Kategoriler
H SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük H Sayfa 30

hayırdua * İyi dua.
hayırdua etmek * iyi dileklerde bulunmak.
hayırhah * İyilik dileyen, iyilik isteyen, iyicil, hayırsever.
hayırhahlık * İyilik isteme durumu.
hayırla anmak (veya yad etmek) * ölmüş bir kimsenin ardından iyi konuşmak.
hayırlaşma * Hayırlaşmak biçimi veya durumu.
hayırlaşmak * Pazarlıkta anlaştıktan sonra birbirlerine hayır dilemek.
hayırlı * Yararı, hayrı olan.
* Uğurlu, iyi, güzel.
hayırlı(veya hayırlısı) olsun * iyisi, hayırlı olanı olsun.
hayırlısı ile * hayırlı olanıdilemek için söylenir.
hayırperver * İyiliksever, yardımsever, hayırsever.
hayırsever * Yoksullara, düşkünlere, yardıma muhtaç olanlara iyilik ve yardım etmesini seven, iyiliksever, yardımsever.
hayırseverlik * Hayırsever olma durumu, iyilikseverlik, yardımseverlik.
hayırsız * Yararı olmayan, hayrı olmayan.
* Sevgi ve bağlılığınıyitiren, vefasız.
hayırsızlık * Hayırsız olma durumu.
hayıt * Bkz. ayıt.
hayız * Kadınlarda aybaşı.
hayızdan nifazdan kesilmek * âdetten kesilmek, doğurma özelliğini yitirmek, menopoza girmek.
haykırı * Bağırma.
haykırış * Haykırmak işi veya biçimi.
* Haykırma sesi.
haykırışma * Haykırışmak durumu.
haykırışmak * Birlikte haykırmak.
haykırma * Haykırmak işi.
haykırmak * Telâş, şikâyet vb. sebeplerle yüksek sesle bağırmak.
* Çağırmak, seslenmek.
* (durum veya nitelik) Çok belirgin olarak görünmek.
haykırtı * Yüksek sesle acıacı bağırma, haykırma.
haykırtma * Haykırtmak biçimi veya durumu.
haykırtmak * Haykırmasına sebep olmak.
haylamak * At ve benzeri hayvanlarısürmek için seslenmek.
haylaz * Hoşa gitmeyen davranışlarda bulunan (kimse), hayta.
* Çalışma gücü varken çalışmayan, aylaklık eden, tembel.
haylazca * Haylaz gibi, haylaza yakışır biçimde.
haylazlaşma * Haylazlaşmak durumu.
haylazlaşmak * Haylaz bir duruma gelmek.
haylazlık * Haylaz olma durumu veya haylazca davranış.
haylazlık etmek * haylazca davranışlarda bulunmak.
hayli * Epey, oldukça çok.
* Oldukça.
haymana * Başı boşhayvanların salındığıçayırlık.
* Tembel.
haymana beygiri gibi dolaşmak * işsiz güçsüz dolaşmak.
haymana mandası * Haymana öküzü.
haymana öküzü * İri yarıve tembel, işe yaramaz kimse.
haymatlos * Vatansız.
hayra alâmet değil * uğursuz sayılacak bir olay için kullanılır.
hayra karşı(olmak) * iyilikle, hayırlı olmasıdileğiyle.
hayra yormak * rüya veya olayı iyi bir durumun belirtisi saymak.
hayran * Çok beğenen, hayranlık duyan.
* Birini beğenen, hayranlık duyan kimse.
hayran etmek * (kendisini) beğendirmek.
hayran hayran * Hayran olarak, kendinden geçerek.
hayran olmak (veya kalmak) * (bir şey veya kimsenin) iyi, güzel veya olağanüstü durum ve davranışlarıkarşısında zevk ve saygıduymak.
hayranlık * Hayran olma durumu.
* Tutku, aşırı istek.
hayranlık duymak * çok beğenmek, tutkuyla bağlanmak.
hayranlıkla * çok beğenerek, hayran kalarak.

Bir yanıt yazın