Kategoriler
İ SÖZLÜK Türkçe Sözlük

Türkçe Sözlük İ Sayfa 37

insicamsızlık * İnsicamsız olma durumu.
insiraf * Bükün.
insirafî * Bükülgen (dil).
insiyak * İçgüdü, sevkıtabiî.
insiyakî * İçgüdülü, sevkıtabiî.
instant coffee * Bkz. hazır kahve.
inşa * Yapıkurma, yapıyapma, kurma.
* (düz yazı, şiir) Kaleme alma, yazıya dökme.
* Düz yazı, nesir.
inşa etmek * kurmak, yapmak.
inşaat * Yapı, yapı işleri.
* Yapmak işi, yapım.
inşaat çivisi * Çapı2-7 mm, boyu 4-20 cm arasında değişen, başlıve tepesi tırtıllıçivi.
inşaatçı * Yapı işlerini yöneten teknik görevli.
* Yapıustası.
inşaatçılık * İnşaat işleriyle uğraşma.
inşallah * Allah “Tanrıdilerse” anlamında dilek anlatır.
inşallahla maşallahla * çaba harcamadan, tevekkülle.
inşat * Şiir okuma, şiir söyleme.
* Bir şiiri, bir edebiyat eserini topluluk önünde, yüksek sesle ve gerektiği biçimde okuma.
inşat etmek * bir şiiri, bir edebiyat eserini yüksek sesle okumak.
inşirah * İç açılması, gönül açılması, ferahlık.
inşirah bulmak * iç açılmak, ferahlamak.
intaç * Bir işi sonuçlandırma, sona erdirme, bitirme.
intaç etmek * sonuçlandırmak, bitirmek.
intak * Konuşturma söyletme.
* Kişileştirilen varlıklara, hayalî yaratıklara söz söyletme sanatı, dillendirme.
intan * Mikroptan ileri gelen hastalık.
* Kokuşma, kötü kokma.
intanî * Mikropla oluşan, mikroplu.
intaniye * Mikropla bulaşan hastalıklar.
intaniyeci * Mikroplu hastalıklar doktoru, uzmanı.
integral * Parçalardan oluşmuş bütün.
* Türevi bilinen fonksiyon.
integral denklemi * Bir değişkenin bilinmeyen fonksiyonunu ve bu fonksiyonun bulunduğu belirli integrali birbirine bağlayan
denklem.
integral hesapları * Sonsuz integrallerin bulunmasıve onların uygulanması ile ilgili yöntemleri kullanan matematik dalı.
integrasyon * Bilinen bir diferansiyelin denklemini çözme işlemi.
* Bir diferansiyel denklemi çözme işlemi.
integre * Entegre.
intelekt * Entelekt.
intelektüalizm * Entelektüalizm.
interferometre * Girişimölçer.
interferometri * Girişim ölçme.
interferon * Hücrelerin virüslere karşı oluşturduklarıözel savunma maddesi.
interkinez * Çekirdeğin iki bölünme devresi arasındaki dinlenme durumu.
interkoneksiyon * Birçok elektrik şebekesi arasında bağlantıkurma.
intermezzo * Serbest bir biçimde yazılmışolan ve kendi kendine bir bütün oluşturan müzik eseri.
-inti * Bkz. -ıntı/ -nti.
intiba * İzlenim.
intibah * Uyanma, uyanış.
intibak * Çevreye veya bir duruma uyma.
* İki şeyin ölçülerinin birbirini tutması.
intibak etmek * uymak, alışmak.
intibaksız * Yaşadığıçevreye veya duruma uymakta güçlük çeken.
intibaksızlık * Çevreye uymama durumu.
intifa * Yararlanma, faydalanma.
intifa hakkı * Başkasına ait bir maldan yararlanma, başkasına ait bir malıkullanma hakkı.
intiha * Son, sona erme, sonu gelme.
intihabat * Seçimler.
intihal * Aşırma.

Bir yanıt yazın