fonolog | * Ses bilimci. |
fonoloji | * Ses bilimi. |
fonotelgraf | * Telefonla iletilen telgraf. |
font | * Dökme demir, pik (I). |
fora | * Yelkenleri açtırmak için verilen komut. |
fora | * Ayakkabıüstüyle pençesi arasına konulan parça. |
fora etmek | * açmak, çözmek. * çekip çıkarmak. * açmak, çıplak duruma getirmek. |
forint | * Macar para birimi. |
form | * Biçim, şekil. * Bir şeyin istenilen ve olması gereken durumu. * İstenilen şeylerin yazılması, doldurulması için hazırlanmış basılı belge. |
forma | * Biçim, şekil. * Öğrencilerin, sporcuların, bazımesleklerde çalışanların giydikleri, bağlı bulundukları okul, spor klübü veya meslekleri belirten tek tip giysi. * Tek kâğıt tabaka üzerine basılan 16 sayfalık kırılmışkitap parçası. |
forma başlık | * Dalgıçların eskiden kullandığıyuvarlak metal başlık. |
formaldehit | * Doymuşaldehitlerin ilk üyesi olan H-CHO formülündeki aldehit. |
formalık | * Forma yapmak için ayrılmış, forma yapmaya uygun. * Herhangi bir sayıda forması olan. |
formalist | * Biçimci, formaliteci, şekilci. |
formalite | * Yöntem veya yasaların gerektirdiği işlem. * Önem verilmediği hâlde bir zorunluluğa bağlı olarak yapılan biçimsel davranış. * Yerine getirilmesi kanunca zorunlu kılınan işlem. |
formaliteci | * Özellikle resmî işlerde yöntemlere, tüzüklere sıkısıkıya bağlanıp işlerin yürümesini güçleştiren kimse. * Biçimci, şekilci, şekilperest, formalist. |
formalizm | * Biçimcilik. |
formasyon | * Biçimlenme. * Belirli bir düzeyde eğitim görme, yetişme. |
format | * Film veya fotoğrafta boyutlar. |
formatlama | * Formatlamak işi. |
formatlamak | * Bilgisayarda bir disketi zararlıögelerden temizlemek. |
formatlı | * Bilgisayarda bir disketin zararlıögelerden temizlenmişdurumu. |
formda olmak | * gerekli güç ve yeteneklere sahip olmak. |
formdan düşmek | * güç ve yeteneği yitirmek. |
formel | * Biçimsel. |
formen | * Ustabaşı. * İşçilerin düzenli ve verimli çalışmasınısağlayan ve işçiler üzerinde otoritesi olan işçi. |
formik asit | * Karıncalarda ve bazı bitkilerde bulunan asit (HCOOH), karınca asidi. |
formika | * Fenol formol reçinesine batırılmışve yüzeyi yapay reçine ile kaplanmış birkaç kat kâğıttan oluşan ve çoğu marangozlukta kullanılan bir çeşit madde. |
formol | * Formaldehidin %40′ lık değişik sulu çözeltisine verilen ad. |
formunu korumak | * gerekli güç ve yeteneği bozmadan devam ettirmek. * diri ve canlı görünmek. |
formül | * Genel bir olguyu, bir kuralıveya ilkeyi açıklayan simgeler takımı. * Bir belgenin yazılacağı biçimi ve ona özgü olan deyimi gösteren örnek. * Çıkar yol, tutulan yol, yöntem. * Kalıplaşmış, basmakalıp anlatım. * Bir veya birçok niceliğe bağlı bulunan bir niceliğin hesaplanmasına yarayan cebirsel anlatım. * Birleşik bir cismin birleşimine giren maddeleri ve bunların o birleşik maddedeki oranlarını gösteren kısaltma takımı. |
formül bulmak | * bir işi çözümleyecek çıkar yol bulmak, çözüm bulmak. |
formüle | * “Bir düşünceye bir anlatım biçimi vermek” anlamında kullanılan formüle etmek birleşik fiilinde geçer. |
formüler | * Formül dergisi. |
formülleşme | * Formülleşmek işi. |
formülleşmek | * Formül durumuna gelmek, kısa ve özlü duruma gelmek. |
formülleştirme | * Formülleştirmek işi. |
formülleştirmek | * Formül durumuna getirmek. |
foroz | * Bir ağatılışında çıkarılan balık miktarı. |
foroz kayığı | * Dalyandan balık çıkarmak için kullanılan kayık. |
fors | * Devlet başkanının bulunduğu yerlere, amirallerin çalıştıklarıkuruluşlara veya gemilere, generallerin garnizonlarına ve bu düzeydeki görevlilerin arabalarına çekilen üç veya dört köşeli bayrak. * Söz geçirirlik, saygınlık. |
forsa | * Gemilerde kürek çeken tutsak veya hükümlü kimse. |
forseps | * Bazı güç doğumlarda çocuğun başınıtutup dışarıçekmeye yarayan araç. |
forslu | * Üzerine fors çekilmiş(gemi, otomobil). * Sözü geçer, güçlü. |
forsmajör | * Zorlayıcısebep. |
forsu olmak | * bir konuda saygınlığı, gücü, söz geçirirliği bulunmak. |
fort pense | * Küçük başlıvidalarısıkmakta kullanılan özel bir alet. |
forte | * Parçanın güçlü çalınacağını gösterir. |
fortepiano | * F. P. harfleriyle gösterilen, parçanın önce güçlü çalınıp söyleneceğini, hemen sonra hafifletileceğini belirten terim. |
fortissimo | * Bir müzik eserinde bazı bölümlerin çok güçlü çalınması gerektiğini belirtir. |
Kategoriler