Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 36

insan biçimcilik * İnsanın niteliklerinin başka bir varlığa, özellikle Tanrı’ya aktarılması, antropomorfizm.
insan bilimci * Antropolog.
insan bilimi * Antropoloji.
insan bilimsel * Antropolojik.
insan coğrafyası * Beşerî coğrafya.
insan eli değmemiş(veya dokunmamış) * bakımsız kalmışyer.
insan eti yemek * birini çekiştirmek.
insan evlâdı * İyi insan, iyi kimse.
insan gibi * insanlara yaraşır biçimde.
insan gönlünün artığınısöyler * insanlar şaka yaparken içlerinden geçeni yansıtırlar.
insan hâli * Olabilir, hoşkarşılamak gerekir.
insan içine çıkmak * toplum içine karışmak, başkalarıyla ilişki kurmak.
insan konuşa konuşa, hayvan koklaşa koklaşa * insanlar konuşarak birbirlerini daha iyi anlarlar.
insan kurusu * Çok zayıf.
insan kuşmisali * uzakça bir yere gidildiğinde söylenir.
insan müsveddesi * Bir insanda bulunması gerekli niteliklerden yoksun olan.
insan sarrafı * Bkz. adam sarrafı.
insanbaşlı * İnsan kafalı, androsefal.
insanca * İnsana yakışır biçimde, insanî.
* İnsan bakımından.
insancı * İnsancıl.
insancıl * İnsan seven.
* İnsanla ilgili.
* İnsana değer veren.
* İnsancılık yanlısı olan, hümanist.
insancılık * Eski Yunan ve Lâtin kültürünü en yüksek kültür örneği olarak alan ve Orta Çağın skolâstik düşünüşüne
karşıXlV.yüzyılda doğan felsefe, bilim ve sanat görüşü, hümanizm, humanizma.
* İnsanlık sevgisini, insan ululuğunu en yüce amaç ve olgunluk sayan öğreti, hümanizm, humanizma.
insancıllaşma * İnsancıllaşmak işi.
insancıllaşmak * İnsancıl duruma gelmek.
insangiller * Fosil hâlinde yaşayan insanıkapsayan familya.
insanımsılar * İnsana benzer yaratıklar, insansılar, antropoitler.
insanın adıçıkacağına canıçıksın * haklıveya haksız yere adı bir defalık kötüye çıktımı, ondan sonra yaptıklarıhep o gözle değerlendirilir.
insanî * İnsana, insanlığa yakışan, insanca.
insaniçincilik * İnsanıevrenin merkezi sayan, bütün öbür yaratıkların insan için yaratılmışolduklarınısöyleyen dinî
nitelikli öğreti, antroposantrizm.
insaniyet * İnsanlık.
insaniyet namına * insanlığa yakışır duygulara uyarak.
insaniyetli * İnsanlığı olan, insan, mürüvvetli.
insaniyetsiz * İnsanlığı olmayan, mürüvvetsiz.
insaniyetsizlik * İnsaniyetsiz olma durumu.
insanlaşma * İnsanlarımaymunlardan ayıran evrim süreçlerinin hepsi.
insanlaşmak * İnsanca davranma özelliği kazanmak, insana yaraşır biçimde davranmak.
insanlık * Bütün insanları içine alan varlık.
* İnsanı insan yapan, insanın doğasını oluşturan niteliklerin hepsi.
* İnsanın değerini, saygınlığınıveren öz, insana yaraşır yaşama ve düşünme ilkesi.
* İnsanısevme, insan sevgisi, insancıl olma.
insanlık etmek * insana yaraşır biçimde davranmak.
insanlık hâli * Olabilir, hoşkarşılamak gerekir, insan hâli.
insanlıktan çıkmak * çok zayıflamışolmak.
* insana özgü niteliklerini yitirmek.
insanoğlu * İnsan, âdemoğlu.
insanoğlu çiğsüt emmiş * insanlardan tam bir doğruluk beklenmez.
insansı * İnsana benzeyen, insanıandıran, antropoit.
insansılar * Maymunlarıve insangilleri içine alan maymunlar alt takımı, insanımsılar, antropoitler.
insanüstü * İnsan gücünü ve yeteneklerini aşan, fevkalbeşer.
insektaryum * Bilimsel amaçlarla böcek inceleme, saklama, koruma yeri.
insicam * Düzgünlük, tutarlık, bağdaşım.
* Tutarlık.
insicamlı * Düzgün, tutarlı.
insicamlılık * Tutarlılık.
insicamsız * Birbirini tutmayan, tutarsız.

Bir yanıt yazın