zamanda fırsat kollayarak büyüklere yaranan kimse.
eyyam efendisi * Eyyam azası.
eyyam görmüş(veya sürmüş) * iyi günler görmüş, mutlu zamanlar yaşamış.
eyyam ola * “havanın iyi olmasınıdilerim” anlamında bir söz.
eyyamcı * Gününü dilediğince geçiren, gününü gün eden.
eyyamcılık * Eyyamcı olma durumu.

Bir yanıt yazın